hayal kurabilmeli insan
bir gün hemen gerçekleþeceðini düþünüp
biraz olsun çocuk olabilmeli
biraz masalsý
biraz da bir varmýþ bir yokmuþ gibi
beni de içine almasýna izin ver evlat
ne olur o çocuksu dünyanýn
o rengarenk evrenin
her þeyden uzak
zýpladýðýn, oynadýðýn zamanlarýn
sana dede korkut , bin bir gece masallarý anlatýrým
keloðlan ,nasrettin hoca fýkralarý
pamuk prenses ve yedi cüceleri
rapunzel, kýrmýzý baþlýklý kýz, pinokyo ve dahasýný…
alice harikalar diyarýnda
ninniler söyleyip uyuturum seni
senin adýn çocuk
bir gece kalkýp gelen kutlu müjdesin evlat
rüyalara düþen çýðlýklarýn sahibi sensin
hayatýn en güzel hatýralarý sende saklý
sende kurmak istediðim en güzel hayaller
en çok inanan yaným sende
sende istersin elbet gülümsemeyi evlat
her þeye raðmen
bulutlara bakýp onlarýn üstünde zýplamayý
ya da pamuk þeker gibi onlardan kopartýp yemeyi
ayýn ucunda oturup ayaklarýný sallamayý
kapatma gözlerini
Allah aþkýna
peygamber aþkýna
yedi cihan her seher vakti aþkýna
her gece dolunay aydýnlatsýn çehreni
meðer bir hiçmiþ....çýldýrtan sessizlik ,çaresizlik
yüreðim kan kýrmýzýsý gözyaþlarýyla dolu
yüreðimde fýrtýnalar kopuyor evlat
seccadelere düþüyor kan lekesi
serçeler vuruluyor
namlularýn ucunda can çekiþiyor
barut kusuyor makinalý tüfekler
beþikteki bebelere ölüm kusuyorlar
tanklar, helikopterler ,havadan , karadan
baðrýma saplanmýþ bir hançer
böðrüme vurulmuþ bir yumruk
senin makus hikayen evlat
ruhunun hüzün perdeli penceresinden
bir gün ,diðer gün ,ertesi gün
gökyüzüne uçuruyorsun kelebekleri
bir nehir akýyor yüreðinden
dünyaya doðru
haydi gülümse gözlerime bak evlat
ya yaktýðýn yüreðimle aydýnlat bu karanlýk þehirleri
ya da bu þehirleri yak yüreðin aydýnlansýn
suskunluðuna inat þimdi söyle en güzel þarkýlarý
ay ýþýðýnýn suya düþmüþ rengi aksýn bütün sokaklara
aðla her gece
yaþayamadýðýn çocukluðuna
korkuyorsun aynada senin olmayan yüzlerden
soðuk ve mehtapsýz gecelerin kara kabuslarýndan
gök yüzünün toprakla birleþtiði yerde
her gece yarýsý aðlýyorsun
ben de sana aðlýyorum evlat
yaðmurlar duvarlara özgürlük resimleri çizerken
karanlýklar içinde, kan ve ter içinde
ayný yaðmur altýnda ýslanmýþ
hýçkýrýklarýný ninni yapan anneler aðlýyor
ýþýklar dökülüyor bulutlardan alevli
vuruluyorsun barut kokulu gecelerde
seher semasýnda ýþýk saçan bir yusufçuksun evlat
her defasýnda yüzümde ter damlalarý
her defasýn da acýlar sýðdýrýyorum rüyalara senden
hafýzamda sislenen senin görüntülerin
sessiz sedasýz
her gün sokaklarýmda ýþýklar sönüyor
sabahlara kadar sýrlarýma ortak
içimde ki çocuksun
bin çýðlýk
bin ahu figan
seni çaðýrýyor öksüz kentler
meryemce bir suskunluk
zeynebi bir aðýt
hüseyince direniþ
iþgal edilmiþ þehirlerden kaçýyorsun
kurþun výzýltýlarýnýn önünde
topraðýn baðrýna düþmüþ isimsiz bir mezarsýn
kim bilir nerde
nabzýn attýðý yerde
zindanlara atýlan yusuf gibi çocuksun
daðýn ucunda bulutlarý kovalayan rüzgarsýn
hangi taþa, hangi topraða bakýlýrsa bakýlsýn
rüyalara giren , akla ilk gelensin
insanlýðýn þah damarý ve umudu
beþiklerde büyüyen sensin
çile senin yazgýn evlat
gece gündüz dökülüyor ruhundan
öfkenin bin türlüsü
kurþunlanýyor
vuruluyor
topraða düþüyorsun
yüreðine çivilenmiþ acýlar çekiyorsun evlat
her gece aðlýyorsun için için
ruhunun tül perdeli penceresinde
her gün yepyeni
dualarýn ,umutlarýn
rüyalarýn , hayallerin
beyaz bir güvercin gibi
uçup gidiyor gizemli baharlara
redfer