Bundan sonra kalpleriniz
yine katýlaþtý da taþ kesildi,
hatta taþtan daha katý oldu.
Çünkü
öyle taþlar vardýr ki
baðrýndan ýrmaklar çaðlar.
Öylesi de vardýr ki,
çatlar da arasýndan sular akar.
Bazýsý da
Allah korkusundan yuvarlanýp düþer.
Allah, yaptýklarýnýzdan habersiz deðildir. (1)
Her nereden yolculuða çýkarsan çýk,
namaz kýlarken yüzünü
Mescid-i Harâm’a doðru çevir.
Ey mü’minler!
Siz de nerede bulunursanýz
yüzünüzü o yöne çevirin.
Öyle ki,
insanlardan zulmedenler dýþýnda
hiç kimse sizin aleyhinizde
bir delil bulamasýn.
Artýk siz de onlardan korkmayýn,
benden korkun!
Böylece hem size olan nimetimi tamamlayayým,
hem de siz doðru yolu bulasýnýz. (2)
Ey iman edenler!
Kudret ve yüceliðine yaraþýr bir biçimde
Allah’tan nasýl korkmak gerekiyorsa
öylece korkun
ve ancak
O’na gönülden boyun eðmiþ
müslümanlar olarak can verin. (5)
Ey iman edenler!
Sabredin, sebât gösterin,
sabýr yarýþýnda düþmanlarýnýzý geçin,
dâimâ savaþa hazýrlýklý olun,
uyanýk bulunun
ve Allah’a karþý gelmekten sakýnýn ki
kurtuluþa erebilesiniz. (6)
Ýman edip sâlih amel iþleyenlere,
artýk bundan böyle
günahlardan sakýnýp
imanda sebât ile
sâlih amellere devam ettikleri,
sonra takvâlarý
ve imanlarý tam saðlamlaþýp kökleþtiði,
sonra hem günahlardan sakýnýp
hem de iyilik yapmaya çalýþtýklarý takdirde,
haram olmadan önce yiyip içtiklerinden dolayý
bir günah yoktur.
Çünkü Allah,
iyilik ve ihsân sahiplerini sever. (7)
Ey Âdem oðullarý!
Ýçinizden size
âyetlerimi okuyup açýklayacak peygamberler gelir de,
kim onlara karþý gelmekten sakýnýr
ve güzel iþler yaparak
hâlini düzeltirse,
onlar için hiçbir korku yoktur
ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. (9)
“Yine bize:
Namazý dosdoðru kýlýn
ve Allah’a karþý gelmekten sakýnýn” diye
emredildi.
O Allah ki,
sonunda
O’nun huzurunda toplanacaksýnýz. (8)
Gerçek mü’minler ancak o kimselerdir ki,
yanlarýnda Allah anýldýðý zaman
kalpleri ürperir,
kendilerine
Allah’ýn âyetleri okunduðu zaman
bu onlarýn imanýný artýrýr
ve bütün iþlerinde
sadece Rablerine dayanýp güvenirler. (10)
Ey iman edenler!
Eðer Allah’a karþý gelmekten sakýnýrsanýz
size hakký bâtýldan,
doðruyu yanlýþtan ayýracak
þaþmaz bir ölçü verir,
günahlarýnýzý örter ve sizi baðýþlar.
Çünkü Allah,
pek büyük lutuf ve ihsân sahibidir. (11)
Onlara þunu sor:
“Size gökten ve yerden rýzýk veren kim?
O kulaklara ve gözlere hükmeden kim?
Ölüden diriyi ve diriden ölüyü çýkaran kim?
Kâinattaki bütün iþleri çekip çeviren,
bütün varlýðý yöneten kim?
Hepsi,
“Allah!” diye cevap verecektir.
“Öyleyse
þu gittiðiniz yanlýþ yolun âkibetinden korkup
Allah’a karþý gelmekten sakýnmayacak mýsýnýz?” de.(12)
Kalpleri Allah’a saygý ile dopdolu olup
O’na karþý gelmekten sakýnanlar,
cennetlerde ve pýnar baþlarýndadýr. (13)
Allah þöyle buyurdu:
“Ýki ilâh edinmeyin.
O, ancak bir tek ilâhtýr.
Öyleyse yalnýz benden korkun!” (14)
Gönülleri Allah’a saygýyla dopdolu olup
O’na karþý gelmekten sakýnanlara:
“Rabbiniz ne indiriyor?” diye
sorulduðunda onlar:
“Sadece iyilik ve güzellik indiriyor” derler.
Ýyilik yapanlara bu dünya hayatýnda
güzel bir mükâfat vardýr.
Âhiret yurdu ise
onlar için daha hayýrlýdýr.
Gönüllerinde besledikleri o derin saygýyla
Allah’a karþý gelmekten sakýnanlarýn
varacaðý yurt
gerçekten ne güzeldir!.(15)
Göklerde ve yerde ne varsa
hepsi O’nundur.
Mutlak mânada itaat ve kulluk da
her zaman ve yalnýzca
O’na aittir.
Buna raðmen
siz hâlâ
Allah’tan baþkasýndan mý korkuyorsunuz? (16)
Biz her ümmete
bir kurban ibâdeti belirledik ki,
kendilerine rýzýk olarak verdiðimiz hayvanlarý
kurban ederken
üzerlerine Allah’ýn adýný ansýnlar.
Þunu iyi bilin ki,
sizin ilâhýnýz tek bir ilâhtýr;
öyleyse artýk
O’na teslim olun.
Rasûlüm!
Tam bir ihlâs,
samimiyet ve tevazu içinde
Allah’a boyun eðen kullarý müjdele! (17)
Mü’minler,
gerçekten kurtuluþa ermiþlerdir. (18)
Harâm aylarda size saldýranlara
siz de karþýlýk verin.
Çünkü dokunulmazlýklar karþýlýklýdýr.
Þu halde size kim saldýrýrsa,
siz de ona ayný þekilde cevap verin.
Allah’a karþý gelmekten sakýnýn
ve bilin ki Allah
takvâ sahipleriyle beraberdir. (3)
Dünya hayatý kâfirlere
süslü ve sevimli gösterildi.
Bu sebeple iman edenlerle alay edip dururlar.
Halbuki Allah’a karþý gelmekten sakýnanlar,
kýyâmet günü onlardan üstün olacaklardýr.
Allah dilediði kimseyi hesapsýz rýzýklandýrýr. (4)
Onlar
namazlarýnda tam bir tevazu,
teslimiyet
ve derin bir saygý içindedirler. (19)
Veya
onun deli olduðunu mu söylüyorlar?
Halbuki Peygamber onlara
gerçeði getirmiþtir.
Fakat onlarýn çoðu
gerçeði sevmiyorlar. (20)
O gün Allah,
gönülleri Rablerinin saygýsýyla dopdolu olup
O’na karþý gelmekten sakýnanlarý
üstün gayret ve baþarýlarýndan dolayý
kurtuluþa erdirecek.
Artýk onlara hiçbir fenâlýk dokunmayacak;
hiçbir þeye de üzülmeyecekler. (21)
O halde gücünüz yettiði kadar
Allah’a karþý gelmekten sakýnýn,
emirlerini dinleyip itaat edin
ve kendi iyiliðinize olmak üzere mallarýnýzý
Allah yolunda harcayýn.
Kim
nefsinin hýrs ve cimriliðinden korunabilirse,
iþte gerçekten kurtuluþa erecek olanlar
onlardýr. (22)
Bütün bunlar,
Allah’ýn size
gereðince amel etmeniz için indirdiði emirleridir.
Kim Allah’a gönülden saygý besleyip
O’na karþý gelmekten sakýnýrsa,
Allah onun günahlarýný örter
ve mükâfatýný kat kat artýrýr. (23)
Buna karþýlýk,
duyu ve idrak sýnýrlarýnýn ötesinde bulunan
Rab’lerine karþý
kalpleri saygý ve ürpertiyle dolu olanlara gelince,
onlar için bir baðýþlanma
ve büyük bir mükâfat vardýr. (24)
1) Bakara / 74. Ayet 2) Bakara / 150. Ayet 3) Bakara / 194. Ayet
4) Bakara / 212. Ayet 5) Âl-i Ýmrân / 102. Ayet 6) Âl-i Ýmrân / 200. Ayet
7) Mâide / 93. Ayet 8) En’âm / 72. Ayet 9) A’râf / 35. Ayet
10) Enfâl / 2. Ayet 11) Enfâl / 29. Ayet 12) Yunus / 31. Ayet
13) Hicr / 45. Ayet 14) Nahl / 51. Ayet 15) Nahl / 30. Ayet
16) Nahl / 52. Ayet 17) Hac / 34. Ayet 18) Mü’minûn / 1. Ayet
19) Mü’minûn / 2. Ayet 20) Mü’minûn / 70. Ayet 21) Zümer / 61. Ayet
22) Teðabün / 16. Ayet 23) Talâk / 5. Ayet 24) Mülk / 12. Ayet