nem ve buðudan doðuyor sabah
ýslak çayýrlarýn ve güllerin serpilesi var güne
kuþluk öncesi uyku sendelemesi gözlerimde
kendimi yaþadýðým tekrarlardan
topluyorum
ne bir eksik ne bir fazlayým hayata
düþündüm de
ölümlü mevsimlerden neyim eksik
sadece bir farkým var
ecel kucakladýðýnda soðuk gövdemi
bir daha dönüþüm yok sana ey! dünya
geçip gittiðimde yýkayýp arýndýracak tenimi
o bilindik mevsimler
ve
o anaç toprak
bir dondurma gibi eritecek aðzýnda sefil bedenimi
hücrelerimi kemiklerimi kafatasýmdaki oyuklarý
çenemi diþlerimi saçlarýmý
topraðýn altýnda gizemli bir
gömüt gibi saklayacak
her zerrem yok
olana kadar
üstümde þehirler kurulacak þehirler yýkýlacak
devletler kurulacak devletler yýkýlacak
milletler türeyecek milletler telef olacak
zamanýn eðrisinde beklenen
bilindik her þey olacak
iliklerimin
sýfýr noktasýna
kadar çürüyeceðim
toprak daha bir zenginleþecek
bol mineralli gübresiyle
kuþlar uçacak yine ayný gökyüzünde bulutlarla
güneþ ayný doðacak yýldýzlar ayný yerinde olacak
ruhumsa kýracak zincirlerini
dönüp bakmayacak doðuþtan eþ olduðu tatlý belalýsýna
eriyecek týrnaklarým ve saçlarým
dönme dolap gibi döngü
çemberlerinde
ve
bir gezginin daha yol defterinin
sayfalarý savrulacak hiçliðin ortasýnda
rüzgârlarýn ýlýk nefesinde dallarýnda hýþýrdayan
yapraklarýn bile ruhu hissetmeyecek
eksilmeyecek hiçbir þey bu mutena alemden
yeni gelen ruhlarla ayný döngülerle tekrar tekrar
tekrarlanacak bu devran
ta ki...
............
ayþe uçar
13072024
18:58