MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

öyle teselli bulur
redfer

öyle teselli bulur





elçi’nin aðzýndan dökülür ayetler
nefesine sarýlý ümitler
sesinde canlanýr teselliler
mekke’nin kýtlýðýna hazýrlanýr gerçeðin süvarileri

bir ümit çeraðý olup
zor yýllarýnýn yaný baþýnda durur hatýrý
artýk bekleyiþini hak edenlerin gözünde
muktedirlerin yenilgisi baþlamýþtýr
zalimlerin yüreðini korkunun alevleri sarmýþtýr
ümidin gömleðini kanlayanlarýn elleri yýrtýlacaktýr
el uzatanlarýn elleri kuruyacaktýr

arandýðýný bilir
öyle teselli bulur
öyle atar üzerindeki aðýr sancýlarý
öyle kanatlandýrýr sevdasýný avuçlarýndan
öyle tutunur ümidin dal uçlarýna

O’Allah ki sözünü
kulun aðzýndan duyurur bize
onun yaný baþýndan eðilir dünya kuyumuza
umduðunu umdurur bize
bekleyiþinde incileþen sözleri dizer nefesimize
bizden hiç ümit kesmediðini
bildirir bize

*
ka’b bin züheyr büyük bir þairdi
babasý züheyr,
sayýlý arap þairleri arasýnda yer alýrdý
iki oðlu ka’b ile büceyr’i de
kendisi gibi edip ve þair yetiþtirmiþti

þair züheyr bin ebi sülma,
ehl-i kitap kimselerin sohbetine devam ederken
ahir zamanda bir peygamberin geleceðini iþitmiþti
bir gece rüyasýnda
gökten bir ip uzatýldýðýný
ipe tutunmak için elini uzattýðý halde
onu tutamadýðýný görmüþtü

bu rüyasýný
ahir zamanda gelecek olan peygambere
kendisinin yetiþemeyeceðine yormuþtu
bu sebeple vefatýndan önce oðullarýna
gelecek olan peygambere iman ediniz diye
vasiyette bulunmuþtu

kur’an’ýn fesahat ve belagatý karþýsýnda
gözleri kamaþan birçok kuvvetli þair ve hatip
islamiyetle müþerref olmuþtu
bununla beraber, þirkte direnen,
peygamberimiz (s.a.v.) ile müslümanlara karþý
besledikleri kin ve düþmanlýðý
þiir ve hitabeleriyle dile getirmekten
geri durmayanlar da vardý

ka’b bin züheyr bunlardan biri idi
babasýnýn ölümü üzerine
þöhretine kendisi varis olmuþtu
kardeþi büceyr
resul-i ekrem safýnda yer almýþken
ka’b bir türlü þirkten vazgeçmiyordu
zaman zaman yazdýðý þiirleriyle
efendimizi ve müslümanlarý hicvederek
onlarý üzüyordu

bir gün yine kardeþi büceyr’e
müslüman olmasýndan dolayý
duyduðu kin ve kýzgýnlýkla
inkar saçan bir þiir yazýp göndermiþti

büceyr (r.a.), þiiri efendimize okuyunca
son derece müteessir oldular
ka’b’ýn þiirleriyle müslümanlara hakareti
artýk tahammül sýnýrýný aþmýþtý
bunun üzerine resul-i ekrem
ashabýna þu emri verdi

kim ka’b bin züheyr’e rastgelirse
onu öldürsün
kaný þu andan itibaren mübah kýlýnmýþtýr

bu müsaadenin verilmesinden sonra
ka’b’ýn uðrayacaðý akýbet þüphesiz dehþetli olacaktý
bunu düþünen kardeþi büceyr
son bir defa kendisini ikaz edip
nasihatta bulunmak üzere bir mektup yazdý

bundan kurtulabilmenin tek çaresinin de ancak
resulullaha gelip af dilemek olduðunu bildirdi
mektubu alan ka’b,
yerinde duramaz bir hale gelmiþti
adeta kocaman yeryüzü
kendisine dar gelmeye baþlamýþtý
her an son nefesini verecekmiþ gibi
ecel teri döküyordu


aleyhinde verilen bu karar üzerine
kurtulamayacaðýný anlamýþtý
iki þeyden birini tercih etmek zorundaydý
ya þirkte devam edecek
ve ele geçmemek için köþe bucak kaçacaktý
veya resulullahýn huzuruna çýkarak
sadakat elini uzatýp
o ana kadar yaptýklarýndan piþmanlýk duyduðunu
itiraf edecek ve af dileyecekti

ka’b akýllý davranýp ikinci yolu tercih etti
zaten kardeþinden mektup gelir gelmez de
iç alemini bir piþmanlýk duygusu kaplamýþtý
uzun mesafeyi kýsa zamanda kat edip
medine’ye gelen ka’b
resul-i ekremin huzuruna çýktý

peygamberimiz (s.a.v.), onu þahsen tanýmýyordu
ka’b, bu durumu akýllýca kullandý
efendimizin, huzurunda diz çöküp
mübarek elini tuttuktan sonra
þöyle bir teklifte bulundu

ka’b bin züheyr tövbe etmiþ
müslüman olarak huzuru saadetinize gelmek istiyor
ben, onu size getirsem
ona eman verir
tövbesini ve müslümanlýðýný kabul eder misiniz

resul-i ekrem bu teklife
evet cevabý vererek
kanaatini izhar buyurdu
bu cevap üzerine
ka’b’ýn mama alemi birden bire parladý
elini resulullahýn elinden ayýrmadan þahadet getirdi

resul-i ekrem (a.s.m.) ve etrafýnda bulunan sahabiler
bir anlýk bir hayrete kapýldýktan sonra
peygamber efendimiz (a.s.m.),
sen kimsin diye sordu
ben, ka’b bin züheyr’im
ya resulallah diye cevap verdi

gönül ülkesi
islamýn manevi kýlýcý ile fethedilen ka’b
hemen o anda
arap edebiyatýnda þaheser parçalar arasýnda yer alan
banet aüâdü isimli kasidesini
resulullaha sundu.

…suad’ýn ayrýlýðýn yetmiyormuþ gibi
iki taraf arasýnda söz taþýyanlar bana
ey ebu sülma’nýn oðlu
sen, artýk kendini ölmüþ bil dediler

kendilerine güvenip de baþvurduðum her dost ise bana
seni oyalayýp teselli edemem
baþýnýn çaresine bak dedi
ben de çekilin yolumdan dedim
rahman’ýn takdir ettiði her þey
elbette olacaktýr

insanoðlunun mes’ud hayatý
ne kadar uzun olursan olsun
mutlaka bir gün bir tabutta taþýnacaktýr
resulullahýn beni öldüreceðini haber aldým
resulullahýn yanýnda baðýþlanmak en çok umulan þeydir
özür beyan ederek Allah elçisinin yanýna geldim
resulullahýn katýnda özür daima kabule þayandýr
merhamet ve teenni ile muamele et bana.

içinde bir çok nasihat ve hükümler bulunan
kur’an hediyesini sana ihsan eden Allah
hidayetini arttýrsýn
rakiplerimin dedikodusuyla beni muaheze etme
hakkýmda bir çok dedikodular yapýlmýþsa da
ben pek o kadar suçlu deðilimdir

ben þimdi öyle bir makamda bulunuyorum ki
burada gördüðüm ve iþittiðim þeyleri
bir fil görüp iþitseydi muhakkak titrerdi
burada beni mutlak Allah’ýn izniyle
peygamberin affýna nail olmak kurtarabilir

ben, yüce peygambere karþý
hiçbir itirazda bulunmadan sað elimi
onun adaletli eline uzatýyorum
þimdi, söz onun sözüdür

þüphe yok ki,
resulullah doðru yolu gösteren bir nur
kötülükleri yok etmek için
Allah’ýn sýyrýlmýþ keskin ve yalýn kýlýçlarýndan
bir kýlýçtýr...

ka’b
resul-i ekremin
kahramanlýk ve yiðitliklerinden bahsederek
kasidesine devam ediyordu

kaside içinde bir beyt var ki
resul-i kibriya ondan son derece memnun olmuþtu
o taç beyit þuydu

þüphe yok ki,
resulullah doðru yolu gösteren bir nur
kötülükleri yok etmek için
Allah’ýn sýyrýlmýþ keskin
ve yalýn kýlýçlardan bir kýlýçtýr

bu beyti duyan resulullah,
o anda üzerinde bulunan mübarek bürdesini çýkarýp
bu büyük þaire hediye ederek
memnuniyeti yanýnda
tebrik ve takdirlerini de izhar etti

bundan sonra banet süadü adlý kaside
kaside-i bürde olarak anýlmaya baþlandý

ka’b bin züheyr
resulullahýn bu hediyesi ile her zaman
her yerde iftihar ederdi
ömrünün sonuna kadar
onu yanýnda muhafaza etti

bir seferinde muaviye,
on bin dirhem vererek onu almak istemiþti
ka’b, resulullahýn hýrkasýný giymek hususunda
kimseyi nefsime tercih etmem diye cevap vermiþti

hz. muaviye ka’b’ýn vefatýndan sonra
bu arzusuna nail oldu
mirasçýlarýna yirmi bin dirhem göndererek
hz. resulullahýn bu mübarek hýrka-i saadetlerini
kendilerinden aldý

sonra bu mübarek hýrka emevilerden abbasilere
onlardan da avuz sultan selim eliyle
osmanlýlara geçti
bugün resulullahýn bu mübarek hýrkasý
mukaddes emanetler arasýnda
topkapý sarayýnýn hýrka-i saadet dairesinde
muhafaza altýnda bulunmaktadýr

hýrka-i saadet, 1,24 metre boyunda
geniþ kollu olup siyah yünlü kumaþtan yapýlmýþtýr
içi, kaba dokunmuþ krem renk yünlü kumaþ kaplýdýr
önünde, sað tarafýnda
bir parçasý noksandýr
sað kolunda da eksiklik vardýr

hýrka-i saadet
müteaddit bohçalara sarýlmýþ olduðu halde
üstten açýlýr çifte kapaklý altýn bir çekmece içindedir
sultan aziz tarafýndan yaptýrýlmýþ
uzunca bir kitabe de bulunmaktadýr

saltanat devrinde, hükümdar
ramazan’ýn on beþinci günü
topkapý sarayýna gelir
hýrka-i saadet, merasimi mahsusa ile açýlýr
baþucunda bizzat hükümdar bulunduðu halde
devlet ricali ve saray memurlarý tarafýndan ziyaret olunur
destimaller hediye olunurdu
bilahare saray kadýnlarý da ziyaret ederlerdi

hýrka-i saadetin baþ muhafýzý hükümdar olup
onun gaybubetinde bu vazife tülbent aðasýna aittir
hýrka-i saadet hademe teþkilatý
topkapý sarayý müze haline intikal edinceye kadar
ayný gelenek ile devam etmiþtir

hicretin 9. senesi
recep ayýndan bir gündü
resulullahýn etrafýnda birçok sahabi vardý
bu sýrada
bugün sizin salih bir kardeþiniz vefat etti
kalkýn onun namazýný kýlýn buyurdu

sahabiler derhal hazýrlandýlar
resulullahýn arkasýnda saf baðlayarak
salih kardeþleri üzerinde gaib namazý kýldýlar
namazdan sonra resul-i ekrem
kardeþiniz necaþi ashame için
Allah’tan maðfiret talep ettik buyurdu.

habeþ necaþisi ashame
resulullah tarafýndan bir mektupla
hicretin yedinci senesinde islama davet edilmiþ
ve derhal Müslüman olmuþtu
müslüman elçiye de

…keþke
þu saltanata bedel muhammed-i arabinin (a.s.m.)
hizmetkarý olsaydým.
o hizmetkarlýk,
saltanattan çok daha üstündür
demiþti


redfer

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.