býraktýðýn gibiyiz
diyebilseydim sana keþke
kýrýk dökük ve de paramparça
geride kalan ölümlü saðlar
seninle topraða girdi canhýraþ
yarý yatalak biraz da yarým yamalak
bir karayel tozu dumana katýp
koparýp götürürken seni
dar oldu bu dünya baþýmýza
eli elime, kalbi kalbime
gözü gözüme deðmemiþ
Allah’ýnýzla da aram açýk
inanmýyorum artýk hiçbir þeye
kýyýsýna oturup seyrine daldým acýlarýn
duvarýn arkasýnda çýnlayan apansýz bir uðultu
kýrkýmdan sonra alamadan elime
babamýn kýrýk sazýný
kopardý kýyametini yüreðimin lime lime
ve bir pazarmýþ
ah yine p’azarmýþ be Zêrde!
dâra asmýþ sesini hain rüzgâr
sustum
acýmý terbiye ettim susarak
aðzýný aradým sana söylenmemiþ laflarýn
köpekbalýklarý kapýþýrken araya girip laklak ettim
ipten aldým sudan yeni çýkmýþ bir balýðý
kökünü yeni topraða vermiþ bir aðýdýn
kýrký bile henüz dolmadan
hüzünlerini saðaltýp okþadým baþýný
ah! n’aptýmsa döndüremedim seni Zêrde
dar-ý bekânýn o eli kolu paspas kapýsýndan
üstü açýk bir mezar gibi
duruyorsun karþýmda dipdiri
yüzünü bilen görenler de
kulaktan dolma kýrpa kýrpa
anlatýyorlar gözü açýk giden hayallerini
aðzýnýz ne güzel laf yapýyor ey cemaatimüslimin!
geri de getirmiyor bize güzel Zêrde’mizi
ne üçüncü gün
hârda kavurduðunuz helva
ne yedinci gün
hayrýna verdiðiniz yemek
ne de baþýna geleceklerden habersiz
sevaplarý ölüye baðýþlanmak üzere
gözlerini tülbentle baðladýðýnýz
kurbanlýk mukaddes iki koç
sustum...
sessiz harflerin kitabýný yazdýrdýlar
þu acýlý günümde bana
pulbiberle týka basa doldurdu aðzýmý
caným annem
elini korkak alýþtýrmadan
gözümün yaþýna bakmadan
diyaframda gýrtlaðýma takýlan þu hýçkýrýða
anlatamazdý baþka türlü
Zêrde’nin Hakk’a yürüdüðünü
karnýnda býçak
yastýðýnýn altýnda ayna
ayaðýnda yünlü çoraplarýn
fotoðraflarda gülen yüzün
çile tarlasý deðil dersin çiçek açmýþ iki gözün
ah! nasýl da mutlusun orda
inanamýyorum hãlã öldüðüne Zêrde’min!
ki seni ne kadar sevdiðimi bile söylemedim
illaki ölmen mi gerekiyordu þimdi
cenazeni þiirle kaldýrmam için
aylardan nisan, günlerden pazar
karalar b’aðlarken dünyam
elimizi dilimizi baðlayýp gidecek
ne vardý söylesene Zêrde
yüzüne nur inmiþ diyor annem
göðün karný delinip bereketi boþalmýþ yaðmurla
boynu bükük siyah karanfillerin üstüne
karanlýða mum yakan birkaç teselli daha
uzaðýmdaki toplu aðýtlarýn küllerini
yüzüme savurup þuramda kavrulan
çýðlýk çýðlýða sesler
ah cano kurban!
sen þimdi kara topraðýn altýnda mýsýn
üþürsün þimdi korkarsýn karanlýktan
ki bizim Zerde’miz pirüpak bir kadýndýr
ey erenler!
ey hakkýný helâl eden müminler
bilin ki ölüsünü de az önce
eceliyle pazarlýk eden bir þiirle yýkadým
...ki kalbim
benim için
herhangi biridir
bundan böyle...
p.s: bu acýlý günlerimde beni yalnýz býrakmayýp, taziye ve baþsaðlýðý dilekleriyle varlýðýný hissettiren vefalý ve deðerli tüm dostlarýma çok teþekkür ediyorum.
m♧g
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.