o, aðacýn dalýndaydý ben, pencere kenarýnda gördü aniden beni elinde kocaman bir cevizle far tutmuþ tavþan gibi kalakaldý ürkek ve sessizce ve hatta nefesini tuttu belki de
avucunun içindeki cevize sarýldý sýký sýký "kýzma" dedi gözce "kovukta çocuklar aç, yolumu gözler öylece"