Tarih... Yaþamakla ölmek arasý Yirmi dört eylüldü Geniþ omuzlu adam kadýna Senin adýn bundan sonra Eylülle gelen kadýn! Kadýn ise adama Gözlerin güneþin battýðý yer demiþti Ve yaslamýþtý baþýný omuzuna Sonra mý? Kadýn aðlayýnca Eylül hazana Güneþ karanlýða sarýldý Dünya ise döneceði yönü þaþýrdý.
/……
Hayalleri yüksek bir daðýn arkasýnda Dikti buðulu gözlerini Doðu’dan gülümseyecek güneþe Damlalar yanaðýna düþmeden kurutsun istiyordu Güneþ’in ilk ýþýklarý göz bebeklerinde ki nemi
Bir de baktý ki, Güneþ sâdece göz bebeklerini deðil Doðadaki yaþama sevincini de kurutmuþtu Dudaklarýnda ince sýzýlý bir ah Rabbim dedi Rabbim Hiç mi? Hiç mi yaðmur düþmedi Bu topraðýn kara kaderine Çimenlerin yeþili Aðaç yapraklarýnýn Yol kenarýndaki gelinciklerin Hatta ovalar ve dahi daðlarýn Vakitsiz hazanlarýný Ýçindeki sarý hüzne yoldaþ sayýp Duygularýna ev sahipliði yapan mendiliyle Kederden kaný çekilmiþ yüzünü sildi
Saða çekti aracýný Elinde bir kutu kibrit Sarýnýn bütün tonlarýný yaksam Dünya da yanar mý ki Ya da Sarýnýn ve acýnýn sebebi Güneþle sigaramý yakýp Sonra aðlasam aðlasam Suya ihtiyaç duyan Bütün canlýlar sulanýp Suya kanar mý ki deyip Sýrtýný yaslayýp oracýða çöktü Dizlerini göðsüne doðru çekti Ve yaðmayan yaðmura inat Toprak ve bitkiler yerine Nevruz çiçeði desenli eteðine Gözyaþlarýný döke döke aðladý
Günlerden yirmi dört eylüldü Bir kavuþma Bir ayrýlýk mevsiminde Kolundaki saati hüzne kurulu Yolu uzun Ýçinin her köþesi acý ile dolu Aklý ise karma karýþýktý...
Ruh halini sorarsanýz Kýyýsýndan dönüyordu intiharlarýn Yaþamaktan büyük azaplar çöküyordu Yüreðinin en derinine. Ve bilse de kötü gidiþe hükümlü Maziye dönük adýmlarý Yine de o yolu yürümek Batan güneþini görmek Ayný aþktan Ayný acýdan Ayný hazandan geçmek istiyordu...
#hüzünlükent
Sosyal Medyada Paylaşın:
hüzünlükent Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.