canlar feda ederek
hayatlarý gözden çýkararak
ayakta tutulan
yüce bir gerçek vardýr ki
o gerçek þimdi
yaþayan yüreklere emanet
kutlu bir titreyiþin
derin bir ürperiþin
yüce bir haþyetin
göðsümüze dokunan rüzgarýdýr bu emanet
Hakkýn hatýrýný
her þeyin üzerinde tutmanýn
silinmez mührüdür
haksýzlýk karþýsýnda direnmenin aþýlmaz daðýdýr
kutsi bir emanettir hatýrasý
bu yüzden
dünyanýn gözünden kurbanlar düþer topraða
dünyayý düþürür gözlerinden kurbanlar
gözyaþý gibi
dünyanýn en deðerlileri verir kurbanlarý
en deðerliler kurban diye alýnýr
belli ki her can
kurban olmaya deðmez
çünkü tarlanýn hasadý için
topraða deðerli tohumlar düþmelidir
ibrahim’in ismail’idir kurban
yakub’a yusuf’tur kurban
zekeriyya yahya’sýný ekmiþtir topraða
imran ailesi meryem’ini adamýþtýr
meryem isa’sýný nezretmiþtir
kurban diye doðurmuþtur
çünkü dünya dünyadan ibaret deðildir
dünyayý dünyadan ibaret bilenlerin
dünyadan ötesine körelenlerin
hesaplarý tutmaz
onlar hasat mevsimini bilmezler
onlar Allah’tan
ahret gününden ümitlenmezler
*
resul-i ekrem efendimiz
hicretin onuncu yýlýnýn zilkade ayýnda iken
hacca hazýrlandý
medine’deki müslümanlara da haccetmek üzere
hazýrlanmalarýný emir buyurdu
medine dýþýndaki müslümanlara da
bu maksada hazýrlanýp
medine’de toplanmalarý için haber gönderdi
bu haber üzerine,
haccetmek arzusunda olan binlerce müslüman
medine’ye akýn etmeye baþladý
çok geçmeden medine
iman ve islamýn nuruyla münevver simalarla dolup taþtý
medine etrafýnda çadýrlar kuruldu
müslümanlar eþsiz bir bayram sevinci yaþarken
resul-i kibriya da teblið ettiði
azametli davanýn muazzam neticesini
görmenin huzur ve saadeti içinde
cenab-ý Hakka hamd ve þükrediyordu
zilkade ayýnýn çýkmasýna beþ gün vardý
günlerden cumartesi idi
resul-i kibriya efendimiz
yerine ebu dücane es-saidi’yi vekil tayin etti
hane-i saadetinde yýkandý
güzel kokular süründü
yeni elbiseler giydi
öðleye doðru hane-i saadetinden çýkýp
mescid-i þerife gitti.
öðle namazýný kýldýrdý
fahr-i alem efendimiz
etrafýný nurani halkalar halinde sarmýþ olan
yüz bini aþkýn müslümanla birlikte
medine’den hareket ederek
zülhuleyfe mevkiine vardý
geceyi, muazzam, cemaatýyla burada geçirdi
ertesi günü,
öðle namazýný burada eda ederek ihrama girdi
her biri insanlýk âleminin birer yýldýzý olan
sahabileriyle birlikte
mekke-i mükerremenin yolunu tuttu
fahr-i alem efendimizin beraberinde
bütün ezvac-ý tahirat
hayattaki tek evladý hz. fatýma da vardý
resul-i kibriya devesi kasva’nýn üzerinde idi
on binlerce sahabi
o manevi güneþin etrafýnda
yörüngelerini kaybetmeyen gezegenleri andýrýyordu
dillerde sadece telbiye vardý
lebbeyk Allahümme leybeyk
lebbeyke la þerike leke lebbeyk
innelhamde vennimete leke ve’l-mülk
la þerike leke
sanki yeryüzü bir aðýz olmuþ
ayný telbiyeyi yüzbinler dil ile tekrarlýyordu
fahr-i alem efendimiz
sahabalerin sevinç ve heyecanýna adeta
yer ve gök iþtirak ediyordu
tarih
zilhicce ayýnýn dördü, pazar günü
sabahýn erken saatleri
fahr-i alem efendimiz
etraftan gelenlerin de katýlmasýyla
yüz bini aþkýn müslüman hacýlarla
mekke’ye üst kýsmýndan
seniyyetü’l-keda mevkiinden girdi
kabe-i muazzamayý görünce
ya Rabbi
bu muazzam mabedin
azamet, þeref, kerametini arttýr
diye dua etti
efendimiz (a.s.m.) beytullaha vardý
hacerü’l-esvedi istilam etti
o köþeden kabe-i muazzamayý tavafa baþladý
tavafýn ilk üç devresinde adýmlarýný kýsaltýp
omuzlarýný silkelemek suretiyle
hýzlý ve çalýmlý bir þekilde yürüdü
kalan dört devresini
aðýr aðýr yürüyerek tavafýný tamamladý
kabe’nin etrafýný yedi defa dolaþarak
tavafý tamamladýktan sonra
makamý ibrahime vardý
orada iki rekat namaz kýldý
sonra tekrar dönüp
hacerü’l-esvedi istilam etti
resul-i kibriya efendimiz
bundan sonra safa tepesine çýktý
Cenab-ý Hakka hamd ve þükrünü takdim etti
buradan inerek safa ve merve arasýnda
yedi kere sa’y etti
mekke’de
pazar, pazartesi, salý ve çarþamba günleri kalan
resul-i kibriya efendimiz
perþembe günü mina’ya gitti
öðle, ikindi, akþam ve yatsý namazlarýný orada
cemaatla eda etti
geceyi orada geçirdi
zilhicce’nin dokuzu cuma günü
sabah namazýný eda ettikten sonra
mina’dan arafat’a doðru hareket etti
ashab-ý kiramýn getirdiði telbiye ve tekbirlerle
adeta yer gök çýnlýyordu
arafat’ta
Allah’a hamd ve senadan sonra
o sýrada hazýr bulunan yüz bini aþkýn
takriben 120.000 sahabiye,
umumi olarak da bütün müslümanlara
bütün insanlýða deðiþmez, eskimez
ölçüler ihtiva eden þu hutbesini irat buyurdu
bismillahirrahmanirrahim
eyy insanlar
sözümü iyi dinleyiniz
bilmiyorum, belki bu seneden sonra
sizinle burada bir daha buluþamayacaðým
insanlar
bugünleriniz nasýl mukaddes bir gün ise
bu aylarýnýz nasýl mukaddes bir ay ise
bu þehriniz mekke nasýl mübarek bir þehir ise
canlarýnýz, mallarýnýz
namuslarýnýz da öyle mukaddestir
her türlü tecavüzden korunmuþtur
ashabým
muhakkak Rabbinize kavuþacaksýnýz
O’ da sizi yaptýklarýnýzdan dolayý sorguya çekecektir
sakýn benden sonra eski sapýklýklara dönmeyiniz
ve birbirinizin boynunu vurmayýnýz
bu vasiyetimi
burada bulunanlar
bulunmayanlara ulaþtýrsýn
olabilir ki, burada bulunan kimse
bunlarý daha iyi anlayan birisine ulaþtýrmýþ olur
ashabým
kimin yanýnda bir emanet varsa
onu hemen sahibine versin
biliniz ki, faizin her çeþidi kaldýrýlmýþtýr
Allah böyle hükmetmiþtir
ilk kaldýrdýðým faiz de
Abdülmuttalib’in oðlu amcam abbas’ýn faizidir
lakin anaparanýz size aittir
ne zulmediniz, ne de zulme uðrayýnýz
ashabým
dikkat ediniz
cahiliyeden kalma bütün adetler kaldýrýlmýþtýr
ayaðýmýn altýndadýr
cahiliye devrinde güdülen kan davalarý da
tamamen kaldýrýlmýþtýr
kaldýrdýðým ilk kan davasý
abdülmuttalib’in torunu
iyas bin rabia’nýn kan davasýdýr
ey insanlar
muhakkak ki, þeytan þu topraðýnýzda
kendisine tapýlmaktan tamamen ümidini kesmiþtir
fakat siz bunun dýþýnda
ufak tefek iþlerinizde ona uyarsanýz
bu da onu memnun edecektir
dininizi korumak için bunlardan da sakýnýnýz
ey insanlar
kadýnlarýn haklarýný gözetmenizi
ve bu hususta Allah’tan korkmanýzý tavsiye ederim
siz kadýnlarý, Allah’ýn emaneti olarak aldýnýz
ve onlarýn namusunu kendinize Allah’ýn emri ile
helal kýldýnýz
sizin kadýnlar üzerinde hakkýnýz
kadýnlarýn da sizin üzerinizde hakký vardýr
sizin kadýnlar üzerindeki hakkýnýz
yataðýnýzý hiç kimseye çiðnetmemeleri
hoþlanmadýðýnýz kimseleri izniniz olmadýkça
evlerinize almamalarýdýr
eðer gelmesine müsaade etmediðiniz bir kimseyi
evinize alýrlarsa
Allah, size onlarý yataklarýnda yalnýz býrakmanýza
izin vermiþtir
kadýnlarýn da sizin üzerinizdeki haklarý
meþru örf ve adete göre
yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir
ey mü’minler
size iki emanet býrakýyorum
onlara sarýlýp uydukça yolunuzu hiç þaþýrmazsýnýz
o emanetler
Allah’ýn kitabý kur’aný kerim
ve peygamberinin (a.s.m.) sünnetidir
mü’minler
sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz
müslüman müslümanýn kardeþidir
ve böylece bütün müslümanlar kardeþtirler
bir müslümana kardeþinin kaný da malý da helal olmaz
fakat malýný gönül hoþluðu ile vermiþse o baþkadýr
ey insanlar
Cenab-ý Hak her hak sahibine hakkýný vermiþtir
her insanýn mirastan hissesini ayýrmýþtýr
mirasçýya vasiyet etmeye lüzum yoktur
çocuk kimin döþeðinde doðmuþsa ona aittir
zina eden kimse için mahrumiyet vardýr
babasýndan baþkasýna ait soy iddia eden soysuz
yahut efendisinden baþkasýna intisaba kalkan köle
Allah’ýn, meleklerinin ve bütün insanlarýn lanetine uðrasýn
Cenab-ý Hak, bu gibi insanlarýn ne tövbelerini
ne de adalet ve þahadetlerini kabul eder
ey insanlar
Rabbiniz birdir
babanýz da birdir
hepiniz adem’in çocuklarýsýnýz
adem ise topraktandýr
arabýn arap olmayana
arap olmayanýn da arap üzerine
üstünlüðü olmadýðý gibi
kýrmýzý tenlinin siyah üzerine
siyahýn da kýrmýzý tenli üzerine
bir üstünlüðü yoktur
üstünlük ancak takvada
Allah’tan korkmaktadýr
Allah yanýnda en kýymetli olanýnýz
ondan en çok korkanýnýzdýr
azasý kesik siyahi bir köle
baþýnýza amir olarak tayin edilse
sizi Allah’ýn kitabý ile idare ederse
onu dinleyiniz ve itaat ediniz
suçlu kendi suçundan baþkasý ile suçlanamaz
baba, oðlunun suçu üzerine
oðlu da babasýnýn suçu üzerine suçlanamaz
dikkat ediniz
þu dört þeyi kesinlikle yapmayacaksýnýz
Allah’a hiçbir þeyi ortak koþmayacaksýnýz
Allah’ýn haram ve dokunulmaz kýldýðý caný
haksýz yere öldürmeyeceksiniz
zina etmeyeceksiniz
hýrsýzlýk yapmayacaksýnýz
insanlar la ilahe illallah’ deyinceye kadar
onlarla cihat etmek üzere emrolundum
onlar bunu söyledikleri zaman
kanlarýný ve mallarýný korumuþ olurlar
hesaplarý ise Allah’a aittir
insanlar
yaarýn beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz
sahabe-i kiram hep birden þöyle dediler
Allah’ýn elçiliðini ifa ettiniz
vazifenizi hakkýyla yerine getirdiniz
bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz,
diye þahadet ederiz
resul-i ekrem efendimiz (a.s.m.)
þahadet parmaðýný kaldýrdý
sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi
ve þöyle buyurdu
þahit ol, ya Rab
þahit ol, ya Rab
þahit ol, ya Rab
redfer