Ey Diyarbekir Diyarbekir Sen Güney Doğunun Sevda Sürmeli Gözlerisin 21

Sen, tarýma ve hayvancýlýða elveriþli bereketli topraklarýnla ne kadar övünsen azsýn.
Sen, sende büyüyen gelinlik çaðýna gelmiþ kýzlarýn þiirlere konu olan cilve ve nazlarýsýn.
Sen, insaný ayakta tutan ve insaný dört elle hayata baðlayan sevgi hazlarýsýn.
Ve sen, sýradan insanlarýn fikri güzel gönlü güzel insanlardan aldýðý bazlarýsýn.

Sen, eskiden avlulu toprak damlarda geceleri yýldýzlarý sayarak uykuya dalýþlarsýn.
Sen, insanlarýn birbirlerine sadece ve sadece rýza-i Lillah için gidiþ geliþlerisin.
Sen, aþkýn kývýlcýmlarýný bir anda alevlere dönüþtürensin.
Ve sen, seyyahlarýn yaza yaza bitiremedikleri peygamberler ve sahabelerin en þirin þehrisin.

Sen, bembeyaz taklacý güvercinlerin insaný mest eden guruldamalarýsýn.
Sen, yazýn kavurucu sýcaklarýnda, çalýþan ýrgatlarýn sana olan aþk ve sevdalarýsýn.
Sen, insanýn taþýmaktan asla ve asla yorulmadýðý ve taþýmaktan keyif aldýðý barlarýsýn.
Ve sen, gül sevdalýsý bülbüllerin çok dertli þakýrken, yandýkça yanan harlarýsýn.

Sen, bayramlar gelmeden küs ve dargýnlarýn sevgi ve muhabbetle kucaklaþmasýsýn.
Sen, Cahit Sýtký Tarancý’nýn yaþ Otuz beþ þiiri ile fani dünya hayatýna bakýþ açýsýsýn.
Sen, kalemi güçlü yazarlara ve þairlere göre insaný cennetlik eden imansýn.
Ve sen, kapkara sevda sürmeli gözlerinle insaný bir görüþte kendine meftun eden güzellik ve endamsýn.

Sen, yoksulluktan dolayý iki yakasý bir araya gelmeyen adam gibi adamlarýn zalimlere eyvallah demeyiþisin.
Sen, gerçek Diyarbekir’linin damarlarýnda dolaþan mert ve babayiðitlik kanýsýn.
Sen, gurbet ellerinde çarnaçar bir Diyarbekir’li için sevda kitaplarýnýn en acýklý ana fikrisin.
Ve sen, birbirinden farklý güzelliklerinle tarihe mal olmuþ envaý türlü sevdalara konu olansýn.

Sen, üç tarafý denizlerle kaplý bu yalancý cennet ülkemin olmazsa olmazýsýn.
Sen, sende doðmanýn sende yaþamanýn ve sende ölmenin en acýklý kitabýsýn.
Sen, kadri kýymetini bilen has insanlarýn hasýsýn.
Ve sen, pýnarlarýndan buz gibi suyunu içenlere hayat derslerini verensin.

Sen, sevdalý gençlerin güzel giysileriyle, düðünlerde aþk ve þevkle çektiði halaysýn.
Sen, geceleri asumaný süsleyen, yanýp sönen, yýldýzlar ve karanlýklarý aydýnlatan, dolunaysýn.
Sen, aðýlda ikamet edilse bile parmakla gösterilen en þatafatlý insaný çok mutlu eden saraysýn.
Ve sen, asýrlýk çýnar aðacýnýn gölgesinde, yorgunluðunu gideren yolcusun.

Sen, sana vefasýzlýk edenlere, çok keskin bilersin, kabzasý zebercet iþlemeli kýlýcýný.
Sen, bir anlýk firakýnda ziyadeleþtirirsin seven gönlündeki sancýný.
Sen, her daim menzil murad aldýrýrsýn sana hayran olan ve de iþini iyi yapan hancýný.
Ve sen, baðrýna bastýkça basarsýn iþin kolayýna kaçmadan seni seven her gencini.

Sen, fikri güzel, gönlü güzellerin neþe ve sürurusun.
Sen, insanlýk mektebinde, tahsil görmüþlerin onur ve gururusun.
Sen, derinden her nefes alýp verdiðinde, yerin göðün sahibine caný gönülden þükrüsün.
Ve sen, insaný cennetlik eden rahmani yollarýn en iþtiyaklý yolcususun.

Sen, çifte yürekli, gözü kara, delikanlýlarýn dilden dile dolaþan sevdalarýsýn.
Sen, insaný Allah’ýn veli zatlarýna komþu eden ar ve hayâlarýsýn.
Sen, yarýnlarýndan umutlu insanlarýn gördüðü rüyalarýn en güzel yorumlarýsýn.
Ve sen, temaþa edilmesine doyulmayan Türkiye Cumhuriyetin güzel ve þirin þehri Diyarbekir’sin.
28/ Þubat/ 2022

Sosyal Medyada Paylaşın: