Göklerde ve yerde
Allah’ýn varlýðýný, birliðini
ve kudretini gösteren
öyle deliller var ki!
Onlar,
bu delillerle sürekli iç içe,
yan yana bulunurlar,
fakat üzerinde hiç düþünmeden
tam bir aldýrmazlýk içinde
onlardan yüz çevirirler! (1)
Allah O’dur ki
gökleri sizin görebileceðiniz bir direk olmaksýzýn
yükseltti,
sonra da arþ üzerine kuruldu
ve güneþle ayý emrine boyun eðdirdi.
Bunlarýn her biri
belirli bir vakte kadar
yörüngesinde dönüp duracaktýr.
O,
tam bir nizama koyduðu kâinatta
her iþi çekip çeviriyor,
her þeyi idâre ediyor
ve gerçeðin bütün iþaret ve delillerini
detaylarýyla açýklýyor ki,
bir gün gelip
Rabbinize kavuþacaðýnýza
kesin olarak inanasýnýz. (2)
O Allah ki,
yeryüzünü enine boyuna yayýp geniþletti,
oraya yerinden oynatýlamaz daðlar yerleþtirdi,
nehirler akýttý
ve orada her bir ürünü çifter çifter yetiþtirdi.
O,
sürekli olarak geceyi de gündüze bürüyüp duruyor.
Doðrusu bütün bunlarda,
sistemli düþünebilen kimseler için
nice deliller,
alýnacak nice dersler vardýr. (3)
Yeryüzünde birbirine komþu kara parçalarý,
üzüm baðlarý, ekinler,
bir kökten birkaç gövde hâlinde
çatallý çýkan hurma aðaçlarý
ve bir kökten tek sürgü halinde
çatalsýz çýkan hurma aðaçlarý vardýr.
Bunlarýn hepsi ayný suyla sulanmaktadýr.
Buna raðmen
canlýlara saðladýklarý ürünler bakýmýndan,
ayrýca tat,
gýda ve kalite açýsýndan biz onlarý
farklý farklý yapýyor
ve bazýsýný bazýsýna tercih edilir kýlýyoruz.
Elbette bunlarda
aklýný kullanan kimseler için
dersler ve ibretler vardýr. (4)
Rasûlüm!
Eðer kâfirlerin sana inanmamalarýna þaþýyorsan,
þunu bil ki asýl þaþýlmasý gereken þey
onlarýn:
“Sahi, biz çürüyüp toprak olduktan sonra
yeniden mi yaratýlacaðýz?
Hiç öyle þey olur mu?” demeleridir.
Ýþte onlardýr,
Rablerini inkâr edenler.
Ýþte onlardýr,
boyunlarýnda bukaðýlar bulunanlar.
Ýþte onlardýr,
cehennemin yâraný ve yoldaþý olanlar
ve orada sonsuzca kalacaklardýr. (5)
Sonunda onlarýn hepsi
yakalanýp hesaplarý görülmek üzere
huzurumuzda toplanacaklar. (12)
O Allah ki,
gökten su indirir.
Ýçme suyunuz ondan meydana geldiði gibi,
hayvanlarýnýza yedirdiðiniz otlar ve aðaçlar da
ondan yetiþir. (6)
O,
yeryüzünde sizin için her türde
ve her renkte daha
nice hayvanlar
ve bitkiler yaratmýþtýr.
Elbette bunda
düþünüp öðüt alan bir toplum için
büyük bir ibret ve ders vardýr. (7)
Allah,
gökten su indirir de
onunla ölümünden,
kuruyup katýlaþtýktan sonra yeryüzünü diriltir.
Elbette bunda
gerçeðe kulak verecek bir toplum için
açýk bir iþaret ve mühim bir ders vardýr. (8)
“Sonra her türlü meyveden ye de,
bal yapmak üzere
Rabbinin sana takip etmen için belirlediði yollarý
tam bir inkýyatla tut!”
Onlarýn karýnlarýndan çeþitli renklerde
bir þerbet çýkar ki
onda insanlara þifa vardýr.
Þüphesiz bunda,
sistemli bir þekilde düþünen kimseler için
kesin bir delil ve ibret vardýr. (9)
Ey insanlar!
Öldükten sonra dirilme konusunda
en küçük bir þüpheniz varsa,
þunu bilin ki,
biz sizi baþlangýçta topraktan,
sonra bir nutfeden,
sonra rahim cidârýna yapýþan bir hücreden,
sonra esas unsurlarýyla yaratýlýþý tamamlanmýþ
ama bütün azalarýyla henüz tamamlanmamýþ
bir çiðnem et görünümünde bir ceninden
yarattýk ki,
size kudretimizi gösterelim.
Dilediðimizi rahimlerde
belli bir süreye kadar bekletir,
sonra sizi bir bebek olarak dünyaya çýkarýrýz.
Sonra güçlü kuvvetli çaðýnýza ulaþmanýz için
sizi besleyip büyütürüz.
Ýçinizden kimi
erkenden, hatta çocuk yaþta ölür.
Kimi de
ömrün en düþkün çaðýna kadar yaþatýlýr da,
daha önce bazý þeyler öðrenmiþken
artýk hiçbir þey bilmez hâle gelir.
Ayrýca yeryüzünü de kupkuru
ve ölü bir halde görürsün;
fakat biz üzerine yaðmur indirdiðimizde o,
kýpýrdanýr, kabarýr,
her türden göz alýcý,
gönül açýcý bitkiyi
erkekli-diþili bitirir. (10)
Ölü toprak,
onlara Allah’ýn sonsuz kudretini
ve yeniden diriliþi ispatlayan
muhteþem bir delildir.
Þöyle ki,
her bahar biz o topraða hayat veriyor
ve oradan canlýlarýn yiyip beslendikleri
çeþit çeþit ekinler, ürünler çýkarýyoruz. (13)
Yine o yerde hurma bahçeleri,
üzüm baðlarý var ediyor;
oradan pýnarlar, gözeler fýþkýrtýyoruz. (14)
Her türlü kusurdan, eksiklikten,
eþi ortaðý olmaktan uzaktýr
o Allah ki,
yerin bitirdiði her þeyi,
bizzat kendilerini
ve henüz mâhiyetini bilmedikleri nice þeyleri
çiftler hâlinde yaratmýþtýr. (15)
Gecenin geliþi de onlar için
Allah’ýn birliðini gösteren bir delildir.
Gündüzü ondan soyup çýkarýrýz da
birden karanlýða gömülüverirler. (16)
Onlar için bir baþka delil olan güneþ,
kendine ait yörüngesinde
belli bir kanuna göre akýp gider.
Ýþte bu,
kudreti dâimâ üstün gelen
ve her þeyi en iyi bilen
Allah’ýn takdiridir. (17)
Ay için de bir takým menziller tâyin ettik;
dolaþa dolaþa sonunda o,
eski hurma salkýmýnýn
aðaçta kalan yýllanmýþ sapý gibi
kuru, sarý,
hilal gibi kavisli olur. (18)
Ne güneþ aya yetiþip çarpabilir,
ne de gece gündüzün önüne geçebilir.
Her biri,
kendine ait bir yörünge de
yüzer, gider. (19)
Ýnsanlar için
Allah’ýn birliðini gösteren bir baþka delil,
nesillerini yüklü gemilerde
batmadan taþýmamýzdýr. (20)
Gemiler gibi,
onlar için üzerlerine binip seyahat edecekleri
daha nice vasýtalar yarattýk. (21)
Ancak kurtulmalarý için
tarafýmýzdan bir rahmetin kavuþmasý
ve onlarý belli bir zamana kadar
yaþatmayý istememiz müstesnâ! (22)
1) Yusuf / 105. Ayet (2) Ra’d / 2. Ayet (3) Ra’d / 3. Ayet
(4) Ra’d / 4. Ayet (5) Ra’d / 5. Ayet (6) Nahl / 10. Ayet
(7) Nahl / 13. Ayet (8) Nahl / 65. Ayet (9) Nahl / 69. Ayet
(10) Hac / 5. Ayet (11) Yâsin / 32. Ayet (12) Yâsin / 33. Ayet
(13) Yâsin / 34. Ayet (14) Yâsin / 36. Ayet (15) Yâsin / 37. Ayet
(16) Yâsin / 38. Ayet (17) Yâsin / 39. Ayet (18) Yâsin / 40. Ayet
(19) Yâsin / 41. Ayet (20) Yâsin / 42. Ayet (21) Yâsin / 43. Ayet
(22) Yâsin / 44. Ayet