umut adýna...
þimdi gecelerimiz en ince yerinden bölünmede
þehirler bir denize doðru akmakta
bereketli baharlar adýna
kol kanat edinip düþlerimizi
mum gibi eriyen
mum rengince üzülenler
yandýkça aðlayan
gözyaþlarýnca yananlar gibi
dumaný tütmez alevlerden
parýldayacak mýyýz acep
can ipliklerinde
tel tel yüzlere vuran aydýnlýklar
mutluluðun beslediði arzular uzak deðil oysa
umut çok yakýnlarda
bir adým daha var
bir el deðecek elimize
öyle ya
kader insaný hep eritir potasýnda
zamanýn çarmýhýna germek ister ruhlarýmýzý
aklanalým diye
mevsimlerin kinini çarpar suratýmýza
yaðmurlar yaðdýrýr üzerimize
bülbül–i þeydayý kör kuyulardan uçuralým diye
farkýnda mýyýz acep
hep bir kargaþadýr
ruhumuzu çizik çizik eden
bir bozgunun alaca karanlýðýnda
hep bir acý olay
esmerletir gönüllerimizi
derya üstüne dalgalar sereriz
ezanlara karýþan gök seslerinden
münacatlar yaðar sonra
çýldýrmanýn öncesi
öylesi rüyalara sahibiz þimdi
kabus ve karabasanlar büyüten rüyalara
son karesinde hep
bir kahraman yaratan rüyalara
hep hasretlerimizi besteleyen rüyalara
gül koklayanlarla
kar deyip sel saklayanlar
bir rüyaya düþerler hep
mumdan gemilerle geziniriz hep
ateþ denizlerinde
rehin alýnmadan kutlu hayallerimiz
rüyalarýmýzýn gözleri kadar kapalý þimdi
nice zamanlar var ki
kýrýk aynalara mahkum menekþelerimiz
düþüncelerimizin üzerine
kurumlar yaðýyor çisil çisil
yoksa bir derya mavisine mi
iplik iplik baðlamýþlar þah yüreðimizi
kirkitler eriþlere vuruyor
argýçlar kiriþlere
hani yaðmur çamur gidip de
tipi boran kapýda bekleyenler var ya
hani masumiyeti uhut tepelerinden
boþluða bir þahin gibi süzülen
hani zamaný biriktiren
nazenin yasemenler var ya
hani nisan dallarýnda yeþerenler var ya
onlar ki, soluk almadan
bekleyiþlerin sýrrýna erdiler
kalpleri henüz durmadan
bulunmayacak çarelere adreslenmiþ mektuplarýn
açýlmayacak kapýlara gizlenmiþ umutlarýn
sýrrýný öðrendiler
þimdi onlardan
gönülsüz gülüþler serpiliyor kanayan yaralarýmýza
yollarýmýzýn üstüne uzaklar düþüyor, hep uzaklar
karþýlýksýz sevmelerin þarkýsý
eskilerde kaldý artýk
þimdi her gece sancýyor yýldýzlarýmýz
þimdi her gece …
*
asýl adý berre olan cüveyriye (ra)
miladi 607 yýlýnda huzaa kabilesinin
beni müstalik kolunun reisi
haris b. ebu dýrar’ýn kýzý olarak dünyaya geldi
hicretin 5. yýlýnda hz. peygamber’le (sav)
evlenmeden önce
amcasýnýn oðlu müsafi’ b. safvan ile evliydi
müminlerin annesi hz. aiþe (ra) tarafýndan
kavmi için kendisinden daha hayýrlý,
daha bereketli bir kadýn bulunmayan kiþi olarak
tavsif edilen cüveyriye (ra) ile
evlenmekle
hz. peygamber (sav) çok zekice
planlanmýþ diplomatik bir deha örneði vermiþtir
zira o dönemde
araplar arasýnda
akrabalýk baðlarý çok güçlüydü
bu sebeple hz. peygamber (sav),
58 yaþlarýnda bulunmasýna raðmen böyle
bir evliliði gerçekleþtirme zarureti duymuþtu
bu evlilik, hz. peygamber (sav)’in
beni müstalik kabilesiyle
akraba olmasý sonucunu getirdiði için
ashabýn büyük çoðunluðu
ellerinde bulunan esirleri serbest býraktýlar
bu uygulamayý gören müstalikoðullarý,
toplu bir þekilde müslüman olduklarýný ilan ettiler
müslümanlarý yok etmek amacýyla harekete geçen
bu müþrik arap kabilesi
savaþtan kýsa süre sonra
müslümanlar arasýna katýlmýþ oldu
müreysi savaþý neticesinde
müslümanlar çok büyük ganimet ele geçirmiþlerdi ki
þimdiye kadar kazanýlan en büyük savaþ ganimetiydi
ayrýca 700 kiþi de çarpýþmalar sonucunda
müslümanlarýn eline esir düþmüþtü
esirler arasýnda
ve kocasý bu savaþta ölen
kabile reisinin kýzý cüveyriye (ra) da vardý
hz. peygamber (sav), beni müstalik gazvesinden
yanýnda cüveyriye binti haris (ra) olduðu halde döndü
cüveyriye’yi koruyup muhafaza etmek üzere
ensar’dan bir þahsa teslim etti
rasulullah (sav), medine’ye döndüðünde
cüveyriye (ra)’nin babasý haris b. ebi dýrar
kýzýný kurtarmak için
rasulullah (sav)’ýn yanýna geldi
kurtuluþ akçesi olarak da yanýnda develer getirmiþti
yolda gelirken,
akik denilen yerde
kurtuluþ akçesi olarak getirdiði develerine baktý
gönlü bunlardan iki tanesini çekti
onlarý vermek istemedi
hoþuna giden o iki deveyi
akik vadilerinden birinde gizledi
sonra da hz. peygamber (sav)’e geldi
ya muhammed
kýzým esir alýndý
bunlar onun kurtulmasý için getirdiðim fidyedir dedi
bunun üzerine hz. peygamber (sav)
akik’te gizlediðin o iki deve nerede diye sordu
bunu duyan haris
Allah’tan baþka hiçbir ilah olmadýðýna
ve senin onun elçisi olduðuna þahadet ederim
Allah’a yemin ederim ki, bu olaydan
Allah’tan baþka kimsenin haberi yoktu diyerek
müslüman olmaya karar verdi
onun islamiyet’i kabul etmesi üzerine
yanýnda bulunan iki oðlu ile
kabilenin diðer ileri gelenleri de
müslüman oldular.
haris, daha sonra
o iki deveyi bulunduklarý yerden getirtip
rasulullah (sav)’a verdi
cüveyriye (ra) de
babasý haris’e teslim edildi
rasulullah (sav), daha sonra da onu babasýndan istedi
babasý onu dört yüz dirhem mehir ile
rasulullah (sav) ile evlendirmeye karar verdi
bu evlilik, hz. peygamber (sav)’in
beni müstalik kabilesiyle
akraba olmasý sonucunu getirdiði için
ashabýn büyük çoðunluðu
ellerinde bulunan esirleri serbest býraktýlar
müstalikoðullarý toplu bir þekilde
müslüman olduklarýný ilan ettiler
müslümanlarý yok etmek amacýyla harekete geçen
bu müþrik arap kabilesi
savaþtan kýsa süre sonra
müslümanlar arasýna katýlmýþ oldu
bu geliþmede Allah rasulü (sav)’nün
cüveyriye (ra) ile gerçekleþtirdiði evliliðin rolü
çok büyüktür þüphesiz
beni müstalik gazvesi hem maddi
hem de manevi açýdan müslümanlar için
çok deðerli bir askeri harekat olmuþtur
hz. aiþe (ra)’nin belirttiðine göre
cüveyriye (ra) ibadete çok düþkün
çokça namaz kýlan
Allah’ý tespih eden ve oruç tutan bir kimse idi
bazen hz. peygamber (sav)
onun tutmuþ olduðu nafile oruçlarýna
müdahale eder
orucunu bozmasýný söylerdi
hz. cüveyriye (ra)’nin müslüman olmadan önceki adý
saliha, hayýrlý kadýn anlamýnda berre idi
hz. peygamber (sav) ona
küçük kýz anlamýnda cüveyriye adýný verdi
cüveyriye (ra)
hz. peygamber (sav)’den yedi hadis rivayet etmiþtir
bunlardan biri sahih-i buhari’de
biri de sahih-i müslim’dedir
hz. peygamber (sav)’in zevcesi
hz. cüveyriye (ra)
hicretin 56. senesinin rebiülevvel ayýnda vefat etmiþtir
bu durumda onun yetmiþ yaþlarýnda olmasý gerekir
medine’de vefat eden
hz. cüveyriye (ra)’nin cenazesini
o zaman emevilerin medine valisi
mervan b. hakem kýldýrmýþtýr
redfer