Neden geldim Ýstanbul’a? Ben ki; yeþeren dalgalarda, Çocukluðunu yitirip, Yeryüzüne düþen kuþlardan Ýki yudumda içmiþim sevinci.
Açýk bir pencereden, Yaðmurun nefesi gibi girdim, bu þehrin içine. Sessizce süzüldüm, Birer birer öptüm parklarda ki laleleri.
Neden geldim Ýstanbul’a? Sesini iþittim sevdamýn. Gözlerinden içtim denizi, Yudum yudum, kana kana. Gözlerim, býçak gibi kesildi dudaklarýnýn ucuna.
O zamanlar sanýyordum ki Ömrüm bir kýrýk saat gibi. Bilemezdim, bir gülüþünde, Bir bakýþýnda, Bir sözünde deðiþecek her þey, Bir davet yetecek, Geleceðim bu þehre.
Sararmýþ yapraklarý sallýyor rüzgar, Kýyamýyor, incitmiyor yine de. Bir dilenci vapuru geliyor aheste aheste, Kim bilir kaç limaný kaldý seferinin bitmesine. Ufukta martýlar eþlik ediyor sevinçle. Akþam olmakta usulca, Birer birer yanmakta ýþýklarý; Kýz Kulesinin,Boðaz Köprüsünün,Galata Kulesinin. Kaybolurum ben Bir gözlerinde, Bir de bu þehrin karanlýk çökmüþ güzelliðinde.
Bana mý düþtü nedir, bilinmez. Fakat Ýstanbul’a gelince, Bir sevdanýn peþinden gidiyor insan. Açýlmýþ akasya çiçeklerinin kokusunda, Seslendi bana rüzgar; Gel dedi… Geldim bu þehire…
Sosyal Medyada Paylaşın:
Yazan Adam Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.