cennetin tarifi gibiydi aþk
üstelik ölmek de gerekmiyordu girebilmek için
anlata anlata bitiremiyordu olanlar
benim neyim eksik dedim kendi kendime
kalbim var
gözlerim
ellerim
yani tastamam hazýrdým aþk için
sonra yalnýz olduðuna kanaat getirdiðim bir kadýnýn menziline girdim
döndüm dolaþtým etrafýnda
bekledim ki olsun
baktým olmuyor
olur musunuz dedim
ne olur muyum pardon deyince
anladým
olmayacak duaya el açmanýn lüzumu yok
hem ne o öyle dilenci gibi
peki cennete giden yol neresiydi
yürüdüðüm hiçbir yol tabelasýnda adý geçmiyordu aþkýn
bir deneme
iki deneme
üç ses
kontrol
derken o çýktý karþýma
tam da böyle cennetten umudu kestiðim an
olur musunuz dedi
olurum tabi dedim hiç düþünmeden
meðer ölür müsünüz demiþ
pardon da ne için dedim
benim için deyince durdum
düþündüm
düþündüm
dedim ki yaþamak varken seni
ölmek niye ki hatun
ha dedim belli ki biri ölürüm demiþ uðruna
ölmeyince ölecek birini arýyor aklýnca
ah aþkým
sýra sana gelene dek bi bilsen
neler yaþadý bu aþkýn
-da þiir romana dönecek yoksa
dilersen böyle kalsýn...