ben hiç korkmuyorum
o son saatten
en hatýrlanmayacak rüyalar
býrak saklý kalsýn yastýðýn altýnda
þu uzak gezegenin mesela
giriþ kapýsýnýn üstünde yazýlý olmalý
ismimin ilk harfleri
bildiðim bütün alfabelerin
sonu ölümle bitmeli
yalandýr bu dünya
karakalemimin çizdiði hayalet resimlerim
son yudum suyum bitince bardaðýmda
yýkýlýp gidecek o som altýn heykellerim
þansýma bir nefes düþecek artýk
terazi kefelerinde dolaþýp duracaðým
bir o yana
bir bu yana
ölüm adýna
yaþlý dünya yoruldu artýk
þimdiden kesildi yýldýzlarýn musikisi
birer birer meçhule kayan yýldýzlar
korkutur beni
ve sýra sýra topraða düþen adem de
zihinler maddenin raylarýnda ezilirken
dudaklar ipleri kopmuþ kuklalarýn çaresizliðiyle
yýðýlýverir
gözler ki tavana mýhlý birer aðýttýr
altýndaki döþeðin aidiyeti dahi
bir çizgi çeker bedenine insanýn
hiçbir þey senin deðildir artýk
altýndaki döþek
üstündeki gök kubbe
baþucundaki dostun
en umulmadýk yerinde
elimizden çekilip alýnacak
hayat denen sanrý
boþ boþ bakýnacaðýz etrafýmýza
üzülmeye
piþmanlýða zaman kalmayacak
ne hazin
topraða akacak gözlerimiz
tenimiz lime lime çözülecek
kalýplara sýðmayan varlýðýmýzýn hükmünü
üç beþ kemik parçasý sürdürecek
toprak altýnda
topraðýn üstü yine yeþerecek
yaðmur yaðacak
güneþ her sabah doðacak yine
toprak dile gelecek
üzerimde böbürlenerek yürüyen
güzelliðiyle büyüleyen
ihtiþamlý þehirler kuran insan
bu muydu…
herkesin saklý korkularý
zayýf bir yaný
cevabýný bulamadýðý bir sorusu
çözemediði bir problemi
halledemediði bir iþi vardýr
insaný herkesten farklý kýlan
bunlardýr zaten
baþkalarýný bilmem
ölüm her aklýma geldiðinde
içindeki her þeyle beraber
koca kainat
koyu bir anlamsýzlýða bürünür gözümde
ay ýþýðýnda yapayalnýz yürümek örneðin
þehrin bir anda sönen ýþýklarý gibi
solar tüm çiçekleri dünyamýn
bir tutam kývýlcým
o da kalmýþsa þayet
karanlýk limanlarýn
deniz feneri misali direnir karanlýðýma
ölüm
hazýrlýksýz göçtür çoðu kez
hayatýn en kuytularýnda
okkalý bir celsedir
bir duruþmadýr
Hakim son kararýný verir
sonsuzluða uðurlar
insaný
redfer