uhud…
muhammedi þuurun taþa kazýnmýþ hatýrasýdýr
nebevi seziþin
ateþli telaþlar arasýndan
ruhumuza serince dokunuþudur
sonuca kesin olarak ulaþsak da
sonuca asla ulaþamayacak olduðumuz anlaþýlsa da
görevinizin baþýnda olun
çünkü siz zaferden deðil seferden sorumlusunuz
çünkü siz varýp varmamakla deðil
yürüyüp yürümemekle sýnanýyorsunuz
çünkü siz elde ettiðiniz sonuçla deðil
sonuca gidiþ üslubunuzla tartýlacaksýnýz
ölüm kalým derdinden öte
dertlerle dertlenmenin sarp yokuþudur
var yok arasý kaygýlardan vazgeçiþlerin kuyusudur
sebep sonuç zincirinin üzerinde durma savaþýdýr
peki ya...ve benzeri tereddütlerin
düþtüðü yerdir uhud
amalý, eðerli tüm þartlý cümleleri yýrtan
asil bir sessizliktir
hasbi olup
emrolunduðun gibi dosdoðru olmanýn
ölçüp biçmelerden ayrýþma eleðidir
uhud imkansýz iken mümkün olan
insanýn mümkün olmayana inanýp
inanmadýðýný yazma sayfasýdýr
bir daha hatýrlayalým
ne demiþti ki hz. Peygamber
uhud savaþýnýn öncesinde
savaþý kesin olarak kazandýðýmýzý görseniz de
savaþý hepten kaybettiðimizi görseniz de
bu tepeyi terk etmeyin
bu bir uyarýydý
sonuca kesin olarak ulaþsak da
sonuca asla ulaþamayacak olduðumuz anlaþýlsa da
görevinizin baþýnda olun
çünkü siz zaferden deðil
seferden sorumlusunuz
çünkü siz varýp varmamakla deðil
yürüyüp yürümemekle sýnanýyorsunuz
çünkü siz elde ettiðiniz sonuçla deðil
sonuca gidiþ üslubunuzla tartýlacaksýnýz
uhud
sonuçlarý hesaba katmadan
an içinde özgece var olmanýn adýdýr
tüm kesinleþmeleri yýrtýp atan
alýþkanlýklarýn paslý perçinlerini koparan
bir terbiyenin elinde yoðrulmadýr
oldu bu iþ deyip gevþememe sorumluluðudur
yenildik, bitti her þey diyenlere kanmama
vazgeçmeme azmidir
küllerinden dirilme ümitlerini eskiten
gerçek bir diriliþtir
sahici kýyamýn hiç susmayan gayretidir
uhud…
*
hicretin 3. senesi, 7 þevval
Kureyþ müþrikleri bedir’de uðradýklarý hezimetin acýsýný
bir türlü unutmak istemiyorlardý,
daha doðrusu unutamýyorlardý
ileri gelenlerinden bir çoðunu bu savaþta kaybetmiþlerdi
bir avuç müslümandan yedikleri aðýr darbe ile
izzet-i nefisleri kýrýlmýþtý
civar kabileler nezdinde ki prestijleri de
haliyle sarsýlmýþtý
sahilden giden þam ticaret yollarýnýn
resul-i ekrem tarafýndan
devamlý kontrol altýnda tutulmasý da
ticari hayatlarýna oldukça aðýr darbe vuruyor
onlarýn mukavemetlerini kýrýyordu
kureyþ müþrikleri bu sefer ýrak yoluyla
þam’a ticaret kervanlarýný göndermeye baþlamýþlardý
burasý da peygamberimiz (s.a.v.) tarafýndan
kýsa zamanda haber alýnmýþ
gönderdiði seriyye ile
bu yoldan giden ticaret kervanlarý kýstýrýlarak
mallarýna el konulmuþtu
zaten bedir hezimetinin acýsýyla yanýp tutuþan
kureyþ müþriklerinin
müslümanlara karþý kin ve husumetlerini artýrýyor
intikam alma duygularýný harekete getiriyordu
ilk fýrsatta bu intikam hislerini tatmin için
adeta can atýyorlardý
bedir’den sonra giriþtikleri
bir iki küçük baskýn hareketi
onlarýn bu kinlerini dindirme yerine
bozguna uðrayan kendileri olduðu için
daha da kabartmýþtý
daha önce, ebu süfyan idaresinde
þam’a gönderilmiþ olan büyük ticaret kervaný
resul-i ekrem’in kumandasýndaki
müslüman kuvvetlerin eline düþmekten
kýl payý kurtulup
mekke’ye zar zor gelebilmiþti
hemen arkasýndan bedir harbinin patlak vermesi
kervandaki mallarýn taksimini geciktirmiþti
mallar olduðu gibi
daru’n-nedvede muhafaza edilmekteydi
bu sýrada bilhassa bedir savaþýnda
yakýnlarýný kaybetmiþ olanlar
kureyþin ileri gelenleri sayýlabilecek kimseler
ebu süfyana þu teklifte bulundular
muhammed, büyüklerimizi öldürerek,
bizi periþan etti
onlardan intikam alma zamaný artýk gelmiþtir
kervandaki mallarýn sermayesini
sahiplerine verelim
karýyla da müslümanlara karþý
harp hazýrlýðý yapalým
teklif oy birliði ile kabul edildi
mallar satýlarak altýna dönüþtürüldü
karýyla da süratle harp hazýrlýðýna baþlandý
bedirden gözü korkan mekkeli müþrikler
bu sefer büyük bir ordu hazýrlamak kararýnda idiler
sadece, mahalli gönüllü askerler
devamlý müttefikleri bulunan ahabiþ kabilesi
askerleriyle iktifa etmiyorlardý
arabistan yarýmadasýndaki diðer kabileleri de
yanlarýna almak istiyorlardý
bunun için hususî bir heyeti görevlendirdiler
o kabileleri kandýrmak için de özel bir fon ayýrdýlar
bu fonla diðer kabilelerden
paralý askerler kiralayacaklardý
mekke’de süratle harp hazýrlýklarýný sürdürürken
görevlendirdikleri, içlerinde birçok ünlü kiþilerin
þairlerin, hatiplerin de bulunduðu propaganda heyeti
bütün arabistan yarýmadasýný karýþ karýþ dolaþýyor
anlaþabileceklerini tahmin ettikleri kabilelere
giriþecekleri hareketin mahiyetini anlatarak
halký peygamberimiz (s.a.v.)’e karþý
ayaklandýrmaya var güçleriyle uðraþýyorlardý
bir þairin bir tek sözü
bir hatibin bir tek hitabesi için
kabilelerin icabýnda birbirlerine girdiklerini
kanlar akýttýklarýný kaydedersek
þair ve hatiplerin
bu harekete katýlmaya teþvikten
ne derece müessir olduklarý
kendiliðinden anlaþýlmýþ olur
civar kabilelerden gelenlerin
parayla kiralanan askerlerin de katýlmasýyla
þirk ordusu tam 3.000 kiþiyi buldu
yedi yüz zýrhlý
iki yüz atlý v
3.000 de deve vardý
askerlere moral vermek,
onlarý harbe teþvik etmek
heyecanlarýný devamlý diri tutmak için
orduya kadýnlar da katýldý
türkü söyleyecek,
def çalacak
askerlerin moral gücünü takviye edeceklerdi
komutan ebu süfyan sahr bin harb idi
kadýnlar kolu da ebu süfyan’ýn karýsý
bedirde babasýný kaybeden hind’in
kontrolü altýnda bulunuyordu
gönlü kin dolu bu kadýn
bedir’de öldürülen yakýnlarýnýn intikamýný
alacaklarýna dair kadýnlara yemin bile ettirdi
kureyþ ordusunun üç sancaðý vardý
kureyþ hazýrlýklarýný böylece tamamlamýþ
yirmi gün sürecek bir uzun sefere
mekke’den hareketle çýkmýþ bulunuyordu
medine’ye peygamber efendimize bir haber geldi
haberi getirmek üzere görevlendirilen adam
mektubu resul-i ekreme
heyecan ve telaþ içinde uzattý
açýlan mektupta
kureyþ müþriklerinin hazýrlýklarýný tamamladýklarý
medine üzerine yürümek için
yola çýktýklarý yazýlý idi
mektubun altýndaki imza
peygamberimiz (s.a.v.)’in amcasý
hz. abbas’a aitti
resul-i ekremin emriyle
hem oradaki müslümanlara yardýmcý olmak
hem de olup bitenlerden
kendilerini haberdar etmek maksadýyla
mekke’de oturmaya devam ediyordu
bir ara medine’ye gelmek arzusunu izhar edince
resul-i ekrem þöyle buyurdu
sen bulunduðu yerde daha güzel cihat etmektesin
senin mekke’de oturman daha hayýrlýdýr
peygamber efendimiz,
ilk anda mektubun muhteviyatýný gizli tuttu
birkaç kiþiden baþkasýna bildirmedi
kötü haber çabuk yayýlýr hesabý
kureyþ’in medine üzerine yürüdüðü haberi
çarçabuk etrafa yayýldý
resul-i ekrem efendimiz
önce kureyþ ordusunun durumunu
gözetleyip tahkik etmek maksadýyla
birkaç sahabiyi
mekke’ye doðru gönderdi
mücahitler,
yolda kureyþ ordusunu gördüler
durumunu öðrendikte sonra
medine’ye gelip durumu
efendimize haber verdiler
mücahitlerin getirdiði haber
hz. abbas’ýn mektupta yazdýklarýna aynen uyuyordu
mekke’den ayrýlýp süratle yol alan kureyþ ordusu
þevval ayýnýn baþlarýnda
bir çarþamba günü gelip
uhut daðýnýn yakýnýnda bulunan
ayneyn tepesi yanýnda karargâhýný kurdu
bu sýrada resul-i ekrem efendimiz
gördüðü bir rüyayý ashabýna anlattý
ben kendimi saðlam bir zýrh içinde gördüm
kýlýcým zülfikarýn aðzýnda ise
bir gediðin açýldýðýný gördüm
boðazlanmýþ bir sýðýr
arkasýndan da bir koç gördüm
ashab-ý kiram,
bunu ne þekilde tabir ediyorsun,
ya resulallah diye sordular
hz. resulullahýn cevabý þu oldu
saðlam zýrh giymek medine’ye
medine’de kalmaya iþarettir
kýlýcýmýn aðzýnda bir gediðin açýlmasýný görmüþ olmam
bir zarara uðrayacaðýma iþarettir
boðazlanmýþ sýðýr
ashabýmdan bir kýsmýnýn þehit edileceðine iþarettir
onun arkasýndan bir koçun getirilmesine gelince
o askeri bir birliðe iþarettir ki
inþallah Allah onlarý öldürecektir
resul-i ekrem
ensar ve muhacirlerin ileri gelenlerini
bir araya topladý
kendileriyle bu hususta istiþarede bulundu
peygamberimiz (s.a.v.)’in kanaatý,
gördüðü rüyanýn da ilhamýyla
medine’yi bizzat içerden müdafaa etmekti.
buna raðmen müslümanlarýn da görüþlerine baþvurup
onlarýn da kanaatlarýný öðrenmek istiyordu
redfer