azlar az kalmazlar
tohumlar azýn kabuðunu kýrar
bilir adý mustafa (sav) olan çekirdeklerin
birazý aðaç olur
görür ahmed (sav) diye yad edileni
dallar aylar boyu ölü kalsa da
diriliþleri bir ömür vaat eder
görür insan
filizlenen tohumlar azdýr amma
çoðalmaya durur
emindir insan
kýrýlgandýr fidanlar, dal budak aðaç olacaklardýr
güneþin elinden tutacak
semaya doðu yol bulacaklardýr
þahittir insan
yeri göðe taþýrýr azlar
göðü yere indirir nadir yýldýzlar
gönle sonsuz baharlar serer
nazenin tomurcuklardan büyür insan
kuru dal uçlarýnda birikir zaman,
ince budaklardan yaðar hayat
hep insaný söyler
*
bir gün peygamber efendimize
dua et Rabbine
bizim için altýna çevirirse eðer safa tepesini
biz o zaman tasdik ederiz seni
sana iman ederiz
böyle bir isteði yerine getirmek
elbette insan güç ve kuvvetinin üstünde bir iþti
Allah’ýn kuvvet ve kudreti yanýnda basit bir hadiseydi
müþrikler, bir insanýn yapamayacaðý þeyleri
peygamber efendimize teklif etmekle
teselli etmeye çalýþýyorlardý adeta kendilerini
resul-i ekrem efendimiz
yerine gelirse teklifiniz
bu dediðinizi gerçekten yapar mýsýnýz
evet, yaparýz dediler hep birden
resul-i ekrem efendimiz ellerini açarak
yalvarmaya baþladý kudreti sonsuz Rabb-i Rahime
sultan-ý levlakýn niyazý cevapsýz kalamazdý elbette
anýnda cebrail (a.s.) gelerek
seni selamlýyor Allah Teala
ve istersen onlara
safa tepesini altýn yapayým
ancak bundan sonra
onlardan kim inkara kalkýþýrsa
büyük bir azapla cezalandýrýrým onlarý
istersen onlara tövbe ve rahmet kapýlarýný
açýk býrakayým
alemlere rahmet olan peygamberimiz (s.a.v.)
iki teklif arasýnda serbest býrakýlmýþtý
Cenab-ý Hak, yapacaktý efendimizin her istediðini
buna raðmen o kendisini böylesine rahatsýz edip
sýkýntýya sokan kavmine acýdý
Rabbinden dileði þu oldu
Allah’ým …hayýr
onlarýn isteklerini yerine getirme
rahmet ve tövbe kapýlarýný açýk býrak kendilerine
peygamber efendimiz
alemlere rahmet olarak gönderilmiþti
kalbi merhamet ve þefkatin menbaý idi
kendisine zulmedenlere
eziyet ve hakarette bulunanlara bile
yeri geldikçe acýyor
onlarý affediyordu
hiç bir zaman
þahsý için intikam alma yoluna gitmiyordu
zulmedenlere dahi iman saadeti
islam hidayeti diliyordu
o, bu engin þefkat ve merhamet
o ,bu derin af ve müsamaha ile
gönülleri fethetmiþ
kalp ve ruhlarý nuru etrafýnda pervane gibi döndürmüþtü
müþrikler yeni yeni teklifler bulup ileri sürüyorlardý
ileri gelenleri bazýlarý bir gün resul-i ekreme
sana yeni bir teklifimiz var
hem senin için
hem bizim için
hayýrlý olan bir teklif
resul-i ekrem efendimiz
nedir, o hayýrlý teklifiniz
kureyþ ileri gelenleri
sen bizim tanrýlarýmýz lat ve uzza’ya bir yýl tap
biz de senin ilahýna bir yýl tapalým
bu,kureyþ müþriklerinin bir oyunu, bir tuzaðý idi
akýllarýnca resul-i ekremi
böyle bir teklifle kandýrmayý düþünüyorlardý
kainatýn efendisi
elbette hayatýnýn gayesi
þirk ve küfürle mücadeleydi
tuzaða düþmeyecekti
Cenab-ý Hak, bu hadisenin hemen sonrasýnda
kafirun süresini indirdi
de ki:
ey kafirler
sizin taptýklarýnýza ben ibadet edecek deðilim
benim ibadet ettiðime de siz ibadet edecek deðilsiniz
ben zaten sizin taptýklarýnýza tapmam
siz de benim ibadet ettiðime ibadet etmezsiniz.
sizin dininiz size
benim dinim bana
peygamberimiz (s.a.v.)
inen kafirun suresini
kendilerine okuyunca
müþrikler anladýlar bu tekliflerinin de
neticesiz kaldýðýný
büsbütün ümitlerini yitirdiler
hazret-i resulullahýn davasý karþýsýnda
çaresizlikler içinde kývranan
mekke müþriklerinin aklýna
yeni bir fikir geldi
peygamberimiz (s.a.v.) hakkýnda yahudi alimlerinden
bir þeyler öðrenmek için
medine’ye giden temsilciler
yahudi alimleriyle görüþerek
resul-i ekrem efendimizin söylediklerinden
yaptýklarýndan bahsettiler.
sonra da,
siz elinde tevrat bulunan bir milletsiniz
muhammed hakkýnda bize bilgi veresiniz diye
size baþvurduk
yahudi alimleri …
muhammede þu sorularý sorun bakalým
geçmiþteki o genç delikanlýlarýn hayret edilecek maceralarý ne idi
yeryüzünün doðusuna, batýsýna kadar ulaþan
dönüp dolaþan zatýn kýssasý ne idi
ruhun mahiyeti nedir
eðer bu sualleri cevaplandýrýrsa
bilin ki, o Allah’ýn peygamberidir
siz de ona tabi olun
yok eðer cevaplandýramazsa
o adam yalancý bir kimsedir
temsilciler, mekke’ye dönerek
durumu müþriklere anlattýlar
müþrikler, ümit ve sevinç içinde
peygamber efendimize gelerek
bu sorularý sordular
kainatýn efendisi
mühlet istedi
sorularýý cevaplandýrmak için
size yarýn bildireyim
bunu derken, o sýrada
inþallah …demeyi
Allah dilerse söylemeyi unuttu
bu sebeple,
bir görüþe göre üç gün
baþka bir görüþe göre on beþ gün
hiçbir vahiy gelmedi bu konuda
resýl-i ekrem efendimiz (a.s.m.) sýkýntýdan
yerinde duramaz hale gelmiþti
hele müþriklerin
muhammed bizden bir gün mühlet istedi
bunca zaman geçti
bize hala bir þey bildirmiþ deðil
dedikodularýna baþlamýþlardý
bu söylentiler sýkýntýlarý daha da arttýrdý
öyle ki,
efendimiz kimseyle konuþamaz hale gelmiþti
sýkýntý fazla sürmedi
sonunda vahiy indi
müþriklerin sorularýna þöyle cevap verdi
alemlerin Rabbi
yoksa (ey resulüm)
uzun zaman maðarada uykuda kalan
kehf ve rakým ashabý
bizim mucizelerimizden þaþýlacak bir þey oldular mý sandýn
hatýrla ki o vakit o genç yiðitler
maðaraya sýðýndýlar da þöyle dediler
ey Rabbimiz
bize, tarafýndan bir rahmet ihsan buyur
ve iþimizde bize bir muvaffakiyet hazýrla…
ayet-i kerimlerde
müþriklerin birinci sorularý cevaplandýrýlýyordu
adý geçen gençlerin ashab-ý kehf olduðu bildiriliyordu
maðara arkadaþlarýnýn maceralarý anlatýlýyordu
müþriklerin ikinci sorularýna ise
þu ayetler cevap veriyordu
…sana zülkarneyn’den soruyorlar
deki: size ondan bir hatýra okuyacaðým
devam eden ayetlerde Cenab-ý Hakk’ýn
zülkarneyn’i iktidar sahibi yaptýðý
ona bol vasýta ihsan ettiði
bunlarla batýya doðru yol aldýðý
yolculuðu esnasýnda bir kavimle karþýlaþtýðý
onlarý iyi iþleri yapmaya davet ettiði
belirtiliyor…
sonrada doðuya doðru yol tuttuðu
burada da bir kavimle karþýlaþtýðý
onlarý da hayýrlý iþlerde bulunmaya çaðýrdýðý
beyan ediliyordu
müþriklerin üçüncü suallerine
þu ayet-i kerime ile cevap veriyordu Cenab-u Hak
…sana ruhtan soruyorlar
deki: ruh, Rabbimin emrindendir
bilgi olarak da size pek az þey verilmiþtir…
müþrikler,
sorduklarý sorularýna mükemmel cevap almýþlardý
buna raðmen peygamber efendimizin davasýný doðrulayýp
ona uymaktan uzak durdular
þirkin ifradý içinde hayatlarýna devam ettiler
ancak, onlarýn hak ve hakikatten yüz çevirmeleri
kendilerini felakete sürüklemekten baþka
bir þeye yaramýyordu
onlar direndikçe
kur’an davasý daha bir haþmet ve azametle
gönüller üzerinde dalgalanýyordu
Cenab-ý Hak,
peygamber efendimizi þöyle ikaz ediyordu
…hiçbir þey hakkýnda
yarýn bunu muhakkak yapacaðým deme
ancak inþallah… deyip
Allah’ýn dilemesi þartýna baðlarsan müstesna
unuttuðun zaman da yine Rabbini an
ve umulur ki
Rabbim beni bundan daha hayýrlý
ve doðru bir yola eriþtirir…de
alemlerin efendisi
bu ikazdan sonra
yapacaðý bir þey hakkýnda
inþaallah demeyi
bir prensip edindi
her zaman hayatýnda
*
az oluþuna aldýrmadý
Allah’ý bir bilmenin
bin canlýk ömür sakladýðýna sessizce inandý
çoklarýnýn çokluk hesabýný boþa çýkardý
Bir’in hesabýnda olunca
çoðaltma telaþýyla koþturanlara sadece gülmekle mukabele etti
çok olmakla ezmeyi umanlarý
tebessümle seyretmekle yetindi
refah içinde yüzdükleri halde
kendilerine verileni inkar eden çoðunluðu
Bana býrak…buyurdu Rab
nankörlüðün soðuk duvarlarýný yýka yaka yürüdü
Allah’ýn elçisi.
sesini ve sözünü, niyetini ve gayretini
çaðýnýn tutsaklýðýndan kurtardý
geleceðin kalbine can diye taþtý
vaktin sedefine inci diye koydu kalbini
ebede doðru akmaya baþladý insanlýðýn gündemi
þimdi yaðmur biriktiriyor avuçlarýmýzda
güneþ topluyor geleceðimiz için
kaldýrýyor mahcup yüzümüzü yerden
göklü sözün libasýyla sarýyor yaralarýmýzý
Rabb-i Rahim’in rahmet göðüne açýyor kesik nefeslerimizi
dünyanýn parmaklýklarýndan kurtarýyor kýrýk kanatlarýmýzý
duanýn ufkuna taþýyor utangaç itiraflarýmýzý
bir þafaðýn serin meltemine
akýtýyor umutlarýmýzý
hasreti, vuslat kadar güzel biliyor insan
yaralarýndan Yaradan’a yol buluyor
azalmamýzý istemiyor Allah’ýn elçisi
az almamýza razý olmuyor þu dünyada
cennetimizin kapýsýný aralýyor
göklü sözlerle
redfer