Hani Rabbin meleklere:
“Ben yeryüzünde bir halîfe yaratacaðým” dediðinde
onlar: “Orada fesat çýkaracak
ve kanlar dökecek birini mi yaratacaksýn?
Halbuki biz, seni
övgüyle tesbih ve takdîs ediyoruz” demiþlerdi.
Allah da onlara
“Ben sizin bilmediðiniz þeyleri bilirim” buyurmuþtu. (1)
Allah Âdem’e isimlerin tamamýný öðretti,
sonra da onlarý meleklere gösterip:
“Haydi, doðru söylüyorsanýz
bunlarýn isimlerini bana haber verin” buyurdu. (2)
Melekler:
“Seni tesbih ve her türlü noksanlýktan tenzîh ederiz!
Senin öðrettiðinden baþka hiçbir bilgimiz yoktur.
Elbette her þeyi hakkýyla bilen,
her hükmü ve iþi hikmetli ve saðlam olan
ancak sensin!” dediler. (3)
Allah:
“Ey Âdem, bunlarýn isimlerini onlara söyle” dedi.
Âdem isimleri onlara bildirince,
Hak Teâlâ:
“Size,
«Göklerin ve yerin gaybýný ben bilirim;
ayrýca sizin açýkladýðýnýzý da gizlediðinizi de bilirim»
dememiþ miydim?” buyurdu. (4)
Allah ki,
O’ndan baþka hiçbir ilâh yoktur.
O, ebedî diridir.
Varlýðý kendinden olup bütün kâinatý yönetendir.
O’nu ne bir uyuklama
ne de bir uyku yakalayabilir.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur.
Ýzni olmadan O’nun huzurunda
kim kalkýp da þefaat edebilir?
O, kullarýnýn geleceðini de bilir, geçmiþini de.
Kullar ise, dilediði dýþýnda
O’nun ilminden hiçbir þeyi kavrayamazlar.
O’nun kürsüsü, gökleri ve yeri kuþatmýþtýr.
Dolayýsýyla her ikisini de koruyup gözetmek
O’na asla aðýr gelmez.
En yüce ve en büyük
yalnýz O’dur. (5)
Bunun üzerine Yûsuf,
öz kardeþinin yükünden önce
diðerlerinin yüklerini aramaya baþladý;
sonunda su kabýný kardeþinin yükünde bulup çýkardý.
Öz kardeþini yanýnda alýkoymasý için
biz Yûsuf’a böyle bir çâre öðrettik.
Allah dilemeseydi,
kralýn kanunlarýna göre
kardeþini yanýnda alýkoymasý mümkün deðildi.
Biz,
kimi dilersek onun ilim ve irfan seviyesini
böyle derece derece yükseltiriz.
Ama her bilgi sahibinin üzerinde
daha iyi bilen biri vardýr. (6)
Kýyâmetin ne zaman kopacaðýnýn bilgisi
yalnýz Allah’ýn katýndadýr.
Yaðmuru O indirir.
Rahîmlerde olaný da O bilir.
Hiç kimse yarýn ne kazanacaðýný bilemez.
Hiç kimse nerede öleceðini de bilemez.
Þüphesiz,
her þeyi hakkiyle bilen,
her þeyden hakkiyle haberdâr olan
yalnýz Allah’týr. (7)
Sizi mutlaka biraz korku ve açlýk ile;
biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden
noksanlaþtýrmak sûretiyle
imtihan edeceðiz.
Sabredenleri müjdele! (8)
Onlar ki,
kendilerine bir musibet dokunduðu zaman:
“Bizim bütün varlýðýmýz Allah’ýndýr
ve biz ancak
O’na dönüyoruz” derler. (9)
De ki:
“Ey mülkün gerçek sahibi olan Allah!
Sen dilediðine mülkü verirsin,
dilediðinden mülkü çekip alýrsýn;
dilediðini yüceltip aziz kýlar,
dilediðini alçaltýp zelil edersin.
Bütün hayýrlar yalnýz senin elindedir.
Þüphesiz sen, her þeye kâdirsin.(10)
De ki:
“Þüphesiz benim namazým,
bütün ibâdetlerim, hayatým ve ölümüm,
Âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (11)
“O’nun hiçbir ortaðý yoktur.
Ben bununla emrolundum
ve ben müslümanlarýn ilkiyim.” (12)
Onlar,
Rablerinin rýzâsýný kazanmak için
her türlü sýkýntýya sabreder,
namazý dosdoðru kýlar,
kendilerine verdiðimiz rýzýklardan
gizlice ve açýktan
Allah yolunda harcar,
kötülüðü
iyilik yaparak kendilerinden uzaklaþtýrýrlar.
Dünyanýn sonunda güzel bir hayat
iþte böyle kimseleri beklemektedir. (13)
Hiçbir þey hakkýnda:
“Ben yarýn mutlaka þu iþi yapacaðým” deme. (14)
Ancak: “Ýnþallah;
Allah izin verirse yapacaðým” de.
Bunu söylemeyi unuttuðun zaman
Rabbini hatýrla
ve: “Umarým ki Rabbim beni
bundan daha yakýn bir vakitte
dosdoðru ve güzel bir baþarýya eriþtirir” de. (15)
Onu hiç ummadýðý yerden rýzýklandýrýr.
Kim Allah’a güvenip dayanýrsa
Allah ona yeter.
Allah buyruðunu mutlaka gerçekleþtirir.
Allah, her þey için belli bir ölçü koymuþtur. (16)
Sonsuz kudreti ve merhamet sahibi Allah’a
güvenip dayan. (17)
O ki,
sen namaz için,
teblið için kýyâm ettiðin zaman
seni görüyor. (18)
Secde edenler arasýnda dolaþmaný,
halden hâle girmeni de görüyor. (19)
Çünkü her þeyi hakkiyle iþiten
ve her þeyi en iyi bilen O’dur. (20)
Yalnýz Allah’a güvenip dayan.
Çünkü, güvenip dayanýlacak
ve iþlerin kendine havale edileceði makâm olarak
Allah yeter! (21)
Allah ki,
O’ndan baþka ilâh yoktur.
Mü’minler de ancak
Allah’a dayanýp güvensinler! (22)
Biz ona sizden daha yakýnýzdýr,
fakat siz göremezsiniz. (23)
(1) Bakara / 30. Ayet (2) Bakara / 31. Ayet (3) Bakara / 32. Ayet
(4) Bakara / 33. Ayet (5) Bakara / 255. Ayet (6) Yusuf / 76. Ayet
(7) Lokman / 34. Ayet (8) Bakara / 155. Ayet (9) Bakara / 156. Ayet
(10) Âl-i Ýmrân / 26. Ayet (11) En’âm / 162. Ayet
(12) En’âm / 163. Ayet (13) Ra’d / 22. Ayet (14) Kehf / 23. Ayet
(15) Kehf / 24. Ayet (16) Talâk / 3. Ayet (17) Þuarâ / 217. Ayet
(18) Þuarâ / 218. Ayet (19) Þuarâ / 219. Ayet (20) Þuarâ / 220. Ayet
(21) Ahzâb / 3. Ayet (22) Teðabün / 13. Ayet (23) Vâkýa / 85. Ayet