ah Ýzmir... sürç-ü lîsân eylemiþim sana dün... bir bahar bozgunundan seslenmiþim. dokunmuþum iþaret parmaðýmla telvelerine pýnarlarýndan izinsiz beslenmiþim... nasýl sert eser imbatýn içimde bilsen... özlemeyeceðim, dememiþ miydim öldüðün gün? dün düþtü! .. þimdi, özlemeye heveslenmiþim...
bir Kordon manzarasýna kilitlendim kaldým... telâþsýz sevgililere bakýyorum... ya dudaklarýndan dökülmektedir karanfiller yahut hep ’gül çehreleri’ vardýr; bunaldým... alabildiðine sýmsýký kenetlenmiþtir eller. utanýp, o ellere paha biçilmez özürler býrakýyorum...
biliyorum; barýþ kazýmak gerek kalbime... tetikte göl yeþili gözlerim. bir þeyler olmalý, yaratmalý; çýkmalýsýn kabrinden olur ya! belki bir mucize izlerim... bir beyit okurum zamanýn kitapsýz bir þairinden uyanýr, bunlanýrým: ümitlerim lime lime... heyhat! .. piþman bir gölgedir þimdi ayak izlerim çaresiz, dönerim sonbahar gençliðime...
ah Ýzmir! .. ah Ýzmir! .. sürç-ü lîsân eylemiþim sana dün. sonbahar’ a kaldýn, neyleyim? nasýl, masum bir güzelliðe bürünürdün... döküldün dudaklarýndaki karanfillerle ayak izlerime bir bir iþte o gün hem öldün hem bir efsaneyi öldürdün... içim çok acýyor olsa da, demeye varmýyorsa da dilim elveda Ýzmir... elveda sevgilim! ..
19 / 02 / 2009 Eryaman / Ankara
Sosyal Medyada Paylaşın:
Ahtual Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.