Kurak mevsimlere umut ekiyorum soðuk ve sisli bir Denizli sabahýnda
Kendi yalnýzlýðýmýn çiftçisiyim sýð ve harabe bekleyiþlerimde Eþeleyecek toprak arýyor ellerim betonlara takýlýyor týrnaklarým içim dýþým yara söyle be þehir nereye ekeyim filize hasret sümbüllerimi
Bir þehir ki dudaklarýný hasretinle ýslatýyor ve öyle arsýz ve utanmaz ki öpüyor her gün acýlarýmý siz görmüyorsunuz bilmem belki de herkes kendi beklentilerinin körüdür
Ve ben hiç görmedim þehrin gözlük daðýttýðýný
Yürüyorum sonra Çýnar meydanýndan kalabalýða býrakýyorum suskunluðumu ta ki bir seyyar satýcýnýn çýðlýðý kulaklarýmý yerle bir edene kadar ucuza satýlýk umutlarým var alan yok mu hemde üç kuruþa
Benim paramda yok öyle büyük umutlarýmda ha! isterseniz çocukluðumda kalma ceplerimde üzümlü leblebilerim var
lakin þehir pek sevmiyor o kaldýrýmlardaki býrakýp gidenlerin ayak seslerini seviyor onlarla besleniyor
Belli ki þehir hapis etmiþ beni þimdi gözlerimi yumsam bir þairin þiirini çalýp gitsem çocukluðuma ama unuttum eski garajýn oradan saat kaçta kalkýyordu o köyüme o giden eski otobüs
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.