PANDOMİM
Senden önce, gerisin geriye bir bir seneleri saydým.
Her bir sayý, dudaklarýmda buruk bir tat býrakýyordu, zamanýn tozlu kokusu burnuma dolmuþtu.
Seninle bir oyunda bulduk kendimizi, her turunda kaybeden ben oldum.
Dolambaçlý yollardan, kayýp bir çocuk gibi, kalbinin derinliklerine düþtüm.
Yüreðinin sýcaðý tenimi ürpertiyordu. Dur artýk, bu oyun ikimizi de oyalýyor. Bence kazanan kaybedeni öpsün. Önce sen baþla, ya da dur anlatayým baðýþla.
Býkmadan usanmadan tükettim varoluþtan, her bir gün, bir damla gibi, avucumdan kayýp gidiyordu.
Sonra kaybedene dek seni buldum, kendime söyleyecek bir söz býrakmadým. Sessizlik boðazýmý sýkýyordu. Hep bakakaldým ardýndan ve alýp yýkadým yok oluþtan.
Gözlerimde, yüreðimin acýsýyla karýþmýþ, bir sis bulutu beliriyordu.
Ben hep saydým da, daha kaç kez sayarým bilmiyorum. Yaþadýðýmý sandýðým karmaþanýn ucunda bildiðim tek þey mutsuz bir aný.
Ve ben bu anýda pandomimi oynarken, sessizliðin gürültüsü kulaklarýmý týrmalýyordu. Ardýnda iz býrakmadan kaçtý seneler. Zaman kum saati gibi akýyordu.
Hem bir cambaz oldum, hem ipte oynayan, ince bir ipte, dipsiz bir uçurumun kenarýnda, nefes nefese dans ediyordum.
Ta ki yok oluþun soðuk nefesi tenimi yakana kadar, soðuk bir rüzgar, tenimi kemiriyordu, yok oluþun kokusu burnuma dolmuþtu. Ben bu aþkta kayboldum, hâlâ yokluðunun izini sürüyorum.
Resul Bayraktar
21.05.2024
23:15
Sosyal Medyada Paylaşın:
resul bayraktar Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.