Mezar
Tüm umutlarýmý bir þiþeye doldurup
denize fýrlattým bu gece.
Sahilde kapatýrken ayak izlerimi rüzgar
ve akarken maktul bir aþkýn son yaþlarý
kulaðýmda çýnlayan ihanetin soluðuydu.
Kabuk tutmuþ sandýðým yaralarým
aslýnda hep midye kabuðuydu...
Bilmiyorum neden sevdim seni
sanki sen hiç hissettin mi
dört yanýný ürpertircesine rüzgarýn nefesini
hani yýldýzlarýn körkütük sarhoþ
gökyüzünün bomboþ olduðu bir gecede
titreyen ellerinin dinledin mi sesini
ya da en sevdiðin þarkýyý mýrýldanýrcasýna
bir meltemle inledin mi?
Yok, yok
sen hiç bilmedin ki
bir martýnýn gecedeki son çýðlýðýný
deniz fenerindeki eski lambanýn býkkýnlýðýný.
Gözlerimden akan o yorgun ufkun sýkkýnlýðýný
ellerinle hiç silmedin ki
Sýrtýmdan vurdun iþte sonunda
en koyu halindeyken yaðmurun demi
ve en baþ köþeye oturmuþken aþkýn
ta baþýmýn üstüne
gözyaþýmýn üstüne oturmuþken
sen vurdun beni.
Uzaklarda son þarkýyý homurdanýrken
dalgalarý yýrtan tanker
ihanet gözlerine en çok yakýþandý
ihanet ellerinde hançer...
Mezarýma gelemezsin onlar gibi sen de
çünkü bilemezsiniz
bu her sabah
gözlerinde toprakla uyanan adamýn
aslýnda çoktan öldüðünü
ve durmadan akan yaþlar gibi
ruhunuda gözlerine gömdüðünü
bilemezsiniz.
O pas tutmuþ, küf tutmuþ, yosun tutmuþ gözlerinizle
çok zamandýr gönlümde yatan cesedi
göremezsiniz...
Sosyal Medyada Paylaşın:
here comes to shame Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.