kusursuz oluþunu beklemiyordum o kadar
aslýnda geliþini de beklemiyordum ya gidene kadar
gözleri kalbinin diplomatik temsilcisi gibiydi
omuzlar dik
mimikler stabil
hiç þansým yok dedim içimden
hatta ayný masada karþýlýklý oturmayý bile lütuf sayýyordum
ne sayýyorsun dedi kendi kendine
lütuf demiþim boþ bulunup
ilk defa tebessüm ediyordu yüzü
ama yine de almam gereken çok yol vardý
fakat yolun neresindeydim bilmiyorum
yaya mýydým
yürüyor muydum
koþuyor muydum
bekliyordum belki de
taxiii
demiþim bakarken
erken deðil mi dedi henüz
daha yeni buluþtuk
tamam dedim eminim
doðru yoldayým artýk
ee dedim
ellerin süs gibi duracak mý kollarýnýn ucunda
masanýn bir ucunda ben
sen taa öbür ucunda