bu sabah karanfilleri suya koyarken
bir dem olup gözlerim daldý
çiçekler elimde
ruhumdaki hüzün senden müteþekkil
hava fazlasýyla kasvetli
velakin senden haber yok
etraf fýrtýnadan výnlýyor
can çekiþir gibi inim inliyor yüreðim
çatlayacak,
parça parça olacak neredeyse
hiç kuþku yok
hava çok soðuk
titriyor dudaklarým
pencerede sabahýn donuk ilk ýþýklarý
kara kedim mýþýl mýþýl uyuyor
sana dair mýsralar diziyorum
nice teferruatý yazýyorum maziden
sahifeleri bembeyaz açýk duran deftere
belleðin raflarýnda kalmýþ
zahiren bahtiyar olamadýðým
hiç saadet yüzü göremediðim günlerden
gözyaþlarý içinde
adressiz nice cevapsýz mektuplar serüvenine ekleyerek
iki ýrmak misali
birbirine doðru akmýþ milyonlarca ihtimal arasýndan
ayrý ayrý akýp gidiyoruz meçhul mecralara doðru
nereden gelip nereye gittiðini bilmeden
sað mýsýn selamette misin
nasýlsýn iyi misin
bana kendini anlat
aðýr aðýr anlat
ilk kez duyuyormuþ gibi
hatýralar kadar bulanýk
düþlerdeki gibi eski
gülüþlerdeki gibi solgun
özlemlerini yitirdiðin yerden bahset
gecelerine suç ortaðý yaptýðýn cümlelerden
ayaz kesilmiþ yalnýzlýklarýn deruni kalabalýklarýndan
köhnemiþ iklimlerine konan acemi kuþlardan
çýkmaz sokaklarda son bulan yolculuklardan söz et
redfer