BİR SEN Mİ FAZLA GELDİN BU ŞEHRE, YOKSA BEN Mİ?
BÝR SEN MÝ FAZLA GELDÝN BU ÞEHRE, YOKSA BEN MÝ?
Mevsimler gelip geçti sensiz
Belki seni bulurum, ses verirsin diye
Sokak sokak gezdim aþk þarkýmýzý mýrýldanarak
Oysa ne çok severdik gezmeyi, yorgunluk nedir bilmeden
Birlikte el ele gezdiðimiz sokaklarýn eski neþesi kalmamýþ
Telaþlý adýmlarla, bir koþuþturmaca içinde insanlar
Ve hep mutsuz yüzlerle dolu
Oysa kalabalýklar içinde hep gülerdik biz
Bize eþlik eden kuþlarýn cývýltýlarý bile farklý
Onlar da neþelerini kaybetmiþ benim gibi
Seni bulmak için gezdim sokaklarý
Ama her þeyde de bir eksiklik vardý
Çýkmaz sokaklar gibi
Ayrýca sen yoktun, sensizdi bu þehir
Ve ben yine sensizdim tek baþýma
Bir sen mi fazla geldin bu þehre, yoksa ben mi?
Birlikte çay içtiðimiz kahvehanede oturdum
Genç garsona iki çay söyledim
Kendi çayýma iki þeker attým
Bir iki yudum aldým ama tadý yoktu
Aslýnda sen gittikten sonra
Yediðim, içtiðim hiçbir þeyin tadý tuzu yok
Ben çayýmý içtim ama sen içmedin, çünkü yoktun
Bir sen mi fazla geldin bu þehre, yoksa ben mi?
Sen yoktun ama kokun sinmiþ buralara
Ýçime çektim sen diye
Anýlar canlandý gözlerimde
Yaþamaksa sensiz, yaþamak deðildi
Aðlamak istemiyorum ama gözlerim buðulu, yaþ dolu
Kendimi sýkýyorum ama nereye kadar?
Üzerimde bir gariplik, bir sensizlik, bir yalnýzlýk var
Oysa bir papatya kokuna tüm þehri yakardým
Hatta hiçbir iþe yaramayan bedenimi verirdim sen olacaksan
Ama yoksun
Bir sen mi fazla geldin bu þehre, yoksa ben mi?
Sensizlik yaðmurlarýnda ýslandým
Ayazlarda dondum, buz kestim
Titredim yuvasýndan düþmüþ
Bir serçe yavrusu acizliðinde
Kimse de gelip sarmadý senin gibi
Çünkü sen yoktun
Bir sen mi fazla geldin bu þehre, yoksa ben mi?
Unutmayý unutmak istedim seni unutmamak için
Onca yýl geçti, neredeyse ömrüm bitti
Ne sen bana geldin ne de ben sana
Farklý þehirlerde olsak da
Ayný güneþin altýnda sen ýsýndýn, ben ise yandým
Ayný gökyüzünün altýnda yýldýzlara baktýk
Kutup yýldýzý bile yol göstermedi bana
Sensiz yollarým hep bir çýkmaz sokak gibi
Ne ben sana gidebildim ne de sen geldin
Bir sen mi fazla geldin bu þehre, yoksa ben mi?
Þimdi oturdum deniz kenarýna
Hýrçýn dalgalarýn esintisiyle sensizliðin tuzu vurdu suratýma
Kavurdu, yaktý içimi
Gelgitler aldý girdabýnda boðdu deniz
Hüzünlü þarkýlar eþliðinde meyhanelerde sabahladým
Þerefine kadehleri birbiri peþine boþaltýrken
Aþk dolu þiirler yazdým, okumadýn bile
Senin yerine rüzgârlarla konuþtum, selam söyledim
Aynadaki suretim bile bana sustu
Kâbus dolu uykulardan uyandým, kan ter içinde
Kalabalýklar içinde duyulmayan sessiz çýðlýklar attým
Hep yarým kaldým, hep sensiz
Çünkü sen yoktun
Bir sen mi fazla geldin bu þehre, yoksa ben mi?
Papatyalar da aradým o gül kokunu
Sararan siyah beyaz fotoðraflarda gülüþünü
En çokta gamzeler açan o gül yüzünü
Ama yoktun
Olsa da hiç birisi sen deðildi
Sen gibi bakmadý bana
Senin gibi de gülümsemedi
Çünkü sen yoktun
Bir sen mi fazla geldin bu þehre, yoksa ben mi?
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.