çok geç de olsa anladým
yedi göbek soyumdan yadigâr ahlarla
yediveren gülleri ellerimde güldüremiyorum
avuç içlerimin gamzelerinde soluyor ömre bedel renkleri
yedi baþlý ejderha dostlarýmdan aldýðým hançer yaralarýyla
yedi kapýlý cehennem hüznü yaþýyorum
haftanýn yedi günü yirmi dört saat
yedi renkli gökkuþaðý doðuramam elbette ki
ama dünyanýn yedi kýtasýnda yaþayan
kimsesiz çocuklarý baðrýma yedi kez basabilirim
onlarýn bir tek tebessümü uðruna
yedi kez ölebilirim
evrenin yedinci harikasý deðil ilk harikasý benmiþim gibi
yedi katlý gökyüzü ve yeryüzüne ilan edebilirim
kendimi çok sevdiðimi
baþarabilirim annemin ve babamýn ayak izlerinin olduðu
yedi tepeli Ýstanbul ’u boydan boya yeniden
Fatih Sultan Mehmed’in gözleriyle fethetmeyi
yedi aylýk doðduðum dünyada
yedi bin asýrdýr gurbet acýlarýyla pençeleþirken
yedi kez ruhuma okunan dualarla
yedi kez gülümseyip
bir ömür cennet bahçelerinde
sonsuz aþký kucaklayabilirim
Türkiye’nin yedi bölgesinde, yedi ikliminde
adým, saným kalplere kazýnýrken
yedi kez "Kelime-i Þahadet’i "okuyup
yedi sayýsýnýn hürmetine
gözlerimi huzurla yumabilirim
nagihan
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.