BAUKIS İLE PHILEMON (KARA-7)
Kara almýþ baðlamayý eline, çalýyordu yine,
Söylüyordu bir þeyler, ince ince.
"Hayýrdýr Kara, nedir bu çaldýðýn beste"
"Sesli söyle de duyalým bizde"
Kendi bestesiymiþ kendi þiirine,
Yazýlmýþ, birlikte yaþayýp birlikte ölen bir çifte.
Baktý bana, býraktý baðlamayý,
Anlaþýlan yine bir hikaye anlatacaktý.
Dedim" Var mý yine Zeus, anlatmayacaktýn bu gün, söz vermiþtin"
Güldü, "Ama Zeus var içinde bildiðim bütün mitlerin"
Zeus bir gün, otururken sýkýlmýþ Olympos’un zirvesinde,
"Gel sýnayalým insanlarý, bakalým iyiler mi" demiþ Hermes’e.
"Ýnsan kýlýðýna bürünelim, þehirlerine gidelim"
"Çalalým kapýlarýný, evlerini ziyaret edelim."
Ýki tanrý inmiþ Pergamon’a,
Baþlamýþlar çarþý pazar dolaþmaya.
Sýnýyorlarmýþ insanlarýn erdemini,
Kötü davranmýþ insanlar, tanýmýyorlar tabi.
Yorulmuþlar, acýkmýþlar.
Geceyi geçirecek bir ev aramýþlar.
Hangi kapýyý çaldýlarsa yüzlerine kapanmýþ,
Zeus ile Hermes bu iþe çok kýzmýþ.
Eliyle göstermiþ Zeus, Hermes’e
Ýleride bir tepe , üstünde de küçük bir kulübe.
"Gel bir de þu kapýyý çalalým,
Burasý da olmazsa insanlara gazap yaðdýralým."
Týrmanmýþlar tepeyi, çalmýþlar kapýyý,
Ýhtiyar bir kadýn açmýþ, buyur etmiþ tanrýlarý.
O evde ihtiyar ve fakir karý koca yaþarmýþ,
Onlar da tanrýlarý zaten tanýmamýþ.
Ne varsa evde yiyecek,koymuþlar tanrýlarýn önüne,
Aðýrlamýþlar onlarý, ellerinden geldiðince.
Tanrýlar oturmuþ o sofraya, biter mi þarap ve yemek,
"Gerekir" demiþ" bu insanlara istedikleri her þeyi vermek."
Zeus ve Hermes memnunmuþ, açýklamýþlar kimliklerini,
"Ne isterseniz söyleyin vereceðiz hepsini"
Korkmuþ iki ihtiyar ,bu yaþta ne istenir ki tanrýdan,
Zaten bir ayaklarý çukurda, göçecekler fani dünyadan.
"Yaþadýk yaþayacaðýmýz kadar, ayrý düþmekten korkarýz biz,"
"Ayný anda olsun ölümümüz ;budur yüce Zeus’tan dileðimiz."
Zeus "Sarýlýn bir birinize" demiþ, iki ihtiyarý kýrmamýþ,
Baukis ile Philemon birbirlerine sarýlmýþ.
O an ayaklarý kök salmýþ topraða,
Dönüþmeye baþlamýþ, gövdeleri aðaca.
Kollarýndan , baþlarýndan dallar çýkýyormuþ,
Baukis ile Philemon, aðaca dönüþüyormuþ.
Dönüþmüþ; gövdeleri bir ,dallarý ayrý,
Biri ýhlamur diðeri çýnar aðacý.
Baukis ile Philemon, ölümle bile ayrýlmamýþlar,
Erdemin ve iyiliðin mükafatýný almýþlar.
Dönüþmüþ kulübeleri mermer bir tapýnaða,
Pergamon’un üstünde durmuþ yüzyýllarca.
Öfkeli Zeus, son bir kez bakmýþ Pergamon’a,
Þimþekler çakmýþ, düþmüþ yýldýrýmlar, gömülmüþ þehir sulara.
Cezasýný çekmiþ tüm Pergamon halký,
Ama hiç bilememiþler, nedir bu gazabýn aslý.
Cezasýný çekmiþler erdemsizliðin,
Kýssadan hisse, ne ekersen, ektiðini biçersin.
Buðday ekersen topraða buðday biçersin,
Buðday ekmiþken arpa beklersen, ahmaklýk edersin.
Pergamon :Günümüzde ki Bergama þehri.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.