sana bak neler söyleyeceðim
dinle bak, olup biteni ve dahi olacak olaný sana anlatayým
senin yerine ben açýklayayým
ne güzel
öyle güzel
öyle sakin ki sabahýn bu vakti
tüm saatlerine sen doldun
içimin endiþesi hafifledi
iyi ki geldin
hoþ geldin
*
sana bak neler söyleyeceðim
nefes nefes boðum boðum
sýcaklýðýn yoðun olduðu bölgelerden
kýzgýn bir sam yeli
içimde ki çöl ikliminden sana doðru esen
yaný baþýmda dumansýz ateþin varlýðý
kývrým kývrým, buram buram
bir fýsýltý
kendi kendisini yenileyip
seninle yüzleþmeye geliyor
*
sana bak neler söyleyeceðim
yabancýsý deðiliz
tanýdýk tarafýmýzdan, peþimize düþen bütün gölgeler
bak sanki bizim sokaðýmýzdan çýkýp gelmiþ gibiler
biliyoruz ki þimdi gene acayip kaynayacak yüreklerimiz
çünkü biz seviþiyoruz
yabancýya sorma, o bilmez aþký, sevdayý
ama merak iþte
neden hep deðiþmez þiirlerin konusu
güneþ doðmadan yazýlýr gibi ayný heceyle ayný kelimeler
hani ezberimizden bildiðimiz
aðladýðý zaman aðlayýp
sevindiðinde beraber sevindiðimiz
*
sana bak neler söyleyeceðim
incecik parmaklarýn saklý cebinde
çaresizlik içinde gözlerin
boþlukta bir beden, bir temas, bir avuntu dokunuþu
sarýlabileceðin tek dal var oda benim
bari sen beni yalnýz koma
yarý yolda býrakma
bir yol göster
yaptýðýmýn haklýlýðýna dair duyduðum inancý geri ver
sýðdýr kalbime kelimelerin mantýðýný
sustur yüreðimin atýþlarýný
mühürle þu kalbimi ki dayanayým
yoksa …
*
sana bak neler söyleyeceðim
karþýnda kent binalarýnýn soðuk yüzleri
halbuki pencereyi biraz aralasan
çok tanýdýk, çok sýcak çok içten beni göreceksin karþýnda
hani sadece bir resimden
veya bir isimden ibaret olmayan aþkýmý tanýyacaksýn
belki kapýný çalmayý bekleyen bendeniz
yalnýzlýðýnýn çaresi olacak
uzatýlan bir sýcak el
samimi bir selam
küçücük bir tebessüm
eritecek aramýzdaki buzlarý
*
sana bak neler söyleyeceðim
kordon boyunca þöyle bir yürüyelim
birkaç adým atalým denize doðru
bir bankta oturalým birkaç dakika
altýn renkli kumlarýn üzerine
gah oturup gah uzanalým
bütün gece uyumadan yýldýzlarý sayalým
gün doðarken kýsacýk bir uykuya dal sen
ben senin cemalini seyredeyim
*
sana bak neler söyleyeceðim
aslýnda yaþadýðýmýz gerçek mi düþ mü bilemedim
akþamýn ilk zamanlarýndan beri
kývrýmlý, boðumlu ateþ önce yüreðimi yaktý
sonra bir fýsýltý halinde söyledim sana
her sözünde heyecan vardý
dedim ki seviyorum seni
bir daha … bir daha …bir daha
söyle dedin
kapandý gözlerinin kapýsý
bir daha açýlmayacaðýný sandým
oysa, sana en yakýn olana senden daha yakýndým
oysa ,sen daha benim dudaklarýmýn ateþiyle bile tanýþmadýn
*
sana bak neler söyleyeceðim
koþmaya baþlayalým kýrlara, dere boylarýndan yukarýlara
köy türküler gibi kaval sesleri, el sallayalým çobanlara
gölgesi bol bahar dallarý arasýnda
yorulup uykuya dalalým
nefeslerimizi salalým gökyüzüne
bildiðimiz bütün papatyalar açýlýversin dünyaya
sarý ,beyaz
birkaç cemre düþsün üstümüze
*
sana bak neler söyleyeceðim
iyi ki geldin
dünyama cennet gibi geldin
çok geçmeden anladým
sanki cennettin
her þey gözlerimin önünde oldu
seni seyrederken
ürperdim tepeden týrnaða
sen miydin cennet
yoksa cennette ben miydim
*
sana bak neler söyleyeceðim
artýk býrak nereden gelirse gelsin ölüm
sen katýklý büyümüþ bir sevdanýn adamýyým
birtanem öyle bakmalýsýn yeryüzüne
önce güneþe , aya ,yýldýza ,gökyüzüne
kör bir kuyuya düþmeden
bir aþk sahnesinde oynar gibi
gördüðün o parlak ýþýklar
onlar senin yürek izlerinden kalanlar
sen güneþin koynunda en güzel uykunu uyurken
belki birazdan senin için hepsini toplayacaðým
ne kadar yýldýz ,ay, güneþ varsa koyacaðým cebime
yarýnlarýmýz için
redfer