küçücük saksýsý içinde
bir begonya durur penceremin önünde
biliyorum
bir gün pas tutmuþ kilidi açýlacak penceremin
sýcak rüzgarlar okþayacak saçlarýný
ve kokusu içime dolacak
sen olacaksýn yanýmda
korkuyorum
ya bozuluverirse rüya
iþte o zaman boþalýr gökyüzü
ay yalnýz kalýr
hep birden ölüverir yýldýzlar
kimim ben
içinde hicran yarasý
kim bilir belki de kendisini müdafaaya çalýþan biri
belki anahtar deliklerine kadar kurþun dökülen odasýnda
sabahlara kadar feryat ederek
gecenin saatlerini bizar eden
belki dilsiz ve saðýr
cellatlardan biri
*
neyse…
bak saatler bile senden sabýrlý caným
bekliyor uykusuz gece üstüne doðacak güneþi
sen uyuma ki ben de üþümeyeyim
koklarken saçýnýn tellerini
ezmesin poyraz kýr çiçeklerinin renklerini
karanlýk öfkesiyle
çünkü senin var olduðunu zannediyor
þimdi artýk bütün bunlar yok
biliyorum
belki hiç olmadýlar
biz birbirimizi çýlgýn bir ateþ ve kar ortasýnda sevdik
aþký sevdik
ben ki senin ardýndan senelerce gelmedim mi
seninle þu sahilin önünde ruhlarýmýz
defalarca kucaklaþmadý mý
bütün bunlarýn var olduðuna nasýl da inanmýþtým
oysa yoktular
bir zamanlar dahi yokmuþtular
kalbimde kýrmadýðýn yer býrakmadýn
býrakmadýn mavi gökyüzüne çalmadýðýn kara
yoksun iþte
birden nedeni bilinmez sancýlý bir hüzün düþtü içime
susuz çeþmelerde yýkasam geçmez
koþsam olmaz çiçeksiz bahçelerde
yalancý her þey
doðruyu hiç söylemedin
sevmemiþtin
demek ki
*
akþam gitmeye döndü
ýlýk bir rüzgar
hafif bir yaðmur
uzaklarda bekçilerin düdükleri
ýslanmaya hakkým kalmadý
kendimi ortaya koymak için sebebim de kalmadý
þimdi eve
o tahta karyolaya dönecek
ilk iþ olarak bütün o yýllanmýþ hikayeleri yakacaðým
durup-durup saçlarýný kokluyorum
nasýl güneþ kokuyor anlatamam
saçýndan güneþi topluyorum dünya çiçek açýyor
sana duruyor zaman
her sabah saçlarýndan, dudaklarýndan, gözlerinden
yani günaydýn dercesine
eðilip öperken resminden
güneþi hiç sönmeyecek mevsim oluyorum
ve son tufan gemisindeyken yalnýz sen
ve ben
yapraklarý kýrmýzý o aðacýn altýnda
som altýn bir þarký kulaklarýmda
makamýnda deðil ama
bir baþka efkar saklý zengin repertuarýmda
þimdi sadece dinlemek zamaný
ucuna belki bir yaprak düþer ayaklarýmýn
bildiðim bütün yüzler unutulur
aklýma gelmez isimleri tanýdýklarýmýn
*
bir gün gelir de
bir daha ayrýlýk acýsý duyarsam eðer
ortaya koyacak hiçbir þeyimin kalmamýþ olduðunu
arz edeceðim
seni bütün zavallýlýðýn ve yalnýzlýðýnla baþ baþa býrakacaðým
doðru
istesem de gelemem artýk
çünkü sende beni bana iade edecek
beni bir araya getirecek kabiliyet yok
sen o deðilsin
ve hiç var olmadýn
bir yerlerde akþamlar
kurþuni renk kubbelere inmiyor artýk
bir yerlerde buz grisi
akþamlara eylül rüyalarý sinmiyor
hepsi yüzünü gökyüzüne dönmüþ
mahþeri bir uðultuyla
dalgalanmýyor bulutlar
parýldamýyor
gördüm ki yol tam o noktada ikiye ayrýlýyor
biri ýþýk rengine doðru giderken
diðeri gölgenin içine dalýyor
kapýlarýn zillerini çalýp kaçan
rüzgar
komþu pencerelere taþ atýp camlarýný kýrýyor
*
þimdilerde
suyu çekilmiþ bir çaðlayan hasretim
tedirginliklerini katar önüne
salar terli derelere
ne güzelde akarsýn
ve sen sonbaharsýn
ve sen bir özlemsin
gözler gökyüzünün sarhoþu
biri güneþe aþýk diðerinin aklýnda yýldýzlar
ödenmemiþ önceler gibi dünden kalma
yarýna sarkan tarifesiz hesaplarým
filhakika
bütün bunlar
bütün bunlara benzer bir sürü hayat
top yekun ve yekpare yaþanmýyor
bütün bunlara karýþýp
aralarýnda kayboluyorum
ne feci kader
ey ecel
bekle bu gece
elveda þarkýsýný sazendelerden isteme
hicran sesleriyle camlar kýrýlýyor
ense kökümde hissediyorum ölümün nefesini
*
bileti çok önceden kesilmiþ
bir yolculuktu bu
hiç aklýma gelir miydi
bir sabah
ne kadar çýlgýnlýk kaldýysa yapacaðýn
aç karýna
kapýyý çarpýp çýkacaðýn
git haydi
yolun açýk olsun
çýldýrmak üzere olan artýk benim
camlarý bu defa ben aþaðý almak istiyorum
odadan dýþarý fýrlayarak
caddeler boyu baðýrmak istiyorum
þehrin yýkýntýlarý benim omuzlarýmda
denizlere
yüzmeyi bilmediðim denizlere dalmak
istiyorum
redfer