Cesur deðilim Eylül Sen kadar dökecek yapraðým kalmadý hayatta Aðustos derken sancý, ay atladý Þimdi aralýk asýk suratlý bir kapý gibi karþýmda Vurulduðum aðaç -sarý olmalý saçlarýn Yoksa hüzün gibi salýnmazsýn... Diyor bana Oysa ben, nihavent makamýndan bu yana Hicaz dinliyorum ve þarkýlar dilimde hep alaturka
Ah zaman aðla… Kalbimde sancýlý dakikalar saat tutuyor Beklediðim dokuzu çeyrek geçmeyen vapur Bir türlü yanaþmýyor, ellerim üþüyor Ayrýlýk duruþmasýndan kalma gibi durmadan aðlýyor Tek baþýna, ardýmda rüya, önümde acý, bakma asla Giderken sadece aklým kendine oyun oyna
Saklambaç diyelim adýna Ve ben her defasýnda saklanayým seherin koynuna Sar beni sabaha ömrüm… Kör ebe ol karanlýkta Mil çekiyorum mimlendiðin her satýra Henüz yenisin ilk Eylül’de savaþma yalnýzlýkla
Bir savaþ yankýlýyor mülteci kederim yasta Sokaklar soðuk ve sýðýnaklar yaslý Yaþlý hecelerden dokuyorum her ilmeði Kýrk düðüm boðazýmdan hiç geçmedi. O, bu seher vakti kendini ikiye terk etti Ve þimdi sýralý yaðmurlar yýkar bütün þehirleri Altý üstü birbirine geçer, mazgallara yar olan kim kaldý ki
Eylül yapraklarý tek tek bir günde bitti /Otuz gün henüz geçmedi
Sosyal Medyada Paylaşın:
Asır Lamih Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.