Sen hiç gecenin yaðdýðýný gördün mü? Ve gecikmiþ bir rüzgârýn koþuþunu Sýradan günde Iþýðýn uykusuzluðunu
Söylesene ihtiyar!
Anlatsam dinler misin öykümü Eskimeyen bir sözün son gülüþüyle Kurumuþ kuyunun çýkrýðý gibi hýçkýran Cefayla ruhumu tavlandýran bu ses
Uçurumlarýn dili...
Yüksekten düþen Ve ömrümün bütün karþýlýðý Ýbadetlerle ödenmeyen Kefareti bir yudum sevilmek Emaneten alýnmýþ boþ umut Boþluða dönüp akýyor yine sil baþtan
Düþüyorum mezbelesine
Senin ise saçlarýn karýþýk Bitlis tütününün kokusu parmaklarýna yapýþýk Kasketinin siperinde bir merhaba ile hüznün kasvetini mi selamlýyorsun Yoksa! Alnýnda acýlarýna yivlenmiþ tarihi mi saklanmýþ hazine haritasý gibi buruþuk yüzün Sardýðýn sigaradan bir baþka tütüyor hüznün
-akþam- duman- Esaretsiz dünün bir sýr olduðunu anladým -yazgýsýz inandým-
Rayihasý gül Sesi bülbül Sevdiðim için El etek öpüp ayrýldým
Her uzunun kýsasý Veda olur Geriye kalýr burkulan -iki yürek- Benim elimde kadeh Sende þiþe Gözlerimizle ufku yokluyoruz ikimizde Gelecek mi gün diye...
Yollar yolculuklar "Yolcu yolunda gerek"
Bir gün ayrýlýklar yýkacak bu þehri
Söylemedi deme Ýhtiyar... Sosyal Medyada Paylaşın:
ardabulut Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.