De ki:
“Ýster Allah diyerek,
isterse Rahmân diyerek yalvarýn.
Hangisiyle yalvarýrsanýz olur;
çünkü en güzel isimler O’nundur.”
Sen de namazýnda, niyâzýnda
sesini fazla yükseltme,
büsbütün de kýsma,
ikisi arasýnda orta bir yol tut. (6)
Allah ki,
kendisinden baþka hiçbir ilâh yoktur.
En güzel isimler
O’na aittir.(7)
“Evlâdým!
Yaptýðýn iyilik veya kötülük
hardal tanesi aðýrlýðýnda bile olsa,
bir kayanýn içinde saklý da olsa,
göklerin veya yerin
herhangi bir noktasýnda bile bulunsa,
Allah onu çýkarýp
âhirette karþýna getirir.
Çünkü Allah
her þeyi bütün incelikleriyle bilir,
her þeyden hakkiyle haberdardýr.” (1)
Bunun üzerine Rableri,
onlarýn dualarýna þöyle icâbet buyurdu:
“Ben, erkek olsun kadýn olsun
içinizden çalýþan hiç kimsenin amelini
boþa çýkarmayacaðým.
Zira siz birbirinizi tamamlayan parçalarsýnýz.
Hicret eden,
yurtlarýndan çýkarýlan,
benim yolumda ezâ-cefâ gören,
hakarete uðrayan,
savaþýp þehit olanlarýn da günahlarýný
mutlaka affedeceðim
ve onlarý
Allah tarafýndan bir mükâfat olmak üzere
altlarýndan ýrmaklar akan cennetlere koyacaðým.
Zâten, en güzel mükâfat ancak
Allah katýndadýr. (2)
Yoksa onlar
Allah’ýn dininden baþka bir din mi arýyorlar?
Halbuki göklerde ve yerde bulunan herkes
isteyerek veya istemeyerek
Allah’a boyun eðip teslim olmuþ durumdadýr
ve hepsi O’na döndürülüp götürülmektedir. (3)
Böylece Allah
senin geçmiþ ve gelecek tüm günahlarýný baðýþlayacak,
üzerindeki nimetini tamamlayacak
ve seni dosdoðru bir yola eriþtirecektir. (4)
Allah gökten su indirir de
vâdiler, dereler kendi miktarlarýnca
sel olup akar.
Bu sel,
üzerinde kabaran köpüðü yüklenip götürür.
Ýnsanlarýn süs eþyasý
veya faydalý bir âlet yapmak için
ateþte erittikleri madenlerin üzerinde de
buna benzer köpük meydana gelir.
Ýþte Allah
hak ile bâtýlý böyle bir misalle anlatýr:
Köpük yok olup gider.
Ýnsanlara fayda veren kýsmý ise
yerde sâbit kalýr.
Ýþte Allah,
gerçekleri böyle misallerle anlatýr. (5)
O Allah ki,
O’ndan baþka ilâh yoktur!
Duyularýn algý sahasý dýþýnda kalan þeyleri de,
duyularýn algý sahasýna giren þeyleri de bilir.
O, Rahmân’dýr, Rahîm’dir. (8)
O Allah ki,
O’ndan baþka ilâh yoktur!
O Melik’tir, Kuddûs’tür, Selâm’dýr,
Mü’min’dir, Müheymin’dir, Aziz’dir,
Cebbâr’dýr, Mütekebbir’dir.
Allah,
müþriklerin ortak koþtuklarý þeylerden
çok uzaktýr, yücedir. (9)
O Allah
Hâlýk’týr, Bârî’dir, Mûsâvvir’dir.
En güzel isimler
O’nundur.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi
O’nu tesbih eder.
O, Azîz’dir, Hakîm’dir. (10)
Rasûlüm! De ki:
“Rabbimin kelimelerini yazmak için
denizler mürekkep olsa,
hatta bir o kadar daha ilâve yapsak,
Rabbimin kelimeleri tükenmeden
o denizler tükenir.” (11)
Ýçinde doðru yolu gösteren
ve gerçekleri aydýnlatan âyetler bulunan
Tevrat’ý þüphesiz biz indirdik.
Allah’a teslim olmuþ peygamberler,
müçtehitler ve diðer âlimler
yahudilere ait dâvalarda
onunla hüküm verirlerdi.
Çünkü hepsi de
Allah’ýn kitâbýný korumakla vazîfelendirilmiþlerdi
ve onun hak kitap olduðuna þâhit idiler.
Öyleyse siz
insanlardan korkmayýn da
yalnýz benden korkun.
Âyetlerimi
azýcýk bir dünya menfaati karþýlýðýnda satmayýn!
Kim
Allah’ýn indirdiði ile hükmetmezse,
iþte onlar kâfirlerin tâ kendileridir. (12)
Biz Tevrat’ta onlara þunu farz kýlmýþtýk:
“Cana can, göze göz,
buruna burun, kulaða kulak,
diþe diþ karþýlýktýr;
yaralamalar da böyle kýsas yapýlacaktýr.”
Fakat kim kýsas hakkýný baðýþlarsa
bu,onun günahlarý için bir kefâret olur.
Her kim de
Allah’ýn indirdiði ile hükmetmezse,
iþte onlar zâlimlerin tâ kendileridir. (13)
Ýncil ehli de,
Allah’ýn orada indirdiði ile hükmetsin!
Kim Allah’ýn indirdiði ile hükmetmezse,
iþte onlar fâsýklarýn tâ kendileridir. (14)
Hangi dinden olurlarsa olsunlar,
onlarýn arasýnda Allah’ýn indirdiði ile hükmet,
onlarýn arzularýna uyma.
Allah’ýn sana indirdiði hükümlerin bir kýsmýndan bile
seni saptýrmamalarý için,
onlara karþý son derece dikkatli ol!
Eðer senin verdiðin hükmü kabul etmez de
yüz çevirip giderlerse,
þunu bil ki Allah,
bir kýsým günahlarý sebebiyle onlarý
belâya uðratmak istemektedir.
Zâten insanlarýn birçoðu
Allah’ýn yolundan çýkmýþ kimselerdir. (15)
Gerçek þu ki,
insaný biz yarattýk
ve nefsinin ona neler fýsýldadýðýný da
çok iyi biliyoruz.
Çünkü biz ona
þah damarýndan daha yakýnýz. (16)
1) Lokman / 16. Ayet (2) Âl-i Ýmrân / 195. Ayet
3) Âl-i Ýmrân / 83. Ayet 4) Fetih / 2. Ayet 5) Ra’d / 17. Ayet
6) Ýsrâ / 110. Ayet 7) Tâ-Hâ / 8. Ayet 8) Haþr / 22. Ayet
9) Haþr / 23. Ayet 10) Haþr / 24. Ayet 11) Kehf / 109. Ayet
12) Mâide / 44. Ayet 13) Mâide / 45. Ayet 14) Mâide / 47. Ayet
15) Mâide / 49. Ayet 16) Kaf / 16. Ayet