Bir toz bulutunun ötesindeydi kaderim Göremeyecek gözlerimle yolumu çizemezdim Ben de bekledim
Þanssýzlýðýn da kader olduðunu anladýðým zaman Taþ kesildim Beni insan yapan her þeyden vazgeçip Bir taþ gibi yemyeþil çimenlerin üzerine serildim
Bu yeni varlýðým tuhaf bir þekilde iyi hissettirmiþti beni Sanki dünyaya taþ olmak için gelmiþtim
Öylesine kýmýltýsýz Öylesine sessiz Öylesine huzurlu Topraðýn üzerinde duruyordum ki Saatler geçti Günler geceler Mevsimler geçti üzerimden Ben hiçbirine aldýrýþ etmemenin coþkusuyla -Tam da bir taþa yakýþýrcasýna- Kýlýmý bile kýpýrdatmadým
Taþ olmanýn faydalarý da vardý Etrafýmda olanlarý sadece izlemeyi Neticeye varma zorunluluðu duymadan sorgulamayý Hislere boðulmadan yaþamayý öðrendim
Düþündüm de ne de iyi yapmýþtým taþ kesilmekle Üzerimden aðýr bir yük kalkmýþtý genel algýlarýn tersine -Oh be- Aðýrlaþýrken hafiflemek de varmýþ dedim dünya üzerinde
Zorluklarý da olmadý deðil bu yeni varlýðýmýn Üzerimde çiftleþen haþereler Beni oyuncak sanan çok ayaklýlarla sarmalandým Bazen de bir dilek için üç defa sekmemi bekleyen yarým akýllýlarla keþisti yolum Suya gömülürken hallerine güldüm Aþýndým rüzgarlarla yaðmurlarla Ferimden yel derimden sel gitse de büyük bir olgunlukla karþýladým
-Mutluydum iþte be anlayýn-
Biliyorum düzeni bozmamak adýna eski varlýðýma geri dönmem lazým Diðer taþlar bu durumdan oldukça tedirgin Tüm insanlýk bana özenir de baþlarýna taþ yaðar diye korkuyorlar farkýndayým Zaten söz verdim onlara da kaderime karþý gelmeyeceðim Ama biraz daha zamana ihtiyacým olacak Çünkü Nereye gideceðimi görmek için Tanrý’nýn insanlarý terk ederken ardýnda býraktýðý toz bulutunun dinmesini beklemek zorundayým