Hüznün geni de biz
Ýzafi bir sessizliðin
ilk ýþýðýydý gülümseme
Dudaðýnýn avlusunda
sevinç arayan kuþlar gördü seslerim
Vefasýz bir keder gölgesinde
Yaprak yaprak
buram buram baharat kokan
çelimsiz bir daldý ürperen tenim
Zamaný ikiye bölen bir kütleydi
karþýmdaki çocuðun yüzüme dokunan elleri
Çocuklaþan
ihtiyarlayan
aklýmýn seyir defterine notlar býrakan
Hep mi yaralý eller
hep mi yarýk
oyulmuþ
çok oyulmuþ yürek iþleri
Topraðýn duvarlarýn
aklýmýn çatlaðýnda kývranan yýlan
Geliþi güzel uyuyan binlerce ölü
Yüzleri tozlu bir beton gibi
Sessizliðin diþleri
Atlarýn ayaklarý
rüzgârýn nefesi
Arýlarýn kanatlarý
Aðaçlarýn homurtusuna duyarsýz bir sessizlik
Acý artýðý bir sýzý kapý pencere
Özümüzün topraðý ölüm
sonsuzlukta tüm duygularýn katili
Ýnce bir tülten süzülür içimiz
insanlýðýn kaný katrandý nicedir
Ruh kaftaný
Riya bezeli bir cisim
Yine de yükü umuttur yorgun kalbin
Ýçimiz içimize yara
biz bize dað
Ateþi körükleyen nefesimiz
Kendi kuyularýmýz
kuytularýmýz
O kuyularda yüzlerce biz varýz
Çocuk da biziz hüznü taze
Hüznün geni de biz
Ellerimiz doðurgan toprak
Ve gömen yine bilinmeze
Ne meþakkatli bir evrimdi
acýdan ayrýþtýrýlan gülüþler biriktirmek
Kalp atlatýsýný yýrtarken keder
Hep yenidenler
baþa sarmalar
umudun dudaklarýmýza sürdüðü
toprak yaþamak
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.