kimselerin adým atmadýðý
yollara çýkýyorduk
yürüyorduk
düþmeyesin diye
elini tutan bendim
kendimden daha çok
baþkasýnýn seni sevmesinden daha çok
herkesin yokluðunu kanýksayacaðýndan
unutacaðý zamandan daha çok
seviyordum seni
sen benim göðsüme koyuyordun baþýný
ben senin saçlarýný tarýyordum
sessizce tutup iki yakasýndan kalbinin
ümitli bekleyiþlerimi anlatýyordum sana
mana kazanýyordu kelimeler
deðer buluyordu her bir söz
göz göze geldiðimizde
katýyordum nefesimi nefesine
dizin dibinde
yüzüme serpiyordun saçlarýný
avuçlarýn avucumda
adýmý söylediðin her fýsýltýda
teslim alýyordun ruhumu
susuyordum
dudak çatlaðýma
mehlem oluyordu dudaðýn
ekmeðim ,çorbam, tadým tuzum
susadýðým her þey
sen oluyordun
önce yumuyorduk gözlerimizi
uyuyorduk
mutlu düþlerin parlak gümüþlere dönüþtüðü vakte kadar
bakýþlarýn tatlý gülüþlere durduðu ana kadar
ayak altýna kor deðmiþ karlar gibi eriyene kadar
ayný sýrra tutunup
sonsuz akýbetlere akana kadar
ruhumuzun bütün noksanlarýndan arýnana kadar
gidene kadar
kuytularda
gölgelerde
kapýlar ardýnda
duvarlar arasýnda
beraber yürüyorduk saklý bahçemize giden yolu
hayallerimizi, sevdalarýmýzý
heyecanlarýmýzý birlikte saklýyorduk
deli dolu zamanlara
pembe panjurlu evler çiziyorduk
gün batýmlarýnda
þehirleri, denizleri, gölleri, nehirleri
yen baþtan…
umutlar büyütüyorduk mavi gözlü
çocuklarýmýzýn hepsi sarý saçlýydý
yürüyorduk kurduðumuz kentin kaldýrýmlarýnda
sessizce
el ele
çaðýrýyordun gece nöbetlerine
çaðýrýyordun yaðmurlu saatlerde
yelken yapýp mavi gözlerini
denizleri
geçip geliyordum sana
yine ayný hayaller
fýrça ayný, renkler ayný
ayný tabloyu çizmekteyim hala
ayný aynanýn gamzesine düþüyor nazarýn
ayný zamaný harcýyorum nefes nefes
yine ayný sokaða
ayný hasretle bakýyorum durmadan
toprak ve ateþ kadar doluyum
sevildiðini bilenlerin farkýnda olduðu kadar
sevmeyi en çok hak eden kadar
senle doluyum
yine
redfer