öyle sanýlýyordu
oysa gitsen de kalsan da candan olacaksýn
öyle demiyorlar mýydý
kalmaya direnmenin kime faydasý var
ölümü geciktirmek kime hayat bahþeder
durduramadýðýn ölümü bir anlamla doldur
önünü alamadýðýn can veriþini
bir sevdanýn pazarýna sür
zaten eriyen sermayeni
bir kutlu müþterinin eline koy
tükenmeden sat caný
deðeri düþerken
deðerli bir bedele ver ömrünü
öncelediklerini ertele
ertelediklerini öncele
kaz ömrünün topraðýný
altýný üstüne getir hayat tarlasýný
aðlamak deðil ki görevimiz
acýlardan yeni filizler çýkarmak hayatýmýza
kendimize aðlayýp yeni baþlangýçlar yapmak
dik duruþun bedelini seve seve üstlenmek
gitme, kal diyen feryatlara
bir daha kulak vermek
gidip de candan olmak mý
kalýp da canlý kalmak mý
onun susmasý
haklý itirazlarýndan vazgeçiþi
nefs-i müdafaa hakkýndan feragati
ilk o’nun dudaðýna deðen sözün hatýrýna
zerre gölge düþürmemek içindi
susarsa
vahyin duru pýnarýnýn dudaðýna serince deðiþine
þahit tutacaktý herkesi
tevekküllü nefeslerinin sessiz limanýna çekildi
amansýz saldýrýlar karþýsýnda
emindi ki susma bedelini ödedikçe
söz katýþýksýz gelecekti
vahyin berraklýðýna
þeffaf kase olacaktý susuþu
nefsinin itirazlarýný susturduðunda
vahyin içindeki sesleri
uyandýrdýðýný görmüþtü
hakkýný vermek içindi
sessizliði üzerine þal diye örtüþü
bekleyiþine sadakatti susuþu
avuç içlerini kanata kanata susuyordu
suya deðil
susatana kanmak üzere
susuyordu
*
resul-i ekrem efendimiz
bütün insanlýða en yüksek
en kutsi bir ders olan veda hutbesini
sona erdirdiði sýrada
hz. bilali habeþi
öðle ezanýný okumaya baþladý
resul-i ekrem efendimiz ve ashab-ý kiram
huþu içinde susup ezaný dinlediler
ezan bitince,
hz. bilal kaamet getirdi
fahr-i kainat efendimiz
o muhteþem cemaata imam olup
önce öðle namazýný kýldýrdý
sonra yine kaamet getirilerek
ikindi namazýný kýldýrdý
böylece resul-i ekrem efendimiz
bir ezan iki kaametle
iki vaktin namazýný birleþtirdi
ikindiden sonraydý
vakit akþama yakýndý
resul-i ekrem efendimiz
devesi kasva’nýn üzerindeydi
bu sýrada þu ayet-i kerime nazil oldu
‘bugün sizin dininizi kemale erdirdim
üzerinizdeki nimetimi tamamladým
ve size din olarak islamý seçtim.’
resul-i ekrem bu ayeti okuyunca
ashab-ý kiram son derece sevinip ferah duydular
sadece biri aðlýyordu
hz. ebu bekir.
sahabiler buna bir mana veremediler
niçin aðladýðýný sorduklarýnda
bu ayet resulullahýn (a.s.m.) vefatýnýn
yakýn olduðuna delalet ediyor
onun için aðlýyorum cevabýný aldýlar
hz. ebu bekir’in söylediði
anladýðý sýr doðru idi
zira bu ayet
fahr-i kainat efendimizin
dünyadan göç etme zamanýnýn
yaklaþmýþ olduðuna ilk iþaretiydi
çünkü teklif ve teblið edilmesi gereken þeyler
bittiðine göre
teklif ve teblið edenin vazifesi de
son bulacak demekti
cuma günü
güneþ battýktan sonra
fahr-i kainat efendimiz (a.s.m.)
devesi kasva’nýn üzerinde
terkisinde üsame bin zeyd ile birlikte
arafat’tan müzdelife’ye geldi
bu sýrada akþam namazý vakti çýkmýþ
yatsý namazý vakti girmiþti
resul-i ekrem bir ezan iki kaametle
önce akþam
arkasýndan da yatsý namazýný kýldýrdý
efendimiz cumayý cumartesiye baðlayan geceyi
müzdelife’de geçirdi
cumartesi günü sabah namazýný
orada eda ettikten sonra
meþ’ar-ý harama geldi
resul-i ekrem efendimiz, ashabýna
cemre’de atýlacak ufak taþlarý toplayýnýz
diye buyurdu.
taþlarýn nasýl atýlacaðýný gösterdi
akabe cemresine birer birer yedi ufak taþ attý
her taþ atýþýnda
Allahü ekber diyerek
tekbir getiriyordu
bu arada ashab-ý kiram da
ayný þekilde cemre taþlarýný atýyorlardý
peygamberimiz (s.a.v.)
akabe cemresinde yedi taþý attýktan sonra
mina’ya döndü
resul-i kibriya efendimiz oradan
kurban kesme yerine gitti
ömr-ü saadetlerinin her bir senesi için
bir kurban olmak üzere
altmýþ üç kurbaný
bizzat mübarek elleriyle kesti
saçlarýný týraþ ettirdi
kesilen saçlarýný hatýra olsun diye
sahabilerine birer ikiþer daðýttý
bu da ashabýndan ayrýlýðýnýn yaklaþtýðýna iþaretti
ayrýca
ey insanlar
haccýn usul ve erkanýný benden öðrendiniz
bilmem ama belki
bundan sonra benimle görüþemezsiniz
buyurarak da bu iþareti kuvvetlendirdi
peygamberimiz (s.a.v.)’in
saçýnýn ön kýsmý týraþ edildiði sýrada
hz. halid bin velid
ya resulallah dedi
alnýn üzerindeki saçýnýzdan bana verir misiniz
efendimiz onun bu isteðini kabul etti
kendisine saçýnýn ön kýsmýndan birkaç tel verip
hayatýnda devamlý muzaffer olmasý için dua etti
hz. halid
mübarek saçlarý alýp gözüne sürdü
sonra da külahýnýn önüne yerleþtirdi
resul-i ekrem efendimizin
o saç ve duasýnýn bereketi hürmetine
girdiði her harpten muzaffer çýkmýþtýr
nitekim kendisi de
ben, onu hangi tarafa yönelttimse
orasý fetholundu demiþtir
resul-i ekrem efendimiz
kurban bayramýnýn birinci günü
öðle vaktinden önce
ifaza- ziyaret tavafýný yapmak üzere
kabe-i muazzamaya gitti
müslümanlara da gitmelerini emir buyurdu
tavafýný yaptýktan sonra öðle namazýný kýldý
zemzem kuyusundan su içti
resul-i ekrem efendimiz
o gün akþama doðru mina’ya döndü
resul-i ekrem kurban bayramýnýn
ikinci ve üçüncü günü
güneþ batýya doðru eðrildiði zaman
yaya olarak mina mescidinden sonraki
ilk cemrenin yanýna vardý
oraya birer birer yedi tane çakýl taþý attý
her birini atarken
Allahü ekber diyerek tekbir getiriyordu
sonra ikinci cemre
sonra da cemre-i akabe denilen
üçüncü cemre’nin yanýna vardý
her birisine birer birer yedi taþ attý
Her atýþýnda
Allahü Ekber diyerek tekbir getiriyordu
zilhicce’nin on üçü, salý günü
resul-i ekrem efendimiz
mina’dan muhassab denilen taþlýk yere gitti
orada çadýrý kurulmuþtu
bu sýrada ashab-ý kirama hitaben
þöyle buyurdu
Allah, sözümü güzelce ezberleyip
sonra da onu duymayanlara ulaþtýran kimselerin
yüzünü nurlandýrýp neþelendirsin
olabilir ki,
anlayan kendisinden daha iyi anlayana onu ulaþtýrýr
iyi biliniz ki
üç þey mü’min ve müslümanlarýn kalplerine
kin ve kýskançlýk sokmaz
Allah’ýn rýzasýný gözeterek ihlas ile amel
müslüman olan amirlere nasihat ve itaatte bulunmak
müslüman cemaate itikat ve salih amelde tabi olmak
resul-i kibriya efendimiz
sabah namazýndan önce
beytullaha tavaf için gidileceðini
ashab-ý kirama ilan etti
sonra kabe-i muazzamaya gidip
veda tavafýný yaptý
zilhicce’nin on dördü, çarþamba günü
resul-i kibriya efendimiz ve ashab-ý kiram
veda tavafýndan sonra
mekke-i mükerremeden
medine-i münevvereye doðru yola çýktýlar
gadir-i hum vadisinde konakladýlar
efendimiz orada öðle namazýný kýldýrdý
namaz bitince ashabýna seslendi
ey insanlar biliniz ki
ben de bir insaným
çok sürmez yüce Rabbimin elçisi gelecek
beni ebedi aleme çaðýracak
ben de onun davetine icabet edeceðim
yakýnda size veda edeceðim
sonra sözlerine þöyle devam etti
eðer sadakatle sarýlýrsanýz
sizi doðru yolda muhafaza edecek iki þey býrakýyorum
onlarýn birincisi Allah’ýn kitabý kur’an’dýr ki
içinde hidayet ve nur vardýr
ona sýmsýký sarýlýnýz…
ikincisi de ehli beytim’dir
bu sözlerinden sonra
hz. ali’nin elinden tuttu
ben kimin mevlasý isem
ali de onun mevlasýdýr buyurdu
ve arkasýndan
Allah’ým
ona dost olana dost
düþman olana düþman ol diye
niyazda bulundu
peygamberimiz (s.a.v.)’in yakýnda
ebedi aleme göç edeceðini haber veren sözleri
ashab-ý kiramý hüzne boðdu
uðrunda canlarýný feda ettikleri
öz nefislerinden daha çok sevdikleri
kainatýn efendisi aralarýndan gidecekti
þimdiden adeta kendilerini
bir yetim kabul edip gözyaþlarý döküyorlardý
medine görününce
efendimiz üç defa tekbir getirdi
sonra adetleri olan duayý yaptý
Allah’tan baþka ilah yoktur
Allah tektir, ortaðý yoktur
mülk O’nundur
bütün hamd O’na mahsustur
O, her þeye kadirdir
Rabbimize yönelici
günahlarýmýzdan tövbe edici
Rabbimize kulluk ,secde ve hamd edici
olarak dönüyoruz
medine’ye girince efendimiz doðruca
mescid-i þerife vardý
orada iki rekat namaz eda ettikten sonra
hane-i saadetine döndü
bu resul-i kibriya efendimizin
ilk ve son haccý oldu
redfer