VAR MI, DÜNYAYA DÜZ BAKAN
Buluta tutunmuþ bir bilinç baðýrdý:
"Kuru bir yaprak biliyor muydu yaþ olduðu zamanlarý?
Yaþ yaprak biliyor muydu ecdadýn zamanýnda bir filiz olduðunu?
O filiz, bir tohum olduðunu biliyor muydu peki?"
Düþündüm öyleyse,
"Onu eken bir avuç muydu, yoksa baþka bir aðacýn düþen tohumu mu?
Eðer bir avuç ise, o avuç biliyor muydu sahibini?"
Tereddütsüz atýldý,
"Evet."
Baþýmý salladým, bekle der gibi,
"Sahibi biliyor muydu yaratanýný?"
(Sessizlik)
Yineledi, bilinç:
"Hem avuç hem de aðaçtan düþen bir tohum Tartýþmaya devam edelim mi?"
Ben diredim,
"O avucun sahibi, anneli ve babalý.
Tohumun da yapaný bir aðaç meyvesi.
Anne ve babanýn yapaný, yine insan.
Tohumun yapaný, rüzgar veya meyve."
O gürledi, herkes sustu.
Kuru yapraða basan ayak, yine insan.
Yapraðý sürükleyen de yine rüzgar.
Bir varlýðý hem olduran hem de yok eden var olabiliyor mu?
Bilinç, bulandý. Adýný unuttu olduðu safýn:
Ýç kemirme sesleriyle beraber ikisinin zihninde bir þeyler zendeledi,
Peki bahse konu olan yücelik?
Hem oldurtan hem de yok eden mi?
Ýnsan olduran, oldurtan ise o.
Yok eden, ettirgenlik eki gerektirmeden yine o.
Yok ettiren diye bir þey var mý ki?
O da afalladý sonunda.
Yalvardým,
"Bir yaprak, yeþil olduðu zamaný,
Kahverengi olan bir gövdeden fýþkýrdýðýný,
O gövdenin bir kökü olduðunu inkar edebilir mi?
(Sessizlik)
"Ama yapraðýn bu hallerini, biz insanlar inkar edebilir miyiz?"
"Hayýr."
...
Bilmiyorum dedi sonunda bilinç.
Son damlayý damlattým ve taþtý, ekledim
"Peki ya bizim avucumuz? O detaylara girmeli miyiz?"
Bilinç de býraktý tutunduðu bulutu
Ýþte öyle meçhul oldu,
Yere düþen bilinci kim var etti?
...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.