MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

tan yeri yeniden sökülürken
redfer

tan yeri yeniden sökülürken





derler ki
zamana yemin olsun ki
yer þiddetli bir sarsýlýþla sarsýldýðýnda
artýk zulüm edenler o gün
zilletle ziyandadýr
Rabb’ýn fil sahiplerine yaptýðýnca
kureyþ hasretle hüsrandadýr

derler ki
kader miras olur bazen
devralýnýr atalardan
iyiler de, kötüler de potasýnda hayat damýtýr durmadan.
ýssýz sokaklarýn açýk avuçlarýna çizilince rotalar,
yalnýzlýklar saðanak olur birden.

bazen bir uzayýþýn salýncaðýnda
beklemeyi beklemek düþer
bazen kaskatý duvarlarla örülür özgürlüklerimizin þeþ ciheti
zaman bugün olur
gölgesine düþman olan uygun adýmlarla
yürünür umutsuz yollar

kader böyle imiþ
dengesiz dalgalar vuracakmýþ kýyýlarýmýza
zamansýz fýrtýnalara tutulacakmýþýz
kabuðu düþmüþ kaplumbaðalar gibi sersefil
dönmesini unutmuþ çemberler gibi
þaþýrmýþ kalakalacakmýþýz ortalýk yerde

derler ki
kader bizi herkesten çok
var olduðumuza inandýrarak yalnýzlaþtýrmada þimdi
amansýz kalabalýklarda
ellerimizi birleþtirmeyi akýl edemiyoruz bir türlü
günlerin bir araya getiremediði varlýklarýmýz
kurulu bombalar gibi býrakýlýyor
korku sokaklarýna

ansýzýn bin parça olmak için,
tik tak, tik tak...
yaðýz düþüncelerimiz
sýk parmaklýklarla hesaplanýyor cetvel cetvel
bayramlar ve þölenler tekdüze karalara boyandýrýlýyor.
gücümüzü sivriltip karanlýða tüneller açabilmek için
ilk ýþýklara teþne seher güllerince
kanatmadayýz yüreklerimizi

derler ki
kevser hakký için
madem kafirler yardýmý terk eder
daðlansýn ciðer
býrak olsunlar heder

ve eli kuruyasýcanýn eli kurusun...
sen ki hemen Allah’a yönel
ihlasa çark et
tan yeri yeniden sökülürken
insanlar dehþetle dökülürken
sen hemen Allah’a sýðýn

*
resul-i ekrem mekke’de harb ve cihada izinli deðildi
Allah’tan aldýðý emirler gereði
bütün mesaisini iman esaslarýný
kalb, ruh ve akýllarda tespite hasretmiþti

vaaz ve nasihatla, ikaz ve irþatla
hizmetine devam ediyordu
her türlü mezalime karþý sabýr ve sükunetle
harekete memur bulunuyorlardý
islam medine’de günden güne kuvvet kazanýyor
ve süratle inkiþaf kaydediyordu

kur’an güneþi bütün haþmetiyle ruhlarý sarmýþtý
yine de resul-i ekremin,müslümanlarýn vaziyeti
tam bir emniyet içinde deðildi

medineli müslümanlar,efendimizi
coþkun bir bayram havasý içinde karþýlamýþlardý
münafýklarla yahudiler gönüllerinde
müthiþ bir kin ve düþmanlýk besliyordu
her ne kadar yahudiler
peygamber efendimizle bir anlaþma imzalamýþlarsa da
bütün hal ve hareketleri bu anlaþmayý tekzip ediyordu

münafýklar daha da tehlikeli bir durumdaydý
peygamberimiz hicretinden önceye rastlayan günlerde,
hazreç kabilesinin reisi abdullah bin übeyy bin selul için
süslü bir taç hazýrlanmýþtý
bir devlet reisi ihtiþamýyla onu giymek üzere iken
hicret vuku bulmuþtu

kavmi olan hazreçliler tamamen müslüman olmuþlardý
haliyle bu gibi þeyler unutulmuþtu
abdullah bin übeyy kavmine uyarak
zahiren müslüman olmuþtu
reislikten mahrum kalmak acýsý ile
yan çizmiþ ve bir münafýklar hizbi kurmuþtu
gizli gizli nifak ve fesada baþlamýþtý

hatta peygamberimiz (s.a.v.)’in tebliðatýna
vaaz ve nasihatlerine müdahale etme cüretini
gösterecek kadar zaman zaman ileri gidiyordu
bu münafýklar zümresinin müslümanlar arasýna
fitne ve fesat sokmak için
meydana getirdikleri hadiseler çoðalýyordu

ayrýca mekke müþrikleri
medine münafýklarý ve yahudilerini
medine etrafýndaki kabileleri devamlý surette
tahrike çalýþýyorlardý
mekke’de söndüremedikleri nuru,
akýllarýnca medine’de söndürmek için
harekete hazýrlanýyorlardý

harici ve dahili bu kadar düþmana karþý
sabýr ve tahammül ile
sulh dairesinde davranmanýn imkaný kalmamýþtý
müslümanlardan çoðu kureyþlilere karþý çýkmak
onlarla hesaplaþmak istiyorlardý
ensarýn ileri gelenlerinden biri
sa’d bin muaz hazretleri
bu arzusunu þöyle izhar ediyordu

Allah’ým…
bilirsin ki, senin uðrunda
þu kureyþ kavmiyle mücahede etmekten
daha sevimli bir þey yok
o kureyþ ki, resulünün peygamberliðini yalanladýlar
sonunda da memleketinden çýkmaya mecbur býraktýlar

Allah’ým…
öyle tahmin ediyorum ki
bizimle onlar arasýndaki harbe müsaade edeceksin

iþte bu sýrada peygamber efendimize
mukabele ve müdafaa suretiyle savaþa izin verildi
konu ile ilgili nazil olan ayette þöyle buyruldu

‘kendilerine savaþ açýlan müminlere
zulme uðramalarý sebebiyle cihat izni verildi
þüphesiz ki,
Allah onlara yardým etmeye hakkýyla kadirdir

onlar,
Rabbimiz Allah’týr’ demiþ olmalarýndan baþka
hiçbir sebep olmaksýzýn,
haksýz yere yurtlarýndan çýkarýlmýþlardýr…’

anlaþýldýðý gibi burada cihat izni kayýtlýdýr
ve sadece tecavüze maruz kaldýklarýndan
ve zulme uðradýklarýndan dolayý verilmiþtir
müslümanlar herhangi bir tecavüzde bulunmayacaklar
þayet zulme maruz kalýrlar veya üzerlerine yürüyen olursa
kendilerini müdafaa için savaþacaklardý

mekkeli müþrikler her þeye raðmen
peygamberimiz,n (s.a.v.) peþini býrakmýþ deðillerdi
medine’deki yahudi ve münafýklarla
el altýndan gizli gizli iþbirliklerini sürdürerek
islam nurunu söndürmeye,
resul-i kibriyanýn vücudunu ortadan kaldýrmaya
matuf faaliyetlerine aralýksýz devam ediyorlardý

medine’yi teþkilatlandýran resul-i ekrem
bunlara karþý tedbirler almaya baþladý
düþman her türlü hile ve desiseye baþvururken
elbette tedbirsiz kalýnamazdý
her þeyden önce
iktisadi harp usulünü tatbik etmek istiyordu

bu maksatla da
kureyþin suriye’ye giden ticaret yolunu
kontrol altýnda tutmayý uygun buldu
bir diðer tedbir de civarda yaþayan kabilelerle
sulh anlaþmalarý yapmaktý
böylece onlarý mekkeli müþriklerin sinsi emellerine
alet olmaktan kurtarmýþ
kureyþi tek baþýna býrakmýþ olurdu

henüz hicretin ilk yýlýnda
etrafa seriyyeleri göndermeye baþladý
seriyyeler herhangi bir yere hücum etmek
kan akýtmak maksadýyla yola çýkarýlmýyordu
ilk seriyyeler biri istisna edilirse
bir damla kan dökmemiþler
hiçbir kabileyi yaðmalamamýþlardý

bu seriyyelerin belli baþlý vasfý
kureyþli müþrikleri iktisadi baský altýnda tutmak
onlara bu yolda bir nevi ihtarda bulunmaktý
eðer siz þiddet siyasetinize devam ederseniz
biz de yapacaðýmýzý biliriz
can damarýnýz demek olan ticaret yolunuz elimizdedir
aklýnýzý baþýnýza alýn demekti

ilk seriye
medine’ye hicretlerinden yedi ay sonra
ramazan ayýnda resul-i erkem
amcasý hz. hamza’yý
mekkeli muhacirlerden otuz kiþilik bir süvari grubunun baþýnda
kureyþ müþriklerinden üç yüz kiþilik bir birliðin muhafazasýnda
þam’dan mekke’ye gitmekte olan ticaret kervanýný
gözetlemek için gönderdi

süvari birliðinin içinde ensardan bir tek müslüman yoktu
çünkü onlar, sadece medine içinde korumak üzere
peygamberimize söz vermiþlerdi
bu sebepledir ki resul-i ekrem
bedir muharebesine kadar ensardan hiç kimseyi
askeri seferlere göndermemiþti

medine’den yola çýkan hz. hamza,
iys nahiyelerinden biri seyfü’l-bahre’de
içinde ebu cehil’in de bulunduðu
kureyþ kervaný ile karþýlaþtý
taraflar çarpýþmaya hazýrlanýrken
iki tarafýn da dostu ve müttefiki bulunan
cühenilerin reisi mecdiy bin amr aralarýna girip
çarpýþmalarýna mani oldu

kureyþ, kervaný ile mekke’ye doðru yol alýrken
hz. hamza da beraberindeki müslümanlarla
medine’ye geri döndü
peygamber efendimiz çarpýþma çýkmamýþ olmasýndan
memnunluk duydu

hz. hamza’nýn medine’ye dönüþünden sonra
peygamber efendimiz þevval ayýnda
ubeyde bin haris’i
nabið vadisine gönderdi
maiyetinde muhacirlerden altmýþ süvari vardý

nabið vadisine giden hz. ubeyde
kureyþ müþriklerinden 200 kiþi ile karþýlaþtý orada
birbirlerine hafif ok atýþlarýnda bulundular
müslümanlarýn safýnda ilk ok
sa’d bin ebi vakkas hazretleri tarafýndan atýldý
Allah yolunda atýlan ilk ok bu oldu
bir çatýþma olmadan
iki taraf birbirlerinden uzaklaþtý

seriyye
peygamberimiz (s.a.v.)’in bizzat bulunmayýp
sahabilerden herhangi birisinin kumandasý altýnda
gönderdikleri askeri birliklerdi

redfer


Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.