Öze

Ben sabra boyun eðmiþ gibi dursam da
Direnme artýk kara gül
Rüyadan geçtik biz, bu arþýn baþka

Filozof kamarasý ne güzel çalmakta
Eðik melodileri yüzdüðüm sanrý
Git ve bedevi ruhu yýka
Yalaz bir gökyüzü arýyorsun çünkü

Düþende bahçemize gömlekler
Mavi durgun ve yorgun maziden
Þimdiye kadar çoktan barut býyýklar
Kýrmýzý þiþede tendürdiot
Paslý kaðýtta kalem ucu
Aðlýyorsun çünkü

Benim senin acýna ihtiyacým yok
Benim ruhu gezegenden koparan savcýya
Þalvara ve görklü bir posta
Irmaktan þýrýl þýrýl gözyaþýna
Bahçede bent ile yoðrulan ekmeðe
Tiftik üzerindedir ayaklar diyen
Þaire ihtiyacým var

Þor tepside acý gözlü kadýnlar
Gazel yakar, þükür bardaklarýnda
Yudum puslu heyecan dirhem
Can kapý tokmaðýnda
Aheste bir rüzgar bana
Babamýn þarkýsýný öðretir yeniden
Ben otuz yaþýmda, babam mürit

Her güzel yaprak yazýya geçemez
Kalemsiz de okunur þiir ve yazýlýr da
Güvercin elden damlar aþk bazarýnda
Þimdi sýrasý iþte kuruþlarý çýkarmanýn
Simidi batýrýn yokluða
Çay gelir her lokmaya

Þimdi akþam olmuþ
Sular karanlýk
Dinlenir sonunda
Aymaz hiç bir gün
Çün;
Feleðin na-sâzý dönektir

Dün aymayan talih
Bugün olmuþ günaydýn
Size de çokaydýn
Sosyal Medyada Paylaşın: