MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

göklerde yıldızdı düşler
redfer

göklerde yıldızdı düşler






ertesi sýla olunca gurbet de seviliyor
arkasý güneþ olunca, perde de ýþýtýyor
yok iken var edilmiþiz
varlýðýmýz yokluðumuza tercih edilmiþ bizden habersiz
bir raðbetin sonucuyuz her birimiz
bir beðeninin meyvesiyiz

kim raðbet ederdi ki bize yokluðumuzda
yokluðumuzu kim fark edebilirdi ki
eksikliðimize kim razý olmaz ki
illa ki O’…
baþka kimseler deðil
illa Allah

ki sabýr Allah’ý yanýnda bilmektir
sabretmek Allah’ýn yanýnda bulunmaktýr
gülünü inkar eden hangi diken mahcup olmadý ki.
diken çok, gül azdýr
alemin göðsünde gül’e dönen muhammed (sav)’in
hiç görmez mi az’ýn ne kadar aziz olduðunu
Allah’la olan az deðil
azizdir

*
kureyþ müþriklerinin hayatlarýnda büyük bir tedirginlik
can sýkýcý bir endiþe hakim bulunuyordu
hepsinin zihninde karar kýlmýþ fikir þu idi
mutlaka ebu talib’in yetimi muhammed’in iþi
bir an önce halledilmeliydi

konuyu görüþmek üzere,
darü’n-nedve’de toplanan kureyþ
hararetli ve ateþli konuþmalarýndan sonra
ebu cehil’in teklifi kabul edildi
muhammed’in vücudu ortadan kaldýrýlacaktý

bu korkunç cinayeti iþlemeye kim cesaret edebilirdi
iþin içinde haþimoðullarýnýn böyle bir hal vukuunda
kan davasý gütmeleri de söz konusu idi
bu iþ için bazýlarý büyük vaatlerde de bulunuyordu
mesela ebu cehil
muhammed’i öldürecek kimseye benden
100 kýzýl ve siyah deve
þu kadar altýn,
þu kadar gümüþ

kimse bu korkunç kararý tatbik etme cesaretini
kendisinde göremiyordu
içlerinde biri vardý uzun boylu, iri yapýlý
kimseye boyun eðmez,
gözünü daldan, budaktan sakýnmaz
gözü pek biri
ortaya atýldý
bunu ben yaparým..dedi

bir anda bütün gözler
ortaya atýlan bu cesur adamýn üzerine çevrildi
baktýlar hattaboðlu ömer’di bu
ömer’in bu iþi yapabileceðinden emin olan kureyþliler
hep bir aðýzdan
evet, bunu ancak sen yapabilirsin
görelim seni

ömer, artýk hedefini tespit etmiþti
doðruca darü’l-erkam’a giderek
orada peygamber efendimizi bulacak
ve alýnan kararý yerine getirecekti
kýlýcýný kuþanan ömer
kan çanaðýna dönmüþ gözleriyle
etrafa öfkeli bakýþlar savurduktan sonra
doðruca kabe’ye giderek tavafta bulundu

sonra da kin, düþmanlýk dolu sert adýmlarla
safa tepesinin yolunu tutup
darü’l-erkam’a doðru yollandý
gidiþinde bir mana vardý
bir hedefe doðru gittiði besbelli idi

yolda, müslüman olmuþ ,imanýný gizleyen
akrabasýndan nuaym bin abdullah hazretlerine rastladý
ömer’in bu deðiþik tavrý karþýsýnda sormadan edemedi
nereye gidiyorsun ey ömer
þu, dinini býrakan
kureyþ’in arasýna ayrýlýk düþüren muhammed’in
vücudunu ortadan kaldýrmaya gidiyorum

bu dehþetli karar karþýsýnda
tüyleri diken diken olan hazret-i nuaym
onu bu fikrinden caydýrmanýn yolunu aradý
vallahi, çok zor bir iþe kalkýþmýþsýn
muhammed’in ashabý onun baþý ucundan
bir an dahi olsun ayrýlmýyor
ona yol bulmak çok güç

farzet ki, bir yolunu bulup onu öldürdün
zanneder misin ki, abd-i menafoðullarý senin yeryüzünde
elini kolunu sallayarak dolaþmana müsaade eder

sert bakýþlarýný muhatabýnýn üzerinde gezdiren ömer
sen de mi ondan yana oluyorsun yoksa
beklenmedik bir cevapla karþýlaþtý
ya ömer, sen beni býrak
önce ev halkýna, aile efradýna bak
eniþten ve amcaoðlun said bin zeyd ile
eþi kýzkardeþin fatýma müslüman olup
muhammed’in dinine tabi olmuþlar
git, önce onlarla uðraþ

ömer’de bir þaþkýnlýk bir tereddüt
duyduklarýna önce inanmak istemedi
hatta araþtýrma ihtiyacýný bile duymaz görünerek
yoluna devam etti
ancak içine düþen þüpheyi yenemedi
ve yarý yolda fikrini deðiþtirerek
kýz kardeþinin evine doðru döndü

bu sýrada…
fedakar sahabi habbab bin eret
hazret-i said ile ailesi hz. fatýma’ya
yeni nazil olan taha suresini okumakta idi
evinin önüne yaklaþan ömer
bu sesi duydu
kapýyý hiddetli hiddetli bir-iki çaldý
açýlmadýðýný görünce omuz verip kapýya yüklendi
ve hýþýmla içeri daldý

hz. fatýma, hiddetli hiddetli kapý çalanýn
kardeþi ömer olduðunu anlamýþ
kur’an sahifelerini hemen bir tarafa kaldýrmýþtý
hz. habbab da bir köþeye saklanývermiþti
ömer, öfke dolu sesiyle
okuduðunuz ne idi
eniþtesi telaþ ve heyecan dolu ifadelerle
bir þey yok, sadece aramýzda konuþuyorduk

ömer’in öfke ve hiddeti bütün bütün arttý
masum masum duran eniþtesinin yakasýna yapýþtý
demek duyduklarým doðru imiþ
siz de muhammed’in dinine girdiniz öyle mi
onu yere çarptý
hazret-i fatýma kocasýný kurtarmaya kalktý
sert bir tokatla o da kendini yerde buldu

müslümanlýðýný gizlemenin artýk
bir mana ifade etmeyeceðini anlayan hazret-i fatýma
ayaða kalktý ve
elinden geleni yap, ey ömer
ben ve kocam artýk müslümanýz
Allah ve resulüne iman ettik diye haykýrdý

bu sözlerini, getirdiði kelime-i þahadet takib etti
ortalýk bir anda bu kelimenin
azamet ve haþyetiyle çýnladý
manzara ibretli ve içler acýsýydý
bir insan, kýz kardeþini Rabbim Allah dediði için
nasýl böylesine insafsýzca dövüp
kan revan içinde býrakabilirdi

kan revan içinde býrakýlanýn haline raðmen
davasýný haykýrmaktan geri durmamasý karþýsýnda
hangi katý kalp yumuþamaz
hangi yürek insafa gelmezdi

ömer, þaþýrdý birden
kalbinde dalgalanmalar meydana geldiðini
hisseder gibi oldu
daha fazla ayakta duramadý
yere oturdu
derin derin düþündü
…hele getirin þu okuduklarýnýzý
getirin de muhammed’e gelen þey ne imiþ göreyim

hazret-i fatýma önce tereddüt gösterdi
kardeþinin mübarek kur’an sahifelerine
hakaret edebileceðinden korktu
ancak ömer …korkmayýn diyerek
onun bu endiþesini yok etti
kur’an sahifeleri ancak temiz kimselere verilebilirdi
halbuki ömer, henüz þirk üzere bulunuyordu
dolayýsýyla da manen temiz sayýlmýyordu

hz. fatýma …
ey kardeþim
sen Allah’a þerik koþulan
bir inanç üzere bulunduðun için
temiz sayýlmazsýn
halbuki, ona ancak temiz olanlar el sürebilir
kalk önce bir yýkan

hz. ömer, kalkýp gusletti
hz. fatýma koyduðu yerden kur’an sahifesini
hürmetle alýp ona verdi
hz. ömer katipti
okuma yazma bilirdi
eline aldýðý sahifeyi baþýndan okumaya baþladý

…ta ha
biz kur’an’ý sana meþakkat çekmen için indirmedik
onu, Allah’tan korkan kimse için
bir öðüt olarak indirdik
o, yeri ve yüce gökleri yaratan Zat tarafýndan
peyderpey indirilmiþtir…

ömer, hem okuyor
hem de okuduklarý üzerinde düþünüyordu
kur’an’ýn ebedi ve edebi belagati karþýsýnda
þaþkýna dönmüþtü
sanki, az evvel kýlýcýnýn kabzasýna yapýþýp
peygamberimiz (s.a.v.)’i ortadan kaldýrmaya giden ömer
o deðildi

kalbindeki katýlýk
yüzündeki öfke yok oluvermiþti birden
az evvel kan çanaðýný andýran gözleri
þimdi aydýnlýk saçýyordu
yüzüyle beraber, içi de gülüyordu

surenin devamýnda
…muhakkak ki Allah Benim
Benden baþka ilah yoktur
Bana kulluk et
ve Beni anmak için namaz kýl.

ayetini okuyunca haykýrdý ömer
bu ne güzel
ne þerefli
ne haþmetli bir kelam
bu kelamdan daha güzel
daha tatlý bir söz olamaz

ömer’in kalbinin hidayet nuruyla sarýldýðýný
onun aydýnlýðýna kavuþtuðunun iþaretiydi bu ifadeler
hz. ömer’in bu sözlerini iþiten kur’an hocasý hz. habbab
gizlenmiþ olduðu yerden ortaya çýkýverdi
müjde, ey ömer
dilerim ki, resulullahýn yaptýðý dua
senin hakkýnda gerçekleþsin
dün gece o,
…Allah’ým, islamiyeti ya ebü’l-hakem bin hiþam’la
ya da ömer bin hattab’la kuvvetlendir diyerek
dua etmiþti

biri server-i kainat efendimizin
vücudunu ortadan kaldýrmakla ancak islam davasýnýn
önüne geçilebileceðini teklif eden ebu cehil
diðeri bu teklifi kabul edip
kararý infaz etmeye kalkan ömer

ömer’in ,
resulullah aleyhindeki düþünceleri
tamamen aksine dönmüþtü
bir an evvel fahr-i alem efendimizin huzuruna varýp
hidayet nuruyla kucaklaþmak istiyordu

resulullah þimdi nerede diye sordu
resul-i ekrem efendimizin, ashabýndan bazýlarýyla
safa tepesi eteðindeki darü’l-erkam’da
bulunduðunu öðrenince
derhal yola koyuldu hz. habbab’la

gözcü ömer’in silah belde geldiðini
içeriye haber verdi
herkesi bir telaþ ve heyecan havasý sardý
sadece biri müstesna hazret-i hamza
elini kýlýcýnýn kabzasýna atarak
…býrakýn gelsin
korkulacak ne var
eðer hayýrlý bir maksatla gelmiþse
kendisini hayýrla aðýrlarýz
eðer kötü bir niyetle gelmiþse
onu kendi kýlýcýyla hallederiz

manzarayý seyreden fahr-i alemin yüzünde tebessümler belirdi
ömer’in gönlünün hidayet nuruyla aydýnlandýðý haberini almýþtý
hiç bir telaþ ve endiþeye kapýlmadan oturduðu yerden
…telaþ edilecek bir þey yok
býrakýn gelsin
eðer, Allah, onun hayrýný murat ettiyse
kendisini doðru yola iletir.
diye emir buyurdu

bu emir üzerine kapý açýldý
kapý önünde bekleyen ömer, heybetli görünüþü
silahýyla içeri girdi
yüzünde öfke deðil, muhabbet parýltýlarý vardý
gözleri, hak ve hakikati aramanýn aydýnlýðý içindeydi

resul-i ekremle bir an göz göze geldi
kainatýn serveri efendimizin
manevi heybeti karþýsýnda
kendinden geçer gibi oldu
her þeyini unutmuþtu
nebiyy-i ekremin nurani bakýþlarý
kalb ve ruhunu tesiri altýna almýþ
adeta avuçlamýþtý

bir müddet birbirlerine bakýþtýktan sonra
resul-i ekrem efendimiz sessizliði
heyecan ve telaþ havasýný
…neye geldin, ey hattab’ýn oðlu ömer.
sorusuyla daðýttý

sonra da elini uzatýp kýlýcýnýn baðýndan tuttu
…Allah’ým, islam dinini hattaboðlu ömer’le kuvvetlendir.
diye dua etti

hz. ömer, ruhunu
hidayet güneþinin cazibesine kaptýrmýþtý artýk
resulullah efendimizin sualini
…Allah ve resulüne ve onun Allah’tan getirdiklerine
iman etmek için geldim.
kelime-i þahadet getirerek müslüman oldu

nebiyy-i ekrem efendimiz ile ashabý kiramýn sevinçleri
son haddine varmýþtý
hep bir aðýzdan yüksek sesle tekbir getirdiler
Allahü ekber...
Allahü ekber...
Allahü ekber...
mekke sokaklarýndan duyulan tekbir sesleri
ufuklarý çýnlattý
oradan göklere doðru nurani dalgalar halinde yükseldi

artýk hazret-i ömer müslümandý
kýrkýncý müslümandý
bundan böyle, cesaret, kuvvet ve kahramanlýðýný
þirk için deðil
islam dini uðrunda kullanacaktý
kureyþlilerin verdiði karar üzerine
server-i kainatýn vücudunu ortadan kaldýrmaya koþan ömer
þimdi onun etrafýnda pervane hz.ömer olmuþtu

yiðitliðine imanýn hadsiz kuvvetini de ekleyen hz. ömer
bundan böyle Allah için
resulullah için
müþriklere gözdaðý vermeye koþacaktý
birdenbire parlayan bu ateþ
hz. muhammed güneþinden
feyz ve ýþýk alarak
dünya tarihine adalet timsali
adil ömer diye geçecekti

cesaretin gerçek kaynaðý olan imaný
kalbine yerleþtiren hazret-i ömer
artýk yerinde duramaz olmuþtu
resul-i erkeme seslendi
…ya resulallah
biz ölsek de yaþasak da
Hak din üzere deðil miyiz

resul-i ziþan
…evet, varlýðým kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki
siz kalsanýz da ölseniz de Hak din üzeresiniz.
cevabýný verince
hz.ömer,
..öyle ise hala ne diye gizleniyoruz
seni Hak dinle gönderen Allah’a yemin ederim ki
korkmadan, çekinmeden
cesaretle bütün þirk meclislerine gidip
açýklayacaðým islamiyeti

resul-i kibriya efendimiz önde
saðýnda hazret-i ömer
solunda hazret-i hamza
diðer sahailer arkalarýnda
darül’l-erkam’dan çýkarak
kabe’ye doðru yol aldýlar
vakur adýmlarla mescid-i harama girdiler

hazret-i resulullahýn baþýný bekleyen müþrikler
bu manzara karþýsýnda þaþýrýp kaldýlar
þaþkýn, ürkek ve korkak bakýþlarla
bir hazret-i ömer’e,
bir hazreti hamza’ya bakýyorlardý


bir ara cesaretlerini toparlayarak
…ey ömer, arkanda ne var, ne ile geldin
hz. ömer,
…la ilahe illallah
muhammedü’r-resulullah ile geldim
kimse yerinden kýmýldamasýn
yoksa boynunu vururum

müþriklerin sesi sedasý kesildi
dilleri tutulmuþtu sanki
resul-i kibriya efendimiz serbestçe
kabe’yi tavaf etti
ve namaz kýldý
müslümanlar da açýktan açýða namaz kýldýlar

hz.ömer’in müslüman olmasý
islamiyet için bir fetih
müslümanlar için bir þeref ve izzet idi
hazret-i ömer der ki
…iþte o zaman Allah resulü
hak ile batýl olanýn arasýný ayýrdý diye
bana faruk’ adýný taktý

*
zulmün aðýrlýðýnda sabýr taþlarý çatlýyor umarsýzca
dile getirilememiþliðin boðuk sancýlarý
saplanýyor böðrümüze arsýzca
yazýk ki sahralara yayan yarelere
sevincin kalbini kemiren sözler yazýlýyor artýk
yýldýzsýz zamanlarda

yýldýz alacasý bir dünyada
çaldýrdýk son þafak yýldýzýmýzý
yerlerde çiçek
göklerde yýldýzdý düþlerimiz
ve heyhat, yýldýzlarýn düþtüðü yere
kilitlendik

yýldýzlarýmýz kaydý
her gece avare uykusuzluklarda
yýldýzlar sayarak poyrazýna tutulduk yýldýz yelinin
yýldýzlarýmýzý söndürdüler göklerde
sonra yaðmalanan günlerde
el ele tutuþup gittiler
yýldýzsýz semalara
yittiler…


redfer

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.