maksadý belliydi aslýnda
yürütülen kelimelerin kaburga kýrýlýþýndan
hýrsýný ve egosunu yenememiþti güz rüzgârlarý
toparlamalýydý yere saçýlan özgüvensizliðini
ve kendini sevememenin korkusunu hep yaþarken
çoðaltmalýydý zihnindeki kara deliði
kapatmak için eksikliðini
hatta kulvardan kulvara atlayýp
yeni açan çiçeklere konan böcekler gibi
tazelemeliydi yüreðini
haykýrmalýydý
burdayým
buradayým diye çakýl taþlarýný savururken derin sulara
ama olmuyordu eksik bir þeyler hep çoðalýyordu
ekin bitmeyen kurak tarlalarýn susuzluðunda
belki de yüksek bir yerlere týrmanýþa geçmeli
tepeden bakmalýydý diðerlerine
oysa
hiçliðin yamalý hýrkasý hep yoksulluktan geçerdi
zenginliðin büyüklüðün esamesi okunmazdý
olgunlaþmýþ her nefs-i mutmainne de
ama nereden bilecekti
kibrin kalelerini kuþanmýþ elleri
yakýp yýktýðý ormanlarýn yeþilliðini
o sadece kendiyle hemhâl olmuþken
krallýðý için ele geçirdiði yürekleri
semirtmekle meþgulken
gözleri kör kalbi daha kör
hiçbir gerçeði kabul etmeyecek kadar
keskin dilini kuzgunlarýn siyah sütüyle emzirirken
bir taþla iki kuþ vurup onlarýn tüylerini yolup savururken göðe
Tanrý’ya iyi dileklerini sunarken maðrur gözleri nasýl coþkulu
tilki kulaklarý ise nasýl saðýrdý
öyleyse yaþasýn!
yaþasýn sultanlýðým zafer kazanmýþ ruhum
bedenim karanlýða armaðan nidalarýyla gururlanýrken
insanlýktan bir kale daha yenik düþüyordu
gittikçe azgýnlaþan kötülüðe hibe edilen ruhu hediye olunurken
masum ruhlarýn kanýný emen kötülüðe karþý sözde direniþ sergilemek bile
acziyetini ödüllendirmekse
ne korkunç bir infial uyandýrmak olmalýydý insanlýk namýna
........
ayþe uçar
31082024
03.32