VURULDUM
VURULDUM
Bütün acýlarý bana verin, ben yüklenirim
Ben ab-ý hayat diye içerim, yani gülerim
Sitem etmek ne demek, hatta sevinirim..
Kar yaðýþýna benzer, lapa lapa vuruldum.
Karda kayan bir geminin kardan adam tayfasý
Kar eriyince vardýr karaya oturma kaygýsý
Üç karýþ toprakta hapis, yani ölüm tafrasý
Ölmeden geçtim sýrattan, sessiz sessiz vuruldum
Bir tarihin sesi gibiydi hýçkýrýklarým
"Vuracaklar Gülüm" þiirimdeki bir varsayým
Hangi gül, hangi toprak, hangi aþkta soykýrým
Topraða girmeden, katmer katmer vuruldum
Bahçelere girmedim, gülleri koparmadým
Sarý çiçeklere hiç bir þey sormadým
Kafkas kartalýna imrendim, ama uçamadým
Yürürken kanatlarýmý sere serpe vuruldum
Ölümü bile ölecek kadar bir ölüm gördüm
Ölüm meleðine arzuhalimi kendim ördüm
Bu lisan-ý halime kahkahalarla güldüm
Kalemimi kýrdým, kelime kelime vuruldum.
Þiire oturduðum bu yeri rüyada gördüm
Dertleþtiðim dostlarýmla son kez görüþtüm
Kýzýlcýk çalýlarýna takýlýp, yüzüstü düþtüm
Ben kendi alemimde sürüne sürüne vuruldum
Bir sarsaðan saz çalýyor sazlýklarýn dibinde
Boynu bükük laleler, sararan güller vardý bestede
Akasyalar yeþeriyordu bu þehrin caddelerinde
Akasya gölgelerinde, yaprak yaprak vuruldum
Þimdi gökkuþaðýný kuþak yapýn, sarýn belime
Ýpsiz bir uçurtma yapýn beni, salýn gökyüzüne
Yükseklerde uçan kartalla, güneþle ayný yere
Çünkü ben uçamadan, kuralsýzca vuruldum
Çýð gibi büyüyor yüreðim, beynimde infilaklar
Ýçimde kopuyor þimdi kasýrgalý firaklar
Ýki dað arasýna sýkýþtýrýyor beni ranzalar
Dünyam hapis, avlusunda ben, adým adým vuruldum
Her gece çay içemeye indiðim sahil bomboþtu
Deniz eski bir balýkçý kayýðýyla beni konuþtu
Gönül bu sevdanýn ardýnda kaç sene koþtu..
Boþ semerle vuslata koþa koþa vuruldum
Yakup KOÇAK/ Ýstanbul
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.