TROYA SAVAŞI 1-"PARIS,ÜÇ GÜZELLER,HELEN" (KARA-14)

Gece denizi seyrederek içiyorduk rakýmýzý,
Konuþuyorduk dünyada devam eden savaþlarý.
"Eskiden" dedi Kara ," savaþýnda bir þerefi varmýþ,"
"En azýndan bazý savaþlar þeref için yapýlýrmýþ"
"Þimdi öyle mi, neden savaþýyorlar anlamýyoruz bile"
"Nasýlmýþ" dedim safa yattým Anlatsýn bir þeyler diye.
Dedi, "Bak bilir misin, mesela Troya Savaþýný?
Anlatayým da gör bak, sen ver kararýný.
Ama bu mevzu uzun bitmez bir gecede,
Anlatýrým yine de gücüm yettiðince"



I-PARIS


Troya Kralý Priamos ve karýsý Hekabe’nin bir çocuðu doðacaktýr,
Herþey hazýrdýr, bütün þehir küçük prense selam duracaktýr.

Kraliçe bir rüya görmüþ doðumdan üç gün önce,
Karnýndan alevler çýkmýþ, hýzla yutmuþ þehri bir gece,

Koca þehir tutuþmuþ, surlar, binalar, sokaklar,
Çýðlýklar kaplamýþ her yaný diri diri yanmýþ insanlar.

Kan ter içinde uyanmýþ kraliçe, kaldýrýlmýþ kahinler yataklarýndan,
Anlatýlmýþ rüya, kötü þeylere gebeymiþ , anlaþýlýyormuþ tavýrlarýndan.


Ýyi deðilmiþ yorumlar, doðacak çocuk yýkýma neden olacak, kötüdür kentin kaderi.
Troya’yý felaket beklemektedir ,belki savaþ, belki kýtlýk belki de çok daha beteri.

Yok edilmeliymiþ bu çocuk, hakký yokmuþ yaþamaya,
Kraliçe baþlamýþ üzüntüden aðlamaya.

Priamos sarýlmýþ karýsýna "Elden bir þey gelmez, kahinleri dinlemeli,
Ýçim kan aðlýyor ama doðar doðmaz bu çocuðu yok etmeli."

Doðar nihayet ,doðmadan lanetlenen bebek,
Kral, bir adamýna teslim eder, dayanamaz normalde buna yürek.

Demiþ, "Bu bebeði al ,hemen götür Ýda Daðý’na,
Ölüme terk et onu, unut insanlýðýný ,sakýn acýma.

Kahinler önerdi bu çocuk ölmeli,
Ölmezse, kente çökecek onun felaketi"

Emir büyük, çocuk götürülmüþ Ýda Daðý’nýn zirvesine,
Býrakýlmýþ bir günlük bebek ; aç, savunmasýz, biçare.

Bebeði diþi bir ayý bulmuþ önce ,emzirmiþ kendi sütüyle,
Hayata tutunmuþ böylece , kader yazýlmýþ bir kere.

Sonra bir çoban bulmuþ ,tam beþ gün sonra,
Paris adýný vermiþ bu küçük çocuða.

Yýllar yýllarý kovalamýþ, büyümüþ Paris, artýk on yedi yaþýndaymýþ,
O yaþýna kadar daðlarda mahir bir çoban olarak yaþamýþ.

Troya’da bir yarýþma düzenlenmiþ günün birinde, Paris’te katýlýr,
Tek tek yenmiþtir rakiplerini, Kralýn takdirini kazanýr.

Bir kahin anlar Paris’in kim olduðunu ,anlatýr babasýna ve annesine,
Sonrasýn da sarayda yaþamaya baþlar, kavuþur asýl kimliðine.



II-TANRIÇALARIN GÜZELLÝK YARIÞMASI-ÜÇ GÜZELLER


Her þey deniz tanrýçasý Thetis ve Peleus’un düðünüyle baþlar aslýnda,
Eris’i davet edilmez bu düðüne. Hata yapmýþtýr Zeus bu tavrýyla.


Fitne tanrýçasýdýr Eris, bir elma gönderir düðüne,
Alacaktýr tabi ki öcünü, verin der bunu en güzele.

Kavgaya tutuþur üç tanrýça; Aphrodite, Athena ve Hera.
Hakemlik yap en güzelimizi seç derler Zeus’a.

Karýþmak istemez Zeus bu iþe,
"Çözün" der "bu iþi bir ölümlüyle."

Zeus der ki; "Priamos oðlu Paris’e gidin ,hakem o olsun.
Seçsin tanrýçalar içerisinden en güzelini , bu kavga son bulsun"

Hermes üç tanrýçayla birlikte gider Troya’ ya,
Paris’e verilir fitnenin ateþi olan lanetli elma.

Üç tanrýça da vaatlerde bulunur Paris’e ,alabilmek için elmayý,
Hera gücü, Athena savaþ zaferini Aphrodite ise vadeder kainatýn en güzel kadýnýný.

Paris teslim eder birinciliði, tanrýça Aphrodit’e,
O da ödül olarak Helen’i aþýk edecektir Paris’e.

Büyük bir sorun vardýr, Helen Sparta Karalýyla evlidir,
Bu durum aslýnda , büyük bir savaþýn habercisidir.


III_HELEN


Helen, güzeller güzeli Helen; Bazý anlatýlarda Zeus’tur babasý,
Kandýrmýþtýr bir gün annesini, Sparta Kraliçesi Leda’yý.

Büyümüþtür Helen, pek çok talibi olmuþtur,
Üvey babasý Sparta Kralý bir çözüm bulmuþtur.


Herkes Helen’in kararýna saygýlý olacaktýr,
Tüm talipliler birbirine yeminle baðlanacaktýr.

Kim saldýrýya uðrarsa diðerleri ona yardým edecektir.
Böylece aralarýndaki anlaþmazlýk sona erecektir.

Helen, Melanus’u kendisine eþ olarak seçer,
On sene kadar sürmüþ bu mutluluk derler.

Paris bir ziyaret tertipler Sparta’ya, hediyeler yükler gemilere,
Kral Menelaos konuk eder sarayýnda, þölenler düzenler þerefine.

Paris’i gören Helen’e aþýk olur yakýþýklý prense,
Büyülenmiþ gibidir ,böyle olur, Aphrodit isterse.

Öyle bir aþktýr ki bu ,her þeyi býrakmýþtýr geride,
Tahtýný, onurunu, kocasýný ve hatta kýzýný bile.

Uyurken herkes, binmiþlerdir gizlice gemiye,
Yelken açmýþlardýr Troya’ ya doðru o gece.

Gecenin örttüðü ihanet, güneþle birlikte ortaya çýkar,
Çýlgýna döner Menelaos, tüm yemin etmiþlere haber salar.

Toplanýr devasa bir ordu kýsa sürede,
Yüzleþecektir onurunu yerle bir eden prensle.
Sosyal Medyada Paylaşın: