YURİ GAGARİN VE NEİL ARMSTRONG
vega4
YURİ GAGARİN VE NEİL ARMSTRONG
12 Nisan 1961 de Yuri Gagarin;
Ýsaac Newton’dan poposunu,
Pardon, yani yakasýný kurtarýp
Vostok1 adlý uzay aracýyla
Atmosfer dýþýna çýkabilen ilk insan oldu...
Dünya’nýn etrafýnda 108 dakikalýk bir tur atýp, geldi.
Görsem sorardý
SÜLO’M: Ötesini gördün mü? Göremedim de soramadým da.
1968 de, henüz 34 yaþýndaydý,
Eceliyle ölürken miii, öldürülürken miii, bilemedim…
Mahallede bunlarý sorabileceðim kimse de yoktu zaten,
Kalmýþtý içimde, sonsuzun ötesi;
Eklendi bir de atomun örekesi, tezata bak!
Sonra Erzincan’da ve Ýstanbul’da lise,
Ankara ve Ýstanbul’da yüksek öðrenim...
Ben kimseye soramadým, bir anlatan da çýkmadý...
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün;
1930 larda söylediði;
“Çok deðil yüz yýla kalmaz insanoðlu Ay’ a gidecektir.“
Sözlerini gerçekleþtiren ilk insanlý Ay yolculuðu,
16 Temmuz 1969 da Apollo 11 le yapýldý.
20 Temmuzda iniþ anýný Suadiye’ deki evimizde
Rahmetli Salim KARAMAN aðabeyimle
Radyodan naklen izledik.
Neil Armstrong Ay’da: “Ýnsanlýk için dev bir adým attý.“
Onu Edwin Aldrin izledi.
Michael Collins, Ay etrafýnda Apollo’da turlayarak
Ortalýðý kolaçan ediyordu.
Neil’ in: “Allah kahretsin yine burdalar, yine bizi izliyorlar.“
Feryadýný yayýna ara veren ABD hepimizden gizledi...
Kimler bizi niye izliyordu ki?
Tehdit mi ettiler yoksa:
Bir daha gelirseniz bacaklarýnýzý,
Pardon yani Apollon’unuzu kýrarýz diye,
Anlaþýlamadý bir daha yarým asýrdýr
Ay’a insanlý gidemeyiþimizin nedeni!
SÜLO’M mýrýldandý:
Sanki Ay’a gerçekten gittiler de, ötesi mi dert kaldý? Sahi öyle bir söylenti de var ama ben NASA’ya inanýyorum.
Kesin gören de yok, bilen de dedim,
Bir bilen olsa; söylemez miydi;
Çocuklar; sonsuz buradan baþlar,
Þurada biter, ötesinde de þok var diye...
Apollo 11 ekibi 20 Ekim 1969 tarihinde
Anýtkabir’i ziyaret ettiler.
Kendime sorup durdukça kafam karýþtý,
Bildiklerim bilmediklerimle yarýþtý;
Çarpýp, bölüp, integralini alýp, küp köküyle toplarsam,
Dip kökünü bulurum dedim, nah buldum!
Ne dibi göründüüü, ne kökü çýktý,
Sonuç; virgülün solunda sýfýr, saðýnda sýfýr,
Elde var sýfýr, makinalar stop!
Ulan anla artýk, sonsuz iþte!
Sonsuzun, baþý kýçý olur mu, olmaaaz!
Korkmuþtu SÜLO’M;
Tamam tamam, kýzma, baþý sonu yok,
Kabül anladým.
Acaba diyorum, þey, yani, azýcýk ötesinde ne var? Hasbinallaaah ve nimel vekiiil!
Elinin körü var be çocuk, anladým diyorsun anlamýyorsun,
Yok, bilen yok iþte, anlasanaaa!
Çalýþma hayatýmda, bir kitap furyasýna daldým;
Dünya’mýzýn Gizli Sahipleri, Evrende En Büyük Sýr,
Tanrý’larýn Arabalarý, Karadelikler
Bebek Evrenler, Zamanýn Kýsa Tarihi vs. vs. vs...
Baþýmý semalara diktiren dörtlüden ikisi; astronotlar
Yuri Gagarin ile Neil Armstrong
Diðerleri, Erich Von Däniken ile Stephen Hawking oldu...
Devam edemedim yola, verdim bir mola!
Kuran-ý Kerim’den baþlayýp,
Ýncil, Tevrat, Zebur’u okudum döne döne,
Kâh örtüþtü, kâh kesiþti bilimle din...
Hatta sonsuzun ötesine olan merakýmý hisseden;
Hristiyan filozof Aziz Augistenea:
“Tanrý orada bu tür sorularý sorabilecek insanlar için,
Cehennemi hazýrlamakla meþgul“
Diyerek çaktýrmadan paylamýþtý,
Okuduðum kitabýnýn satýr aralarýnda...
Bak Aziz Augistenea;
Sen beni paylýyorsun ama bu Güneþ;
Saniyede 4 buçuk milyon, dakikada 270 milyon,
Saatte 16 milyar 200 milyon,
Günde 388 milyar 800 milyon
Yýlda 141 trilyon 912 milyar ton yakýt tüketiyor.
Sevgili Dünya’m 6 trilyon 600 milyar ton…
Yani Güneþ her yýl
Tamý tamýna 21,5 Dünya yakýyor bünyesinden,
Sýrf çevreye ýsý, ýþýk saðlasýn diye.
Ben kara sevdadan bilirim, yanan biter…
Sen ben göremesek te; gerçek bu,
Bütün yýldýzlarda da durum ayný,
Sadece her birinin bitme zamaný ötekinden farklý...
Biliyorum ki senin de;
Ötesine bir türlü aklýn ermediðinden
Cehennem ateþiyle susturmak istiyorsun beni...
Hâsýlý; okudukça bulandý, bulandýkça sulandý beynim...
Olmayan aklým da karýþtý gitti,
Vazcaydým, sonsuzun ötesinden,
Atomun içindekilerden,
Bari þu, sonsuzu bir anlasaydým...
Tabii benim dar kafamdaydý trafik karmaþasý,
Yoksa hepsi ve herþey kurulu bir düzen içinde
Kendi rotasýnda yollarýna devaaam.
Einstein demiþti ki: “Tanrý zar atmaz.”
Niye diyor SÜLO’M. Zarý; aklý ermeyen, gücü yetmeyen,
Yeteneksizliðini þans adý altýnda
Baþka bir þeye yýkan atar.
Tanrý’nýn bunlara ihtiyacý yok ki.
Rahmetli Yaþar Nuri Öztürk Hocanýn:
“Debbetül Arz” dediði,
Rahmetli Stephen Hawking de demiþti ki;
“Atmadan olmaaaz, hatta belli ki;
Tanrý zar atmakla kalmýyor, gözleri kapalý oynuyor,
Ara sýra da zarlarý görülmeyecek yerlere atýyor.”
Yaþlýlýðýnda ise demiþti ki; “Tanrý’ya ne gerek var,
Evren kendisini Tanrý’sýz kurar,
Elinizi çabuk tutun; 200 ila 500 yýl sonra
Bu Dünya’da zaten yaþayamayacaksýnýz.”
Hadi gel çýk iþin içinden.
Pardon þu Dünyanýn içinden diyecektim.
Süleyman KARAMAN vega4
NOTLAR:
1… GELECEK BÖLÜM (05) ÝLÝM KENDÝSÝNÝ AÞARKEN
2… Ýtalik yazýlar gizli sesim, SÜLOM’UN konuyu açma çabasýdýr.[ /italik ]
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.