Halil Efem
buðulu kýþ kahvehanesi irkildi
mazot karasý yarýk gýcýrdadýlar tahtalar
aðýrdan helezonlaþtý dumanlar
oynaþtýlar yukarýlara doðru
heybet akýtaraktan boy posundan
Halil efenin don lastikli kalýn gözlük camlarý
baþý yukarýda
üstten süzdüler loþluðu
zor seçiyordu
diþsiz damaðý
bezelmiþ incecikten sesi
ünlerdi bir þeyler
ýrgalanmazdý gâri
duymazlýktan gelirdi puþtlar
bilirdi de
olsundu
yaslanýp sopasýna
bir teke kadar dimdik kayasýnda
eski bir kadýrga kadar âsil
kývrýlýrdý sanki gökten yere
görmeden baktýðý an dingelerek
haydi efem
az kaldý
dayan
dayan
öfkeliyd
oðula kýza kýzana
bakýndý görmeyerekten
soluklanmak istedi
istedi elinden tutsun birisi
sallandý kuru diðer eli
sandalyeye gücü yetmedi
küçücük sýk adýmladý
iliþti kenarýna
kimselere minnet etmedi
soluklandý
kaykýldý aðýrdan
yakýnlaþtý bir yere eðilircesine
derinden merhaba demek istedi
titredi don lastikli gözlüðü
savurduðunu sandý orta yere
sandý kalabalýk ayaklandý
görmediðiydi gördüðü
açýk gözlülerin körlüðü
merhaba dedi
herkes aldý sandý
duyulmadý ve
yýðýldý
almýþtý alacaðýný
içi rahat
ve mutlu bir bardak çay içecek
köstekli saat cebinden on kuruþ çýkarýp verecek
ve yine ona göre iri kýyým adýmlarla
fýrtlatacak Ýngiliz külotu düðmelisini
daðlarda dolaþýp da
kýzanlara bir merhaba deyip
akþam yataðýnda olacaktý
anýlarýyla uyuyacaktý
1992/Acýpayam
Sosyal Medyada Paylaşın:
mehmet necip özmen Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.