ben bir kiraz aðacýyým
pembe çiçekli
siz beni bilemezsiniz
bu yaþa deðin bir kiraz aðacýnýn altýnda oturduðunuz bile þüpheli
belki de mavi bir lalenin cezbesindesiniz en fazla
en fazla bir lale devrinde
giderek büyüyen mor bir mürekkep lekesi gibi
bir resmin sükunetine sýzmýþ
bir hayat sizinkisi
iki aðacýn
birbirine uzaklýðý kadar uzak
kalp ile kanýn yakýnlýðý kadar yakýndýnýz nihayetinde
ben pembe çiçekli cümlelere indirgeyerek yaþarken hayatý
siz sözcüklere hükmeden hayatýn ta kendisiydiniz
en fazla
namlusu kendinize dönük bir silahýn tetiðine dokunaklý
kelimelerle vurulmaktý
yüreklice…
bu yüzden laleler
kýrmýzý vazolarýn üzerine düþen ateþten çiçeklerdi de
ben köklerimle sarýldýðým topraktým
bakabileceðim
kendimden baþka çehre
yansýmamý görebileceðim kuyudan baþka
ayna yoktu
koca bir mevsimi içinde taþýyan mart ayý gibi
bir mumun üzerinden elini geçiren zahidin duyduðu
cehennemi acý gibi
yusufun gömleðini arkadan yýrttýðý gece
züleyhanýn sýrtýndaki giysinin kýrmýzýsý kadar
bir hayattý yaþadýðýmýz
bir mumun alevine söyledikleri her ne ise
hiç bilemediniz
hangi aynaya düþer bir ormanýn derinliði
hangi ormanýn sathýna düþer bir aynanýn görüntüsü
hiç bilemediniz
yaþadýðýmýz hikayeleri
bir kiraz aðacý mý çýkar mevsimin dýþýna
bir mevsim mi düþer kiraz aðacýnýn içine
hiç düþünemediniz
alfabesi bilinip de
harflerinin birbirine nasýl katýlacaðý
bir türlü öðrenilemeyen bir yazý ile
yazýlmýþ bir hikayeyim
okuyamadýnýz
benzer sýkýntýlarýnýzla
baþýnýz çevirip bakamadýnýz
geçen zaman kurgu deðil hayattý
birinin var olmasý için diðerinin yokluðu gereken
bir iliþki ikilisi deðildi bizimkisi
göðsümüzdeki kuyunun sesinde
sürekli çoðalan bir sevgiydi
yine bozguna uðrayan
ve daima daðýlan bir aks-i sedaydý
kiraz aðacýyken ben
bir kiraz çiçeðinden daha iyi ne yakýþýrdý bana
ayý deniz üzerinde hiç görmedim
hiç deniz olamadým ayý üzerine düþüren
oysa bir kuyunun derinliðindeki suyun üzerinden
gülümserken ay bana
kuyu adedince çoðalan aydým
razýlýðýn ne anlama geldiðini öðrendim önce
razýlýðýn gelecek gibi geçmiþe de yürüdüðü gün
çözülemeyen bütün düðümlerim çözüldü
ahþap kapý
sade çizgilerle oyulmuþ kapý tokmaðý
su deðdiðinde sardunyanýn kokusunu saldýðý aðustos sabahý
suyu ilk kez tanýyan sabinin üryanlýðý kadar
hakikattim
peçesiz
perdesiz
sizde
pembe çiçeklerinin rengini kendi gözlerinizle göreceðiniz
bir kiraz aðacý dikseniz
ufakta olsa bir bahçenin köþesine
þöyle kuyunun tam üzerine salsa dallarýný kiraz aðacý
dese ki
ya Fettah
aç artýk kapýlarý
ya Basit
çöz dilimin baðýný
ya Rezzak
ver nasibim ne ise
ya Vedüd
gözümün yaþýný eksik etme
çiçeðimi ver bana razýyým
dese ki
ben ki yusufunu yitirmiþ
bir kuyunun üzerine eðilmiþ pembe çiçekli bir kiraz aðacýyým
bir kuyum vardý
bir de yusufum
günler geçti
ben yusuftan
ben pembe çiçeklerimden vazgeçmedim
asla
redfer