dinlerken
neyin içime iþleyen o naif, eþsiz sesiydi
huþu veren hoþ sedasýydý
hissiydi maddeden soyutlayan
hayatýn sýrrýydý
öteden beri ruhumu saran bir sedasý var neyin
hayatýma girmesiyle iç dünyam deðiþti
sessiz ve durgun sular gibi
akar derinden
bazen geç
bazen erken
görünenin ardýndaki sýrra ve hikmete
tarifsiz bir güzellik benim için
ilahi duygularýn daha fazlasýný
bizzat ney üfleyerek yaþarým
içe doðru yolculuða çýkarým onunla
o anki ruh halimden uzaklaþarak
bir aðaç altýnda gölgelenen
sonra da onu terk edip giden bir yolcu gibi
dünya bir gölgelik
ben , bu gölgelikte kýsa bir vakit dinlenen yolcu
takýlýp sendelemeden
kalmak ile gitmek arasýnda yürüyen
ruhunu kalbine þahit kýlan
bir misafir gibi
ney üflerim çoðu zaman
bazen susmak, bazen gülmek ve aðlamak için
sadece kendimi aramak için
en çok da kendime rastlamayý umarým
ney üflerken
gözlerimi kapatýp
içimde gizlenmiþ olan bene
daha fazla yaklaþtýðýmý hissederim
bir ömür sürmesini istediðim ulvi bir hissiyat
benliðimi kuþatýr tümden
ruhumun gýdasýdýr ney
zira onda Allah’a ulaþma ümidi mevcut
ney benim için çok yakýn bir dost gibi
ben, hangi ruh halindeysem o da o halde
sevincime , hüznüme ortak
yer, zaman ayýrt etmeden
o her daim benimle
ve beni, ruhumun ötesindeki dermana götürür
ney üflerken yürürüm
bütün yollarýn Allah’a çýktýðýný bilerek
ne çok haz býrakýr yüreðime
hadiselere daha içten bakmayý öðretiyor bana
daha samimi olmayý
daha insancýl olmayý
güzelliðe, ahenge, zarafete ve hikmete doðru
bir akýþ baþlatýr ruhumda
daha canlý
daha zinde
her içim daraldýðýnda ney üflerim
ve böylece yolculuk sürecim baþlar o kutlu aleme
daha da rahatlarým
incelir ruhum
uzaklaþýrým üstüme üstüme gelen bunalýmlardan
kendimi bulmak, hikmete vasýl olmak adýna
býrakýrým kendimi neyin eþsiz sedasýna
herkes bu dünyadan sadece bir kere geçer
sadece bir kere
giderken gördüklerini
giderken þahit olduklarýný yaþatýr ney
ötelere açýlan her pencereden
ney çalar ,
ben göçer giderim
redfer