Kalemle yazmayý öðreten O’dur. 26)
Allah bir insanla ya vahiyle
veya perde arkasýndan konuþur.
Yahut ona kendi izniyle
dilediðini vahyedecek bir elçi gönderir.
Doðrusu O, çok yücedir,
her hükmü ve iþi hikmetli
ve saðlam olandýr. (8)
De ki:
“Ey günah iþleyerek kendilerine yazýk eden kullarým!
Allah’ýn rahmetinden ümîdinizi kesmeyin!
Çünkü Allah, bütün günahlarý baðýþlar.
Þüphesiz O, çok baðýþlayýcýdýr,
engin merhamet sahibidir.” (1)
O Allah,
günahlarý baðýþlayan,
tevbeleri kabul eden,
cezalandýrmasý þiddetli,
bununla birlikte lutuf ve ihsâný
çok geniþ olandýr.
O’ndan baþka ilâh yoktur.
Dönüþ yalnýz O’nadýr.(2)
De ki:
“Sizi yaratan,
size kulaklar,
gözler ve kalpler veren
O’dur.
Ne de az þükrediyorsunuz?” (20)
De ki:
“Onun bilgisi, sadece Allah katýndadýr.
Ben ise apaçýk bir uyarýcýyým!” (21)
De ki:
“Allah beni
ve beraberimdeki mü’minleri
helâk etse
veya bize merhamet etse,
bu O’nun bileceði bir iþtir.
Peki, söyler misiniz bana,
ya kâfirleri can yakýcý azaptan
kim kurtaracak?” (22)
De ki:
“O Rahmân’dýr;
O’na inandýk
ve yalnýz O’na güvenip dayandýk.
Bu sebeple,
kimin apaçýk bir sapýklýk içinde olduðunu
yakýnda siz de öðreneceksiniz!” (23)
Kim sâlih amel iþlerse kendi iyiliðinedir.
Kim de kötülük yaparsa kendi zararýnadýr.
Yoksa Rabbin kullarýna kesinlikle zulmetmez. (4)
Ýþte Allah,
iman edip sâlih ameller iþleyen kullarýna
bu baþarý ve kazancý müjdelemektedir.
Rasûlüm! De ki:
“Tebliðime karþýlýk sizden hiçbir ücret istemiyorum.
Sizden tek isteðim,
akrabaya saygý ve sevgi gösterip
insanlar arasýndaki
kardeþlik ve dostluk iliþkilerini gözetmenizdir.”
Unutmayýn ki,
kim güzel bir iþ yaparsa,
onu daha güzel iþler yapmaya yönlendirir,
yaptýðý güzelliklerin sevabýný da fazlasýyla veririz.
Muhakkak ki Allah,
çok baðýþlayandýr,
her güzel iþ ve davranýþýn karþýlýðýný
bol bol verendir. (5)
O, iman edip
sâlih ameller yapanlarýn dualarýna
cevap verir.
Hatta lutf u keremiyle onlara
mükâfatlarýný daha da artýracaktýr.
“Çünkü biz daha önce
yalnýz O’na kulluk eder,
yalnýz O’na yalvarýrdýk.
Gerçekten O,
evet O,
lutf u ihsâný bol olandýr,
sonsuz merhamet sahibidir.” (13)
O iyilik yapanlar ki,
ufak tefek kusurlar dýþýnda büyük günahlardan
ve yine büyük günah olan
çirkin ve hayâsýz iþlerden sakýnýrlar.
Þüphesiz Rabbinin baðýþlamasý çok geniþtir.
Sizi topraktan yarattýðý zamanki hâlinizi de,
annelerinizin karýnlarýnda
cenin olarak bulunuþunuzu da en
iyi bilen O’dur.
Þu halde nefislerinizi temize çýkarmayýn,
kendinizi hatasýz görmeyin.
Çünkü O,
kimin Rabbine derin bir saygý duyup
günahlardan titizlikle kaçýndýðýný da
çok iyi bilir. (14)
Kim Allah’a güzel bir borç verecek olursa,
Allah onu, veren için kat kat artýrýr.
Ayrýca onun için bol, pek deðerli
ve hiç eksilmeyecek bir mükâfat vardýr. (15)
Ýçinizden
“sen bana annemin sýrtý gibisin” diyerek
hanýmlarýna zýhâr yapanlar bilsinler ki,
o kadýnlar onlarýn anneleri deðildir.
Onlarýn anneleri,
ancak kendilerini doðurmuþ olan kadýnlardýr.
Gerçekte onlar,
bu sözleriyle çok çirkin
ve gerçek dýþý bir söz söylemiþ oluyorlar.
Bununla birlikte Allah,
elbette çok affedicidir,
çok baðýþlayýcýdýr. (16)
*
Kâfirlere gelince,
onlarý cehennemde
pek þiddetli bir azap beklemektedir. (6)
Ýnkâra saplanýp kâfir olarak ölenlere,
cehennemde azap içinde
birbirlerine lânetler yaðdýrýrken
þöyle seslenilecek:
“Allah’ýn size olan gazabý,
sizin kendinize
ve birbirinize duyduðunuz öfkeden
çok daha þiddetlidir.
Zira siz vaktiyle imana çaðrýlýyor,
fakat bile bile gerçeði inkâr ediyordunuz.” (3)
Allah kimi þaþýrtýr ve saptýrýrsa,
artýk onu koruyup doðru yola iletecek
bir dostu olmaz.
Böyle zâlimlerin, azapla karþýlaþtýklarýnda:
“Eyvâh! Dünyaya geri dönmenin
bir yolu yok mu acaba?” diye
feryat ettiklerini göreceksin. (7)
Biz seni vefat ettirip yanýmýza alsak bile,
hiç þüphesiz onlara
hak ettikleri cezayý yine veririz. (9)
Yahut onlara va‘dettiðimiz azabý
sen hayatta iken kendilerine tattýrýrýz da,
onu sana da gösteririz.
Çünkü biz,
onlara dilediðimizi yapacak güçteyiz. (10)
Onlar Peygambere düþmanlýða
kesin olarak karar verdilerse,
biz de onlarýn hilelerini baþlarýna geçirip
kendilerini cezalandýrmaya elbette kesin kararlýyýz. (11)
Onlar inkâra dönünce,
o büyük ve karþý konulamaz çarpýþla
onlarý amansýz bir þekilde yakalayacaðýmýz gün,
onlardan kesinlikle intikamýmýzý almýþ oluruz. (12)
Yedi kat göðü birbiriyle uyum içinde
tabaka tabaka yaratan
O’dur.
Rahmân’ýn yaratmasýnda
hiçbir düzensizlik göremezsin.
Haydi,
çevir gözünü de bak,
bir kusur,
bir çatlaklýk
görebilecek misin? (17)
Sonra þöyle hayýflanýrlar:
“Eðer uyarýlara kulak vermiþ
veya aklýmýzý kullanýp
gerçekler üzerinde düþünmüþ olsaydýk,
þimdi þu çýlgýn alevli ateþin
yoldaþlarý arasýnda bulunmazdýk!” (18)
Size Rahmân’dan baþka yardým edip
sizi O’nun azabýndan kurtaracak ordunuz hangisi?
Doðrusu kâfirler,
büyük bir yanýlgý
ve tam bir aldanmýþlýk içindeler. (19)
Rabbinin yakalamasý gerçekten pek þiddetlidir. (24)
Yalnýz O’dur günahlarý çokça baðýþlayan,
kullarýný çok seven ve sevilen. (25)
(1) Zümer / 53. Ayet (2) Mü’min / 3. Ayet (3) Mü’min / 10. Ayet
(4) Fussilet / 46. Ayet (5) Þûrâ / 23. Ayet (6) Þûrâ / 26. Ayet
(7) Þûrâ / 44. Ayet (8) Þûrâ / 51. Ayet (9) Zuhruf / 41. Ayet
(10) Zuhruf / 42. Ayet (11) Zuhruf / 79. Ayet (12) Duhân / 16. Ayet
(13) Tûr / 28. Ayet (14) Necm / 32. Ayet (15) Hadid / 11. Ayet
(16) Mücâdele / 2. Ayet (17) Mülk / 3. Ayet (18) Mülk / 10. Ayet
(19) Mülk / 20. Ayet (20) Mülk / 23. Ayet (21) Mülk / 26. Ayet
(22) Mülk / 28. Ayet (23) Mülk / 29. Ayet (24) Bürûc / 12. Ayet
(25) Bürûc / 14. Ayet (26) Alak / 4. Ayet