MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Helalleri haram etmeyelim mi...edelim mi
Hamdioruc

Helalleri haram etmeyelim mi...edelim mi


Helalleri haram etmeyelim mi...edelim mi

Oruç belirli þartlar formüller uðruna helalleri haram et diyor insana...

Evet...Eðer cihat farzsa tembellik ve fakirlik haramdýr.haramlarý çoðaltma demeyin var olaný söyledim.Para kazanmak da farzdýr...

(Maide/87-88)ayetlerini mensuh saymak eleþtirmek sanýlmasýn yaptýðým ...ama imam akýl der ki.Ýlim der ki cihad farzdýr.zýttý olana mücadele farzdýr.Zýttý olana hayat kavgadýr mücadeledir.miden var kalbin var aklýn var.esmaya secdeye mecbursun...esmaya emeðe mecbursun.sebeb-sonuç kurallý bir alemdesin çünkü...

"Ey iman edenler! Allah’ýn size helâl kýldýðý iyi ve güzel þeyleri haram saymayýn, sýnýrý da aþmayýn. Allah sýnýrý aþanlarý sevmez.""Allah’ýn size verdiði helâl ve temiz rýzýklardan yiyin ve iman etmiþ olduðunuz Allah’ýn yasaklarýndan sakýnýn."(Maide/87-88)

Ayetlerin tefsiri: Müminlere, Allah’ýn hoþnutluðunu kazanmak için kendilerini ve baþkalarýný hayatýn helâl olan güzelliklerinden mahrum býrakma yoluna girmemeleri çaðrýsýnýn bu âyette yapýlmýþ olmasý, 82. âyette kendini ibadete veren hýristiyan din adamlarýndan olumlu biçimde söz edilmesinin yanlýþ anlaþýlmasýný da önlemiþ olmaktadýr. Nitekim bu iki âyetin iniþ sebebi olarak anýlan olaylar, Resûlullah zamanýnda bile bazý müminlerin dünyadan el etek çekerek zâhidâne bir hayat sürdürme arzusu içine girdiklerini, özellikle yeme-içme, dinlenme, giyim-kuþam, evlenme ve evlilik hayatýnýn icaplarýný yerine getirme konularýnda mahrumiyeti temel hayat felsefesi haline getirmeye yöneldiklerini, hatta bazýlarýnýn zühd yarýþýna girdiðini, bunun sonucunda gerek kendilerinin gerekse aile fertlerinin zarar görmesi sebebiyle Hz. Peygamber tarafýndan uyarýldýklarýný göstermektedir (bk. Buhârî, “Edeb”, 86, “Teheccüd”, 20; Müslim, “Sýyâm”, 186, 188; Taberî, VII, 8-11; Reþîd Rýzâ, VII, 20-25).

Öteden beri insanlarýn kendi iradeleriyle bazý yasaklar koyup bunlarý gelenek haline getirdikleri ve çoðu defa Tanrý’nýn isteði imiþ gibi takdim ederek onlara dinî bir renk verdikleri bilinmektedir (Câhiliye döneminde yaygýn olan bu tür uygulamalardan bazý örnekler için bk. En‘âm 6/143-144; bu zihniyetin reddi için bk. A‘râf 7/32). Bu tür telakkilerin günümüzde de dünyanýn birçok yerinde dinî inanç biçiminde yaþadýðý ve modern toplumlarda da bireysel bâtýl inanýþlar tarzýnda yaygýn bulunduðu görülmektedir.

87. âyetteki “Haram saymayýn” diye çevirdiðimiz “lâ tuharrimû” fiilini “Kendinizi yoksun býrakmayýn” þeklinde çevirmek mümkün ise de (meselâ bk. Esed, I, 210), âyetin metninde bulunmayan “kendinizi” ilâvesiyle anlam daraltýlmýþ olur. Çünkü âyetin kaçýnýlmasýný istediði tutumun zararlarý çoðu zaman kiþinin kendisi ile sýnýrlý kalmamaktadýr. Bu bakýmdan “yoksun býrakma” fiili kullanýldýðýnda “kendinizi ve baþkalarýný” þeklinde bir açýklama konmasý isabetli olur. Diðer taraftan, âyetin ana hedefinin bilfiil mahrumiyetten deðil, dinin yasaklamadýklarýný beþerî irade ile ve dine mal ederek yasak saymaktan sakýndýrma olduðu anlaþýlmaktadýr. Zaten böyle bir zihniyet içine girilmediði takdirde gereksiz mahrumiyetlere katlanma yönüne de gidilmeyecektir. Bu sebeple “Haram saymayýn” þeklindeki tercüme daha kapsamlý olmaktadýr.

Muhammed Esed tayyibât kelimesini, Taberî’nin “insanýn arzuladýðý ve gönlünün çektiði zevk verici þeyler” þeklindeki (VII, 8) açýklamasýna dayanarak “hayatýn güzellikleri” diye çevirmiþtir (I, 210). Bu anlayýþa katýlmakla beraber biz kelimeyi mutlak olarak “güzellikler” þeklinde çevirmeyi tercih ettik.

“Sýnýrý aþmayýn” ifadesi “Helâli haram sayarak Allah’ýn hükümranlýk sýnýrýna girmeyin” mânasýnda anlaþýlabildiði gibi, “Baþkalarýnýn haklarýna tecavüz etmeyin” veya “Helâl de olsa verilen nimetlerden yararlanýrken mâkul sýnýrýn ötesine geçmeyin, israftan kaçýnýn” þeklinde de yorumlanmýþtýr. Birinci anlam esas alýnýrsa bu, “Allah’ýn size helâl kýldýðý güzellikleri yasak saymayýn” cümlesini teyit etmiþ olur. Diðer bir anlayýþa göre ise burada maksat, “Haramýn helâl sayýlmasýný yasaklayan” birinci fiilin yanlýþ anlaþýlmasýný önlemek ve aksi yönde davranmanýn da yasak olduðunu hatýrlatmaktýr; bir baþka anlatýmla, burada kastedilen anlam þudur: “Helâllerin sýnýrýný zorlayýp bazý haramlarý helâl haline getirmeyin” (Ýbn Atýyye, II, 228; Zemahþerî, I, 360-361).

Bu âyetler, Ýslâm’da, yasaklandýðýna dair bir delil bulunmadýkça insanýn yararlanabileceði her þeyin kural olarak helâl olduðunu ifade eden “ibâha-i asliyye” ilkesi için güçlü bir dayanak oluþturmaktadýr. Ýslâm bilginlerinin “istishâb” delili içinde inceledikleri bu ilkenin hayata geçirilmesinde müslümanlarýn zaman zaman baþarýlý olamamalarýnýn, Ýslâm dünyasýnýn bilim, sanat vb. alanlarda gerilemesinde çok etkin bir rolü olmuþtur. Bu ilkenin uygulanmasýnda fazlaca ihtiyatlý davranýlmýþ olmasý, zamanla kiþilerin zihnî ve bedenî potansiyellerini âzami ölçüde harekete geçirebilmelerine ve doðadaki imkânlardan olabildiðince yararlanabilmelerine engel teþkil eder hale gelmiþ, atýlacak her adým için özel bir meþruiyet delili aranýr olmuþtur. Bu tutum, hiçbir sýnýr tanýmaksýzýn her türlü davranýþý meþrû sayma þeklinde bir anlayýþa sapma endiþesiyle izah edilebilirse de, bunu yeterli ve haklý bir gerekçe olarak kabul etmek mümkün deðildir. Zira âyette deðinilen bu geniþlik ve özgürlük, sýnýrýn aþýlmamasý ve Allah’ýn yasaklarýndan sakýnma kaydýna baðlanmýþtýr. Konan bu kaydýn doðru uygulanýþý ise, önce yasakçý bir zihniyeti hâkim kýlmak, sonra özel istisnalar yaparak serbestlik getirmek deðildir. Bu konuda izlenmesi gereken yol, insanýn yeteneklerini olabildiðince ortaya çýkarmasýna ve evrende insanýn istifadesine sunulan imkânlardan âzami ölçüde yararlanmaya imkân veren bir anlayýþýn esas alýnmasý, bunun yol açabileceði sapma ve kaymalarýn da iyi bir eðitimle ve yaptýrýmlarýn saðlýklý biçimde iþletilmesiyle, dolayýsýyla bilinçli bireylerin oluþturduðu sosyal kontrol mekanizmalarýyla önlenmeye çalýþýlmasýdýr.

Bu anlayýþýn toplumda hâkim olmasý halinde, bireysel hayatta –meþruiyet çerçevesi içinde– dünya nimetlerinden olabildiðince fakat ölçülü biçimde yararlanma alýþkanlýðý kazanýlmýþ olacak, toplum düzeyinde de tüketim arzusunun zinde kalmasý sayesinde üretim artacak ve ekonominin canlýlýðý korunmuþ olacak, fakat bütün bu faaliyetler daima temel inanç ve ahlâk deðerlerinin murakabesi altýnda dengelenecektir.

Ýbn Âþûr da burada, haramlýðýna dair delilin bulunmadýðýnda veya delili bu âyetteki yasaklýk ifadesinden daha güçlü olmayan durumlarda haramlýða hükmetmekten kaçýnmalarý için müslüman din bilginlerine yönelik bir uyarýnýn yer aldýðýna dikkat çeker (VII, 16).

88. âyette geçen “yiyin” ifadesi, “yeme, içme, giyinme, seyahat etme gibi yollarla dünya nimetlerinden yararlanýn” anlamýnda olup insanýn günlük yaþantýsýnýn vazgeçilmez gereklerinden ve dünya nimetlerinden istifade etmenin en belirgin yolu ve örneði olmasýndan ötürü “yeme” fiili esas alýnmýþtýr (Ýbn Atýyye, II, 229). Nitekim Türkçe’de yemek fiili “ihtiyaçlarýný karþýlama amacýyla malýný harcamak” anlamýnda da kullanýlmaktadýr.

Ehl-i sünnet bilginlerinin yorumuna göre rýzýk, yararlanýlabilecek her þeyi kapsayan bir kavramdýr. Mu‘tezile’ye göre ise, ancak helâl yoldan sahip olunan imkânlar rýzýk olarak adlandýrýlabilir (Ýbn Atýyye, II, 229; rýzýk konusunda ayrýca bk. Rûm 30/37-40; Sebe’ 34/34-36; Þûrâ 42/27).( Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 329-331)

Kilise sev diyor.korkunuz Allah için mi kibir için mi.Korku da puttur.asiliktir secdedir.imam olan korku imam olan sevgi var.ADL o...esmasýnýn tecellileri var...

Evet..."Halidi cennetliktir"bu ilim çünkü Kur’an Ýslam ilimdir.ilim þefaatçidir sebebtir.sebeb-sonuç var bu varlýkta cennetlikler var

Cihadýn farzlýðý ilim çünkü zýtlar arasýnda kavga var.Cihadýn helalleri helal haramlarý haram.sabah namazý için sbah uykusu haram

Namaz kýlan bir hýrsýz ...Oruç tutan bir sapýk...Baþ örtülü bir fahiþe...Kurban kesen bir tefeci...Þehadet getiren bir terörist...oluyorsa neslimiz.önce esmayý ölçü diye öðretelim.esmaya göre hz Peygamberimiz ve onun aklý onun vicdaný imamdýr.varislerinin aklý da imamdýr vicdaný da..."diridiri kumlara gömülen kýz çocuklarýnýn acýlarýný duyan vicdanlar vicdanlara imamdýr...demokrasi varsa onlarý seçmen de sana farzdýr...

Uhrevi daðýn zirvesi hz Muhammet.Ýmam o.peygamberler o piramidde."ricalel gaybýn"o daðda yerleri var.ADL tecellisi o dað

Üçler yediler kýrklar bu uhrevi piramide bu uhrevi daða"ricalü’l gayb" “Ricâlullah”denir.Alevi kültürü deme ilim de bu bilgiye

Bütün haramlar cihad için farzdýr.cihadsýzlýkdýr ana haram.Irz gider mal gider evleri yýkýldý gazzelinin.Suriyelinin ýraklýnýn...

Helalleri haram etmeyelim mi...edelim mi

Edelim çünkü"cihad farz"...
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.