hep sýnýrlarýnýn ötesine geçmek isteyecek bir insan cesareti ile bileðime takýyorsun mavi kurdeladan kelepçe ki
hiç gitmediðimiz ülkelere.. istiflenmiþ bir yýðýn güneþ yüzü görmemiþ harfler yazýlmayan sýrtlara öylece kaldý.. bomboþ..
hep niyetine malum kiþinin yokluðunda yakýlan mumlar lodosun kurbaný olurken sessiz/ derin ve kimsesiz..
uçup gidiyor kafesteki kuþ uzaklara.
þiirlerinden öðrendiðim yerler çekiliyor saçlarýndan ve diplerinde kardelenler toprak ile seviþiyor soðuk ve ýslak terini býrakýyor buz gibi bedenlere..
hani korkmasam uyanacak bebekleri gözlerimin hayata ve sana/ sadece sana ruhum ve tenim..
arafýn bu kadar mýydý?
sen ki cennetim ve cehennemim payýma biçilmiþ olan..
hep sana çýkýyor tali yollar ve cevaplandýrýlmak için sorulmayan bütün sorular/ sorgular/ ilk karþýlaþmalar..