MÜHÜR SENİN ELİNDE
Kelebeðin çýrpýnýþlarý kalbimin sesi,
Ekim ayýnýn yirmi birinci gecesinde
Uçmaða varýyor mührünün gölgesi,
Mahkum ediyor bedenimi Yusuf’un sarayýnda
Gözlerinde kaybolduðum güz yaðmurlarý gibi.
Züleyha olmak gerek düþler þehrinde,
Hasretle beklemeli gönül mühründeki
Kevser-i cihaný, ruhun pâresini
Mahkum edilen Yusuf’un hapishanesinde.
Ýlkbaharýn mührü sen de güz yarasý;
Ya infaz edeceksin bir ömrün hiçlikteki tek pâresini,
Ya dinleyeceksin kor ateþte yanan siyahýn kalbini
Ya da yakacaksýn gece - gündüzün hüzünlü hilesini.
Beklemek kadar suskunluðun yakýyor sinemi,
Gözlerinden ýrak olan Veli-i Bektâþiyi...
Ekimden beri dökülüyor sararmýþ zindanlara
Gözyaþý;
Yekpâre bir lisan-ý dille,
Boðuyor beni mavi aþkýn gölgesinde...
Hasret kapýyý çalmakta isminle,
Âb-ý hayatý yaþayacaktý kim bilir seninle?
Kimdir bu, beni Ekimden beri
Payitahtta Mecnun eden?
Züleyha mýdýr?
Siyahýn dokunduðu kalp midir?
Kalbe hükmeden tek o mudur?
Züleyha’nýn sarayýnda bir ses yükseliyor;
Arþa, arþýn ötesindeki yedi kat semâya
Mühür senin elinde efsun-u gülþen,
Sen, arzý mukaddeste þemsi canan
Zümrüdüankanýn kanatlarý altýnda giryan-ý nalan...
LARDES SYMPRA (02.12.2022)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.